Son günlerde özellikle Balıkesir’in Sındırgı İlçesi’nde meydana gelen depremler hepimizin malumu. Uzmanların deprem fırtınası olarak değerlendirdiği bu sarsıntılar nedeniyle bölge halkı çok huzursuz durumda.
Deprem gerçeğinin ülkemizin ciddiye alması gereken bir doğal afet olduğunu bu deprem fırtınalarında bir kez daha gördük.
Türkiye’yi derinden etkileyen, asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6-7 Şubat depremlerini yaraları henüz sarılırken, bu gerçeği çok daha fazla ciddiye almamız gerektiğini bir kez daha gördük.
Ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor, o sebeple her gün farklı bir bölgemizde küçüklü büyüklü çok sayıda depremler oluyor. Biz bu gerçeği kabullenip artık buna göre yaşamalıyız.
Müteahhitlerimiz bina yaparken deprem gerçeğini aklından çıkarmamalı, belediyelerimiz ruhsat verirken deprem gerçeğini aklından çıkarmamalı, bizler ev alırken deprem gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Zaten yapılıyor ama daha fazla deprem tatbikatları yapmalı, deprem öncesi hazırlıklarımızı hiç savsaklamadan tam anlamıyla yerine getirmeliyiz.
Afete hazırlık ve afet sonrası yapılacaklar konusunda hem eğitim sistemimizi diri tutmalıyız hem günlük hayatımızı buna göre şekillendirmeliyiz.
Bir de hepimizin birer AFAD Gönüllüsü olmamız gerekiyor.
AFAD gönüllüsü olmak çok kolay.
15 yaşını doldurmuş ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan herkes Temel AFAD Gönüllüsü olabiliyor.
Destek AFAD Gönüllüsü eğitimlerine katılabilmek için ise 18 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor.
Gönüllülük başvuruları ise e-devlet üzerinden alınıyor.
Unutmayalım ki bir gün deprem gerçeği ile bizler de yüzleşebiliriz. O sebeple toplumsal olarak işbirliği halinde olmamız ve depreme karşı seferberlik ilan etmemiz şart.
Allah, ülkemizi ve milletimizi afetlerinden korusun.