Ders Almak Herkese Nasip Olmaz

Necmettin Şimşek

*24 Kasım Öğretmenler günü. Öğretmenlik, mesleklerin en kutsalı, oku emri alan bizler için olmazsa olmazımız. Öğrenmek 2 yolla olur, öğretmenlerden, 10.000 saat herhangi bir konuda çalışmış yetkili birinden, diğeri ise bir olaydan deneyim kazanarak. Kişilik gelişiminde öğretmenlerin etkisi büyük. İnsan gücünü yetiştirecek olan öğretmenlerin, çağdaş öğretmen standartlarına göre yetiştirilmiş olması gerekmekte. İhtiyaçların gelişen bilim ve teknolojiye bağlı olarak değişmesi, öğretmenleri bu değişime ayak uydurmada zorunlu hale getirdi. Çağdaş eğitim sisteminin hedefi; bilgiye ulaşma yollarını araştıran, öğrendiği bilgiyi nerede ve nasıl kullanacağını bilen, eleştirel düşünceye sahip bireyler yetiştirmektir. Bu da gelişen bilim ve teknolojiye bağlı olarak kendini daima yenileyen nitelikli öğretmenlerle mümkündür.

**İki günü eşit olan ziyandadır. Bilgi hiçbir zaman durağan olmamıştır; sürekli eski bilgilerin üzerine yeni bilgiler eklenmiştir. Yetiştirilecek insanın çağın gerektirdiği bilgilerle donanması her eğitim sisteminin başlıca hedefleri arasında yer almakta. Bireyleri yetiştirecek öğretmenler olduğuna göre, öğretmenlerin çağın gerektirdiği bilgi ve teknolojiye sahip, değişmeye ayak uydurabilen kişiler olması gerekir. Öğretimde teknolojiden yararlanmanın ayrı bir önemi vardır. Son yıllarda teknoloji ağırlıklı birçok bilimsel çalışma yapılmakta, özellikle beyin ve öğrenme üzerinde çok ciddi çalışmalar göze çarpmaktadır. Bilim ve teknolojideki bu hızlı değişim birey ve toplum yaşamını da etkilemektedir. Çağdaş eğitim sisteminin hedefi, değişime açık, yaratıcı nitelikli, bilgiyi üreten ve kullanan bireyler yetiştirmektir. Bu hedefe ulaşmanın yolu ise nitelikli öğretmen yetiştirmekten geçer. Nitelikli öğretmen, gelişen bilim ve teknolojiyle doğru orantılı olarak daima kendini yenileyen, geliştiren bir kişiliğe sahiptir. Çağdaş niteliklerle donanmış öğretmenler elinde yetişecek olan yeni nesil, ülkeyi her yönden ileriye götürecek bir nesil olacaktır. Bilim ve teknolojideki gelişmeler eğitim uygulamalarında bir takım değişiklikleri de beraberinde gerektirmektedir. Öğrenme ortamında teknolojinin kullanımı giderek artmaktadır. Eğitim teknolojisi, öğretim süreciyle ilgili olup, belirlenen hedeflerin kazandırılmasına yardım eder. Ancak eğitim teknolojisi kavramı ile öğretim teknolojisi kavramı arasında farklılık vardır. Öğretim teknolojisi, öğretimin eğitimin bir alt kavramı olduğuna bağlı olarak ve belirli öğretim disiplinlerinin kendine özgü yönlerini dikkate alarak düzenlenmiş teknolojiyle ilgili bir terimdir.

***Yapılan araştırmalara göre zaman sabit tutulmak üzere kişiler okuduklarının %10’unu, işittiklerinin %20’sini, gördüklerinin %30’unu, hem görüp hem işittiklerinin %50’sini, söylediklerinin %70’ini, yapıp söylediklerinin %90’ını hatırlamaktadırlar. Öğretmenler, bir ülkenin geleceğini tayin edecek kişilerdir. Toplumun bütün bireyleri onların ellerinde yoğrularak şekil almakta ve ülkenin eğitim felsefesi doğrultusunda yetişmektedirler. Çağımızda bilim ve teknoloji muazzam bir hızla değişmekte ve gelişmektedir. Her geçen gün eskiler yenilenmekte ve değişikliğe uğramaktadır. Bütün bu değişiklikler insanları daha rahat yaşamaya götürmektedir. Bu durum içerisinde öğretmenin görevlerinde de büyük değişiklikler olmaktadır. Mevcut durumda öğretmenlerin eğitim teknolojisinden yararlanma konusunda çok ciddi eksikliklerinin olduğunu söylemek mümkündür. Bu yüzden öğretim teknolojileri ve materyal geliştirmeye gereken önem verilmelidir. Öğretmenlerin özellikle teknolojik araç-gereç kullanmama konusundaki nedenlerinin ortaya konması gerekir. Eğer araç-gereç kullanmaya karşı öğretmenlerin olumsuz tutumları varsa bunların giderilmesi gerekir. Öğretmenlerin meslek yaşamları boyunca teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmeleri için öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim kursları açılmalı. Öğretmen yetiştirmenin standartları belirlenmeli. Teknolojinin gelişmesi ezberci program anlayışından kurtulup, aktif öğrenme prensiplerine göre program hazırlanmasını ve bu doğrultuda öğretmen yetiştirmeyi öngörmektedir. Çağdaş eğitimin hedefi, bilgiyi üreten, bilgiyi kullanan, yaratıcı nitelikli insan yetiştirmekse, öğretmenlik anlayışının da bu hedefi benimsemiş ve bu hedefe ulaşma çabasında olması gerekir.

****Sonuç olarak; Türkiye'de eğitim öğretim döneminde okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 19.155.571 öğrenci, öğretmen sayısı ise 1.139.673. Üniversite ve meslek yüksekokullarına kayıtlı öğrenci sayısı 7.829.148’dür. 184.702 Öğretim görevlisi var. Bakan Özer, Türkiye'nin eğitim sisteminin son 20 yılda çok çarpıcı gelişmelere tanık olduğunu, okul öncesinden yükseköğretime, eğitimin her aşamasında katılım oranların arttığını anlattı. Türkiye'de okul öncesi, ilkokul ve ortaokulda yaklaşık 19 milyon, yükseköğretimde ise 9 milyon öğrenci bulunduğunu aktaran Özer, Türkiye'deki öğrenci sayısının 150 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğuna dikkati çekti. Türkiye'de 1,2 milyon öğretmen bulunduğunu anlatan Özer, öğretmenlerin nitelikleri gibi konuların kendileri için önemine işaret etti. Ders almak herkese nasip olmaz, bakmak ve görmek ne kadar farklı ise bu konu da öyle…