Devletin kudretini Hatay’da gördük

Seyfullah Koyuncu

6 Şubat 2023’te yaşanan ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği büyük depremlerin ardından Konya Büyükşehir Belediyesi, Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması için bölgeye ilk günden itibaren destek sağladı.

Şehrin alt yapısından üst yapısına, tarihi eserlerinden sosyal alanlarına kadar pek çok konuda dokunuş yapan Konya’nın en önemli dokunuşu hiç şüphesiz ki Anadolu’nun ilk camisi olma özelliği taşıyan Habib-i Neccar Camii’ne yapıldı.

Konya büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun olarak yeniden yapılan Habib-i Neccar Camii muhteşem olmuş. Belediyemiz çok büyük bir iş yapmış. 2 yıldan uzun süredir adeta ilmek ilmek çalışılmış.

Bizler de Konya basını olarak bu çalışmaları yerinde inceleme fırsatı bulduk ve Konya ile gururlandık.

İki gün boyunca gezdiğimiz Hatay-İskenderun hattında Konya sevgisinin ne kadar yüksek olduğuna bir kez daha şahitlik ettik.

Depremin ilk anından bu yana, belediyeleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, vakıf ve dernekleriyle, odaları ve resmi kurumlarıyla topyekun Hatay için seferber olan Konya, bölge halkının kalbini kazanmış durumda.

Konyalı olduğumuzu öğrenen herkes büyük bir ilgi ve alakayla misafirperverlik göstermeye çalışıyor. İnanın ideolojisi, mezhebi, dünya görüşü fark etmeksizin tüm Hataylılar Konya’yı çok seviyor.

Özellikle Uğur İbrahim Altay’a olan sevgi bir başka. Uğur Başkan Hatay’da el üstünde tutuluyor.

Habib-i Neccar Sosyal Tesislerinde mola verdiğimiz esnada, bir vatandaş tarafından Uğur Başkan için hazırlanmış hediyeyi görünce buna bir kez daha emin olduk.

Yaşlı amcamız bir kapının üzerine çift başlı Selçuklu Kartalı, Kervan Yolunu simgeleyen bir deve kervanı, Hatay’ı simgeleyen zeytin ağaçları gibi çok sayıda simgesel eseri kullanarak ağaç oyma işçiliği yapmış. Elinin emeğini döktüğü bu güzel eseri Uğur Başkan’a hediye etmek için gelmiş.

Yine cami incelememizde ve Hatay sokaklarında gezerken gördük ki, Başkan Altay’ı gören vatandaşlar hemen yanına geliyor, elini sıkıp teşekkür ediyor.

Özetle, Hatay’da derin izler bırakan Konya, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılması planlanan Habib-i Neccar Camii ile bölgeye önemli bir imza daha atmış olacak.

DEVLETİMİZ ÇOK BÜYÜK

Tıpkı diğer deprem bölgeleri gibi Hatay-İskenderun bölgesinde de asrın felaketinin izleri hızla silinmeye çalışılıyor.

Hatay’da hangi sokağa girerseniz girin, mutlaka bir vinç, bir şantiye, bir beton mikseri ile karşılaşıyorsunuz. Şehri gezerken, kendinizi adeta bir film setinde gibi hissediyorsunuz. Sağdan sola koşturan baretli ve yelekli işçiler, kum boşaltan kamyonlar, çimento aktaran mikserler, kaynak yapan ustalar, pencere yapan marangozlar… Her köşeden bir insan fışkırıyor. Çalışmalar 24 saat esasıyla yürütülüyor.

Akşam saatlerinde gördük ki, projektörler yardımıyla ışık oluşturup inşa çalışmalarını yürüten işçiler vardı. Gece gündüz, yağmur çamur, sıcak soğuk demeden herkes elini taşın altına sokmuş durumda. Şehirler ayağa kalksın diye büyük bir alın teri ve çaba var.

Bu çaba ve alın terinin mimarı olan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’un çalışkanlığının sahaya nasıl yansıdığını bölgede çok net bir biçimde gördük. TOKİ öncülüğünde yapılan sosyal konutlarla karşılaştığımızda ise devletimizin kudretine bir kez daha kani olduk.

Binlerce konut…

Bölgenin içinde bulunduğu durumu görüp kıyaslama yapınca daha iyi anlıyorsunuz.

Deprem nedeniyle alt yapı gitmiş, yollar yer değiştirmiş, hatta depremin etkisiyle navigasyonla bir adres bulmak imkansız hale gelmiş. Böyle bir ortamda bu kadar hızlı biçimde bu kadar fazla konutu yeniden yapmak ve depremzedelerimizi bir an önce sıcak yuvalarına kavuşturmak sadece Türkiye gibi kudretli bir devletin yapacağı işti.

İnanın dünyanın çok az ülkesi bu kadar hızlı ayağa kalkar.

Mesela Almanya’da hiçbir işçiyi akşam saatlerinde çalıştıramazsınız, İngiltere’de hiç kimse yağmurun altında çatıya çıkıp kiremit yerleştirmez, Fransa’da hiç kimse o balçığın içinde kum taşımaz. Devletimizin bu kudretinin yanında, vatandaşlarımızın ve milletimizin de büyük bir çabası ve alın teri var kuşkusuz.