Dilin dinindir

Necmettin Şimşek

*Teknoloji geliştikçe normal binalar plaza haline, normal boyalar alüminyum kaplamalar haline dönüştü. Dil ise plaza dilini dönüştü. Yarısı Türkçe yarısı İngilizce. Attach etmek yani e-posta bir belge ya da doküman eklemek. Brief yani bir proje veya iş ile ilgili detaylı bilgi vermek. Feedback yani geri bildirim. Meeting yani toplantı. Must yani zorunluluk. Off day yani tatil günü. Print almak belgenin yazıcıdan çıktısını almak. Set etmek yani ayarlamak, organize etmek. Bunlar duyulan anlaşılabilen kısmı. Dünyada konuşulan yaklaşık 7000 dil var.

*İnsan; duygu ve düşüncelerini konuşarak anlatır. İnsanın konuşma aracı ise dildir.

Dil bir konuşma aracı olsa da anlaşabilmek bazen aynı dili konuşmak yeterli değildir. Anlaşabilmek için dili güzel kullanmak ve aynı duyguyu paylaşmakta gereklidir. Dil doğru kullanılmazsa bir anlaşma aracından çok, ayrıştırma aracı olarak işlev görmekte, sosyal hayatta ve insani ilişkilerde onarılması güç yaralar açmaktadır.

Üslubu beyan aynıyla insandır. İnsan dilinin altında gizlidir. Dil kalbin tercümanıdır.

George Washington Üniversite’sinden iki Müslüman bilim adamı tarafından Müslüman olmayan ülkelerinde dâhil edilerek yapılan; “Hangi ülke ne kadar İslamidir?” yani hangi ülkenin yöneticileri ve halkları siyasi, iktisadi, ticari ahlaki ve kul hakkına riayet gibi konularda İslami kriterleri esas aldığı yönündeki araştırma raporuna göre İlk 30’un içine tek bir Müslüman ülkesinin girememesi son derece düşündürücüdür. Araştırmaya göre Müslüman olmayan Yeni Zelanda, İsveç Danimarka gibi ülkeler İslamiyet’in getirdiği temel kuralları daha çok hayatlarına yansıtırken, Müslümanların egemen olduğu ülkeler içerisinde İslamilik konusunda sadece Müslüman ülke Malezya’nın 38. Sırada yer alması Türkiye 95. Sırada yer bulabilmesi İslam ülkelerinin halini pür melalini ortaya sermektedir. İslam’ın evrensel bir din haline gelmesindeki en büyük etken Müslümanların başta güzel dil ve üslup olmak üzere; İslam’ın emir ve yasaklarında, sosyal ilişkilerinde inançlarına uygun hareket etmeleri etkili olmuştur. Peygamberimiz Müslüman’ı; eliyle diliyle başkasını incitmeyen kimsedir. Diye tanımlamıştır. Ayette ise; Emir olunduğun gibi dosdoğru ol buyurulmuştur. Dosdoğru olmak; adalete riayet etmek, özü sözüne uygun davranmak, doğru sözlü olmak, dilini yalandan, iftiradan, küfürden, kaba davranmaktan uzak tutmak demektir. Özellikle rol model olması gereken siyasilerimizin, kanaat önderlerimizin, bilim ve fikir adamlarımızın gazetecilerin, birbirlerine karşı nezaketsiz ifadedeler kullanmaları, kendilerini haklı göstermek için her yolu kendilerine mubah saymaları ülke insanlarımız için son derece talihsiz bir durumu arz etmektedir. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

*Türkçemizde, konuşurken ve yazarken nasıl yanlışlıklar yapıyoruz: Öncelikle iletişim organlarımızdaki İngilizce program adları, çarşı ve sokaklarda İngilizce iş yeri adları, yerli malı ürünlerde bile İngilizce adlandırmalar dilimizin gelişimini engellemektedir. Türkçe karşılığı olduğu halde yabancı sözcük kullananlar bilerek ya da bilmeyerek Türkçeye kötülük etmektedirler. Özensiz diziler ve yetersiz türkçeleştirilmiş sinema filmleri yüzünden yanlış kullanımlar topluma sunulmakta ve bunlar hızla toplum içinde yayılmaktadır. Kafayı yemek, acayip güzel, aman tanrım, dehşet güzel, kendine iyi bak, mesele nedir, umarım, üzgünüm, korkarım. ile başlayan cümleler, banyo almak, duş almak, çay almak, start almak gibi örnekler bunlardan bazılarıdır. Bunlar Türkçenin yapısına ve işleyişine aykırı olduğu için anlatım bozukluğu oluşturmaktadır. Söyleyişle ilgili sorunlarımız da oldukça fazladır: Adile, Halit, Abidin Nazire vb. pek çok kişi adı ile demokrasi, laik, tarikat, fakir, afiyet gibi daha pek çok sözcük de yanlış seslendirilmektedir.

* Yapay zekâ, son yıllarda büyük bir devrim yaşadı ve bu devrimin en dikkat çekici öğelerinden biri de Büyük Dil Modelleri oldu. Büyük dil modelleri large language models, yapay zekâ alanındaki büyük ilerlemelerle birlikte ortaya çıktı. Gelişen derin öğrenme teknikleri, büyük veri setleri ve güçlü hesaplama kaynakları, dil anlama ve üretme yeteneklerini artırmak için kullanıldı. Bu modeller, doğal dil işleme NLP alanında büyük bir çıkış yaparak metin tabanlı görevlerde inanılmaz başarılar elde etti. Büyük dil modellerinin temel özelliği, büyük bir metin verisi setini eğitim verisi olarak kullanmalarıdır. Bu veri setleri, internetten toplanan milyonlarca metin belgesini içerebilir ve bu da modelin dil hakkında derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı olur. Büyük Dil Modelleri arasında öne çıkan bir model, OpenAI tarafından geliştirilen GPT'dir Generative Pre-trained Transformer. GPT, 175 milyar parametreye sahip devasa bir dil modelidir. Dil üretme yeteneği olan GPT, metin tabanlı verilere dayalı olarak yaratıcı metinler, hikâyeler, makaleler ve daha fazlasını üretiyor. Doğal dili anlama özelliğiyle, insan dilini anlama ve dilin inceliklerini kavrama yeteneğine sahiptir. Çoklu dilleri kavrama özelliğiyle, birçok farklı dilde metin işleyebilme yeteneğine sahiptir, bu da küresel bir kullanım sağlar.

* Sonuç olarak, Dil ile düşünce arasındaki derin bağlantının keşfi, hayret, gizem ve insan deneyimine ve bunun yaşamlarımız üzerindeki derin etkisine dair anlayışımızı zenginleştirme potansiyeliyle dolu, sürekli bir yolculuktur. Dil sadece bir iletişim aracı değil, dinamik ve derin bir güçtür. Dil ile düşünce arasındaki ilişki, merak ve gizemle dolu, sürekli bir yolculuktur. Dilin düşünmeyi nasıl etkilediğini sonuca bağlarken, dilin statik bir araç değil, dinamik, yaşayan bir güç olduğu ortaya çıkar. Sürekli olarak düşüncelerimizi, deneyimlerimizi ve etkileşimlerimizi şekillendirir ve onlar tarafından şekillendirilir. Dil ve düşünce arasındaki karmaşık dans, dünya çapındaki araştırmacılara, akademisyenlere ve düşünürlere ilham vermeye devam ediyor; insan deneyimini ve dilin düşüncelerimiz ve yaşamlarımız üzerindeki derin etkisini anlamak için yeni yollar sunuyor.