DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NIN MAHCUBİYETİ

İsmail Koç

16 Nisan halk oylamasının ardından Ramazan ayından önce pek çok kurum ve kuruluşun programlarını Mayıs ayına sıkıştırmasıyla Konya hareketli günler yaşıyor.

Pazar günü Konya önemli bir konuğu ağırladı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Öğrenci Programları Mezuniyet Töreni’ne katıldı.

Mezuniyet töreni öncesi öğrencilerin yaptığı gösteriler, okuduğu şiirler herkesi duygulandırdı.

Özellikle 7 kıtadan gelen öğrencilerin sergiledikleri gösteri Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez başta olmak üzere tüm salonda duygusal anlar yaşattı. Bunun ardından da Görmez, önceden hazırlanmış konuşmasını bir kenara bırakarak 7 kıtadan gelen öğrencilere teşekkür etti ve nasihatlerde bulundu.

Programda bir mahcubiyet ve bir öz eleştiri de dile getirildi.  Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak on yıl, yirmi yıl gecikmiş hizmetleri yapmanın mahcubiyeti içindeyiz. Eğer biz bu mahcubiyetleri yaşamasaydık, bu millet başkaları tarafından kırk yıl aldatılmayacaktı. Sahte Türkçe olimpiyatlarıyla bu millet yanlış yönlere sevk edilmemiş olacaktı.” dedi. Görmez’in bu sözleri salondan büyük alkış aldı.

Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Fejzic’in samimi konuşması da büyük beğeni topladı. Osmanlı sayesinde İslam ile şereflendiklerini aktaran Fejzic, İslam dünyasındaki mezhep ayrılıklarından yakınarak “Eskiden mezhep diye bir şey yoktu. Tek bilenen şey La İlahe İllallah, Muhammedîn Resullullah idi.” diye konuştu. 

Bu program bizlere bir kez daha gösterdi ki Türkiye, içinde yaşadığımız bu topraklardan çok daha fazlasını ifade ediyor.

Millet olarak atalarımızın bıraktığı büyük bir mirasa karşı sorumluluğumuz var. Bu farklı vesilelerle her fırsatta karşımıza çıkıyor.

‘Ümmetin son kalesi Türkiye’ ifadesi öyle beylik bir laf değil. Altında çok büyük bir sorumluluğu barındırıyor. O nedenle de her zaman uyanık ve güçlü olmalıyız ve ülkemizin hedefleri doğrultusunda çok çalışmalıyız.

***

TÜYAP Konya Fuarcılık tarafından düzenlene 60'ı inşaat şirketi olmak üzere gayrimenkul, mobilya, belediyelere mal ve hizmet götüren 160 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen 4 fuar Perşembe ve Pazar günleri arasında 4 gün boyunca ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Gayrimenkul fuarının ilk kez düzenlenmesi fuara ayrı bir hava kattı. Firmalar hem yeni projelerinin lansmanlarını gerçekleştirdiler hem de diğer firmalarla iş görüşmeleri yapma imkânı buldular. Bu anlamda verimli bir fuar oldu. 

Ziyaretçi sayısı da fuara katılan firmaları memnun etmiş gibi görünse de fuar çok daha verimli olabilirdi.

Keza, birçok kişinin fuardan haberi olmadı. Fuarın yeterince reklam ve tanıtımı yapılmadı. Düşünebiliyor musunuz çok önemli 4 sektörü barındıran bir fuar yapıyorsunuz ancak bunu yeterince tanıtamıyorsunuz.

Konya’da tarım fuarından sonra en büyük fuar kabul edilen makine fuarında da bu sıkıntı gündeme gelmişti. Fuara stant açan firmalar yeterince tanıtımın yapılmadığından yakınmıştı.

Konya adının tarım fuarı dışındaki organizasyonlarla da anılabilmesi için bu tür organizasyonlar çok büyük önem taşıyor. O nedenle de yeterince reklam ve tanıtımının yapılması gerekiyor.

Eğer Konya olarak büyük hedeflerimiz varsa…