Dr. Hasan Hüseyin Uysal, toplumsal yaraya neşter vurmuştur!

Seyfullah Koyuncu

Meram Devlet Hastanesi’nde kadın hastasını, kıyafetinin çok açık olduğu gerekçesiyle muayene etmediği öne sürülen göz doktoru Hasan Hüseyin Uysal’ın tepkisi Türkiye gündemine damga vurdu. Uysal hakkında sosyal medyada adeta bir linç kampanyası başlatıldı. Bunun üzerine Konya Valiliği’nden yapılan açıklama ile Uysal hakkında soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

Fakat linç kampanyasının yerini bu defa destek kampanyası aldı.

Çünkü başta Konyalılar olmak üzere, Hasan Hüseyin Uysal’ın bu davranışına destek veren çok sayıda kullanıcı linç edenlere karşı tavır ortaya koydu.

Sosyal medyada #HasanHüseyinUysalYalnızDeğildir ve #DoktorumuzunYanındayız başlıkları ile yapılan paylaşımlarda, binlerce destek mesajı atıldı.

Olayın ardından ben de Hasan Hüseyin Uysal’ın yakın çevresi ile görüştüm. Konuya ilgili biraz araştırma yaptım. Çünkü başı sonu belli olmayan bir videoyla başlatılan linç kampanyasının arka planında neler yaşandığını bilmiyorduk.

Edindiğim bilgilere göre; Hasan Hüseyin Uysal, hasta odasına geldiği zaman, kendisini muayene etmek istemediğini, başka bir doktora muayene olması gerektiğini ve hastanın doktor seçme hakkı olduğu gibi doktorun da hasta seçme hakkı olduğunu söylüyor. Hasta bu duruma şiddetle itiraz edince de “teşhircileri tedavi etmiyorum, başka doktora muayene olun” diye yineliyor.

Bunun üzerine video kaydı almaya başlayan hasta, Hasan Hüseyin Uysal’ın, teşhirciler ifadesini video kaydına almak için ısrarla tekrar ettirmek istiyor, tahrik ediyor. Dr. Uysal da çekinmeden aynı cümleleri bir daha kuruyor.

Hasan Hüseyin Uysal, yakın çevresine olayı anlatırken, teşhirci olan bir erkek de olsa bayan da olsa aynı tepkiyi yine verirdim diyor ve hasta seçme hakkından bahsediyor.

O çok konuşulan videonun arka planı bu şekilde.

Videoda benim dikkatimi çeken ise hasta kızın annesinin bile bu tartışma yaşanırken duruma sessiz kalarak doktorun aslında haklı olduğunu kabullenişi. Bir diğer deyişle, yaşanan olayla ilgili mahcubiyet duyan bir annenin olduğu hissine kapıldım ben videoyu izlerken.

Ayrıca söz konusu hastanın olayı büyütmek için yaptığı çığırtkanlık karşısında odayı terk ederek sinirlenmeden, hakaret etmeden, kavgayı büyütmeden, gerekli mesajı verip, duruş gösterip odasını terk eden bir doktor gördüm ben.

Hasan Hüseyin Uysal’ın bu duruşu her ne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından soruşturmaya konu edilse de toplumun kahir ekseriyetinin Hasan Hüseyin Uysal’ın dik duruşuna destek verdiği ve bu soruşturmanın yanlış olduğu aşikar…

Çünkü insanlar sokakta mide bulandırıcı çıplak etler görmekten bıktı, usandı. Bu konudan herkes şikayetçiydi ama kimse bir şey demiyordu. Toplumun çoğunlukla doktorun yanında yer alması, Hasan Hüseyin Uysal'ın bir nevi duygulara tercüman olduğunu da gösteriyor.

Bakın burada konu saçı açık olma meselesi değil. Buradaki konu çıplaklık!

Rahatsız edici bir çıplaklık modası var şuan sokaklarda...

Hasan Hüseyin Uysal bir göz doktoru. Olaya tam tersinden bakalım, bir erkek hasta, kadın bir diş doktoruna çok afedersiniz iç çamaşırıyla muayene olmaya gitse tepki nasıl olur sizce?

Herkes o kadın doktorun yanında yer alır değil mi?

Olay cinsiyet meselesi değil ahlak meselesi yani.

Okula, doktora, resmi bir kuruma ya da iş yerine giderken giyilecek kıyafete özen gösterilir. Kumsalda takım elbiseyle gezmiyorsanız kamusal alanda da mayoyla ya da mayoya yakın kıyafetlerle gezemezsiniz. Bu evrensel bir kuraldır. Bunun sadece dinle de alakası yoktur. Görgü, ahlak ve medeniyet bunu gerektirir.

Hem taş devrinde yaşamıyoruz ki mağara insanları gibi yarı çıplak gezelim. Medenileşeceğimize taş devrine geri dönüyoruz günden güne...

Bu eleştiriyi bu video için değil, genel anlamda yapıyorum.

Sokakta sütyenle gezen kızlar görmeye başladık, adına crop diyorlarmış, modaymış... Sarkık vücutlarını sergileyen kadınlar görmeye başladık.

Bu normal değil!

Hatta bunu Avrupa ülkelerinde bile çok fazla göremezsiniz. Toplumsal ahlak konusunda gelinen süreç batıyı bile geride bıraktı.

“Bu kadar rahatsızsan bakma sen de” diyenler var bir de.

Ne yapalım? Siz çırılçıplak dolaşacaksınız diye gözlerimizi kapatarak mı yürüyelim sokaklarda?

Çıplak gezmek isteyenlerin özgürlüğü var da bundan rahatsız olanların özgürlüğü yok mu yani?

Bu konuda birilerinin ses çıkarması gerekiyordu artık…

Din adamlarının, eğitim sisteminin, ailelerin yapamadığını, bir duruş göstererek bir doktor yaptı.

Hiç kimsenin gözümüzü taciz ederek görüş alanımızı kirletmeye hakkı yok…

Doktor Uysal, toplumsal yaraya neşter vurmuştur.