Dürzilik (veya Dürzi inancı), 11. yüzyılda Mısır’daki İsmailî Şii kökenlerinden doğmuş, ancak zamanla ana akım İslam’dan ayrılarak farklı bir inanç sistemi haline gelmiş ezoterik, karma bir dinî topluluktur. Şia’nın İsmailiyye mezhebiyle yakın bağlantısı vardır. Fatımi Halifesi el-Hakim bi-Emrillah’ı tanrı olarak kabul ederler. Onlara göre ilah, Hâkim’e hulul etmiştir. Artık tanrı, Hakim Bi emrillahtır. El-Hakim’in Mukattam dağında yaşadığına ve bir gün mehdi olarak tekrar geleceğine inanılır. 30 Mayıs 1017 tarihinde İlah olduğunu açıklayan el-Hâkim Biemrillah, kurulan yeni dinin imamlığına İran asıllı Hamza b. Ali’yi getirmiştir. İslami manada ibadete ihtiyaç kalmadığını açıklamıştır. Bu yeni dinin Hikmet Kitapları adı verilen kitapları vardır. Bu kitaplar mecmuası, öğretileri içerir, halka açık değildir. Dışa kapalı bir dinî topluluk olduğu için dışarıdan kimse Dürzi olamaz, sadece Dürzi doğan biri bu inançta kalabilir.
Temel İnanç Öğretileri şunlardır: Tanrı anlayışı: Tanrı mutlak, görünmez, bilinemez ve aşkındır. El-Hakim bi-Emrillah'ın bir Tanrısal tezahürü (zuhur) olduğuna inanılır. Reenkarnasyon (tenasüh)inancı vardır. Buna tekammus, gömlek değiştirme inancı da denilir. Ruhun ölümsüzlüğüne ve bedenden bedene geçerek geliştiğine inanılır. Dolayısıyla ahiret inancı yoktur. Onların inancına göre cennet ve cehennem bir yer değil, ruhsal bir haldir. Şiilikte olduğu gibi gizlilik (Takiyye) inancı vardır: İnançlarının çoğu sadece inisiyasyonla öğrenilir, halka açık değildir. Dürziler, baskı altında kimliklerini gizlemeyi meşru sayarlar.
Bir de onlarda beş ilke vardır, bir nevi bu ilkeler ahlak esaslarıdır: Doğruluk ve dürüstlük, kardeşliğe sadakat, Tanrı’ya ibadet, kötülükten uzak durma, rehber kabul edilen dini liderlere sadakattir. . Burada sözü edilen ahlak kuralları sadece dürziler için geçerli olup Dürzi olmayanlar hakkında tersi geçerlidir. Dürzi toplumunda kast zihniyeti vardır ve iki sınıftan oluşur. Bunlardan ilki akıllılar olup, inançlarınıan derin sırlarına vakıf olan eğitimli ve dinî liderlerdir. İkincisi ise cahillerden oluşur. Halkın çoğunu oluşturur, bunlar, temel kurallara uyar ama ezoterik öğretilere ulaşamaz. Kadın ve erkekler eşit görülür, kadınlar da akıllar sınıfına girebilir.
Dürzilik, ne İslam’ın bir mezhebidir ne de Hristiyanlık veya Yahudilikle tam olarak bağdaştırılabilir. Kendi başına ayrı bir inanç sistemidir, bu yüzden birçok dinî sınıflandırmada senkretik (karma) bir inanç olarak görülür. Dürziler başka dine geçişe izin vermez, dışarıdan dürziliğe girmek mümkün değildir. İç evlilik teşvik edilir, dinî liderler evlenmemiş de olabilir. Dinî ritüeller gizlidir; dışarıdan gözlemlenemez. Topluluk bağlılığı çok güçlüdür. Aile, soy, gelenek ve ahlaki bağlılık en yüksek erdemlerdendir. Dürziler yaşadıkları ülkelerde genellikle, kendi içlerinde evlenir. Eğitim ve askerî görevlerde aktiftirler. Kimliklerini korumak için kapalı ve dayanışmacı yaşarlar. Dışarıdan bakıldığında Dürzilerde cami, kilise veya sinagog gibi kutsal mekânları görünmez. Cuma ibadeti yoktur, bayramları da gizlidir. Toplu ibadetler, dedikleri uyduruk bir takım hareketler vardır ki, sadece akıllılar sınıfı için belirli günlerde özel mekânlarda yapılır. Cahiller katılamaz. Oruç, hac, namaz gibi İslamî ibadetler sembolik olarak kabul edilir ama pratikte uygulanmaz. Dürzi inancında ahlaki yasalar ve vicdan ön plandadır. Kendi aralarında; zina, yalan, ihanet gibi davranışlar ağır şekilde dışlanır. Dürzi kadını, genellikle eğitilmiş, saygı gören ve dini hiyerarşide de yer bulabilen bir figürdür.
Günümüzde dürziler değişik ülkelerde yaşamaktadırlar. Örneğin; Lübnan’da yaklaşık 250.000 kişidirler, siyasette çok etkilidirler. Reisleri Velid Canbolat’tır. Suriye’nin Suveyda şehrinde ve kırsal bölgelerinde toplam 700.000 Dürzi’nin yaşadığı söylenmektedir. İsrail’de ve işgal edilmiş Golan tepelerinde 150.000 kişiden oluşan bir Dürzi nüfusu vardır. Bunlar İsrail’de zorunlu askerlik yapmakta olup, halen Gazze’de Filistinlilere karşı çarpışan işgal ordusu içerisinde çok miktarda yer almaktadırlar. Ayrıca Ürdün, ABD, Kanada gibi ülkelerde de azımsanmayacak sayıda Dürzi yaşamaktadır.
Sonuç olarak, Dürzilik, çeşitli din ve düşünce akımları ile aşırı Şii öğretilerden etkilenmiş karma bir inanç yapısına sahiptir. Allah, Hakim biemrillahta tecelli etmiştir. Ve başka insanlarda da zaman zaman tecelli etmeye devam etmektedir. Hakimbiemrillah namaz, oruç, zekat gibi ibadetleri kaldırmıştır. Ölüm ötesi hayata inanmazlar. Tenasüh inancı vardır. Onlara göre insan ölünce bir başka bedende yeniden doğar. Ve yaşamaya devam eder. İslam’ın tevhit inancı ile asla bağdaşmazlar. Dürziler kendi çıkarları için zaman zaman bazı ayet ve hadisleri kullanırlar. Din istismarında bulunurlar. İçyapısı ve inançları halka açık olmadığı için yanlış anlaşılmalara sebep olmaktadır.