EĞİTİM(E) ARA

Hasan Mutluoğlu

Geçen Cuma günü eğitim /öğretimin l. Dönemi sona erdi. EĞİTİME ARA verilişinin hareketi, heyecanı okullardan başlayarak çevreye ve evlere yayıldı.

Okullarda uygulanan günlük program çalışmalarının sonucunda yapılan değerlendirme ifadesi olan KARNE, eğitimin paydaşları tarafından gözden geçirilmiştir.

Öğrencinin karnesi, yalnızca öğrenciyi ilgilendirir” diye düşünmek, gerçekçi bir yaklaşım olmamalı.

Eğitim/öğretim çalışmalarına doğrudan ve dolaylı katkıda bulunan paydaşlar, karnede belirtilen değer sonuçlarına göre, kendi payına düşeni üzerinde tekrar düşünmek durumundadır.

Öğrencilik dönemlerinde yaşanılan karne gününü heyecan ve üzüntülerini hatırlamayan var mıdır? Çocukluk döneminde yaşanan anılar, hayatımızın her anında tekraren gözümüzün önünden geçer.

Büyükler, küçüklerin yaşadığı heyecanlı zaman dilimini, çeşitli imkanları kullanarak ödüllendirirse, unutulmaz bir anı olarak yaşam sürecinde yerini alacaktır.

Karne tatilinin, çocuklarımız için BOŞ GÜNLER olarak algılanmasının önüne geçmeliyiz. EĞİTİME ARA değil EĞİTİM ARA anlayışı ile, tatil günlerini verimli hale getirmenin planını yapmalıyız.

Tatil günleri, çocuklarımızla bir arada olabilme fırsatı sunmakta. Çocuklarımızla yapacağımız ortak faaliyetlerde, onları daha iyi anlama ve tanıma fırsatı doğabilecektir.

Ben kendi çocuğumu tanımıyor muyum?” sorusu akla gelebilir. Bu sorunun cevabının nasıl olması gerektiğine bir bakalım.

Kur’an-ı Kerim’de Allah “Kendilerine kitap verdiklerimiz, Hazreti Peygamberi, öz oğullarını tanır gibi tanırlar.” (Bakara 146) diye buyuruyor.

Bu ayette verilmek istenen TANIMANIN derecesi, FARKINDA OLMA durumu.

Çocuklarımızı tanımada başarımız, eğitim/öğretim çalışmalarının başarılı olması anlamında da olacaktır.

Karne tatilinin, EĞİTİM ve çocuğumuzu tanımak için fırsata dönüştürmenin nasıl olabileceğine birlikte bakmaya çalışalım.

Öncelikle; her evde bir karne şenliği yaşandığını düşünüyorum. Karne notları, alınan belgeler ve ödüller teker teker değerlendirilmiştir.

Umarım; olumsuzluklar hoşgörü ile karşılanmıştır. Olumsuzlukların giderilmesi konusunda düşünülmüş, gelecek dönem için sözler alınıp/verilmiştir.

Çocuklara verilmesi gereken hediyeler de verildiğine göre, TATİL MODUNDA çalışma planının hazırlanması önemlidir.

Tatil süresinde zamanı boşa harcamamak üzere, ailece ortaklaşa yapabileceğimiz faaliyetlere öncelik verilmelidir.

Ortaklaşa yapılacak olan planlı faaliyetlerin, eğitime önemli bir katkısı mutlaka olacaktır.

Yapılacak çalışma ve faaliyet planı, çocuklarla ortak yapıldığında, uygulamada isteksizliği ortadan kaldırır.

Neler yapılabilir, için önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz:

-Çocuklarımızla birlikte plan yapmalıyız. Planın ortak yapılması, sahiplenmeyi sağlar.

-İletişim araçları -internet, televizyon, telefon- ile bağlantıyı azaltmalı.

-Çocuklarımızı geliştirici aktiviteler -spor, sinema, kütüphane, piknik- yapmalı.

-Akraba ziyaretleri, köyümüze gezi, aile büyüklerimizi ziyaret ile, SILA-I RAHİM gibi değirin unutulması önlenir, benimsetilir.

-Misafirliğe götürmek, misafir kabul gününde misafir ağırlatmak, sosyal yaşantının güzelliklerini fark ettirmenin yolunu açar.

-Ev işleri için yardım talep edilir. Yapabilecekleri katkı ile çalışmalara ortak edilerek iş bölümü yapmanın mutluluğu kazandırılır.

-OKUMA çalışmalarına, KUR’AN okumalarına zaman ayırmalı, namazları ihmal etmeden, cemaatle namaz önemsenmeli.

-Cuma namazlarına gidilerek, cami kültürünü kazandırmalı.

-Hastane, huzurevi ziyaretleri de yapılabilirse, sosyal sorumluluğa gerekli ilk adımlar da atılmış olur.

-Aile büyükleri ile sohbet etmenin ve dinlemenin imkanı hazırlanırsa, tecrübe kazanımı, sevgi bağının kurulması gerçekleşir.

Zamanın büyük bir değer olduğunu unutma lüksümüz olamaz. En güzel şekilde değerlendirebilmenin yolunu bilmek zorundayız.

“ZAMAN AKLI, OLGUNLUĞU VE HİZMETİ ARTTIRMAK İÇİN BİZE VERİLMİŞ EN DEĞERLİ SERMAYEDİR.”

ÖNEMLE: Değerli dostum şair BESTAMİ YAZGAN’IN şiiri YİĞİTNAME’den :

“Ne şerefli ne mübarek bir akın,

Korkudan uzağım, Allah’a yakın.

Ağlamasın kimse arkamdan sakın,

İnmez al bayrağım, düşmez bu mevzi,

Ölürsem şehidim, kalırsam gazi. “

ALLAH’IM; Ordumuza yiğitlerimize zafer nasip eyle, kurulu tuzakları bertaraf eyle. (AMİN)