Hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hiç kimse kendi el emeğinin karşılığından daha hayırlısını yememiştir.”
Rızık elde etmek için helâl yollarla çalışmak, temiz kazancın peşinde koşmak ne güzel bir şeydir. Çalışmak, hayatımıza huzur ve bereket getirir.
İki günü eşit olan insanın zararda olduğu gibi; tembelliği, sorumsuzluğu, çalışmadan kazanmayı hedefleyen insan da ziyandadır.
Allah'ın bize verdiği güçle ve sabırla kuşanıp, rızkımızın peşinden koşmakla mükellefiz.
Bayezid-i Bestami Hazretleri'nin söylediği “Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır” cümlesine atıfla, biz rızkımızı aramakla mükellefiz. Rabbimizin hazinesi geniştir, o bizi rızıksız bırakmayacaktır.
Önemli olan helal rızıktır. Rızkımızı helal yoldan kazanıyorsak ne mutlu bize.
Boğazımızdan geçen her bir lokmanın helal ve meşru olması dinimizin gereğidir hem.
Her kim rızkını helal yollardan kazanırsa yuvasında bereketi artar. Helal kazancın girdiği yuva bereketle ve huzurla dolar. Helal yollardan kazanılmış bin lira, haram yollarla kazanılmış milyarlarca liradan çok daha bereketlidir.
Unutmayalım ki bu dünya nimetlerinin hesabını Rabbimize vereceğiz.
Yazımı Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in şu uyarısıyla bitiriyorum: “Kıyamet gününde insanoğlu, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan hiçbir yere kımıldayamaz.”