Ey Şanlı Ordu, Ey Şanlı Asker..

Büşra Aksakbağı Ay

TSK’nın 58 gün önce başlattığı Zeytindalı Harekâtı’nda tam da 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde Afrin’e Türk bayrağı dikildi. Asker aynı asker, bayrak aynı bayrak ve yine zafer şanlı Türk Ordusu’nun.. Bununla birlikte düşman aynı düşman. Küfür tek millet!

Diyarbakır, Cizre, İstanbul’u hedefleyip Kürdistan hayalleri kuranlar Afrin’den de oldu. ABD’nin terör koridoru PKK, YPG arkalarına bile bakmadan Türk Ordusu’ndan kaçtı.

2 günde dümdüz edebilecek güce sahip olduğumuz halde masum insanlar zarar görmesin diye 46 şehit ve yüzlerce gazi verdiğimiz bu harekâtta Afrin’e dikilen Türk bayrağı için rahatsızlık duyanlar olmuş. Bunlar, Amerikan bayrağının gölgesinde dinlenenlerdir. Vatanına, bayrağına bağlı herkesin gurur duyacağı bu görüntü için “işgal” propagandası yapmak ahmaklıktır, alçaklıktır.

Rusya Şam’a bayrak asarken sesi çıkmaz, Amerika Menbiç’e bayrak asarken sesi çıkmaz ve bunlara sizin burada ne işiniz var demez. Türkiye Afrin’e bayrak asınca çıkar bu bir işgaldir, bizim Suriye’de ne işimiz var der.. Türkiye çok ilerledi, yerli hain üretimin de atağa geçti.

Afrin’de göndere çekilen Türk bayrağı dosta güven, düşmana gözdağıdır. Gönderde ki bayrak düşmana, tekrar gelirseniz bu bayrağı buraya dikenleri karşınızda bulursunuz demektedir. O toprakların gerçek sahiplerine ise, artık güvendesiniz, canınız ve malınız Türk Ordusu’na emanettir demektedir.

Şimdi; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

*

Aydın Doğan, Doğan Medya grubunu Yıldırım Demirören’e sattı. Doğan grubu kuruluşları içerisinde, Kanal D, CNN Türk, Hürriyet, Posta, Fanatik gibi medya kuruluşları da bulunuyor. Bu gelişmeyi muhaliflerin hepsi medyanın esir alınması, baskının artması, havuz(!) medyasının genişlemesi olarak okuyor. Aynı muhalifler bu satış gerçekleşmeden önce de zaten medyanın tamamen iktidarın elinde olduğunu iddia ediyordu. Sormazlar mı adama, madem medya zaten tamamen iktidar elinde idi ne kaybettiniz, ne değişti de bu kadar öfkelisiniz? Yine aynı çelişkiler..

Üzüleceksiniz ama size bir haberim var, Aydın Doğan muhalif falan değildi. Televizyonlarında sözde muhalif liberallerden muhalif kesimin duymak istediği 3-5 cümle ile gaz alan bir illüzyondan başka bir şey değildi. Doğan, her zaman çıkarlarına göre hareket etmiştir. Bu, Ak Parti’den önce de böyleydi, Ak Parti zamanında da böyleydi.  

Bana kalırsa bu gelişme şimdilik iyi gibi görünüyor. PKK’lı kızı bile kırmızı fularlı kız diye parlatıp, pazarlayan bir zihniyet kepenk kapatmış oldu. Bu gelişmeden sonra Amerika’nın CNN Türk’te ki CNN markasını geri çekmek için çalışmalara başlaması kimlere ve nelere hizmet verdiklerinin ayan beyan kanıtıdır. Diyeceğim o ki, umarım gelen gideni aratmaz..

“Hükümeti ben kurar, ben yıkarım” diyen ve medya imparatorluğu biten Aydın Doğan için, “Artık muhabir bile olamayacak” diye manşet atmak isterdim. Bkz; “Muhtar bile olamayacak”

*

Konya’da şivlilik zamanı.. Ben bu gelenek ile Konya’ya geldiğimde tanıştım. Bildiğim kadarı ile sadece Konya’da devam eden bir gelenek.. Üç ayların başlangıcı olan Regaib Kandili ile başlıyor. Çocuklar sabah namazından itibaren poşetleri kaptığı gibi kapıların zillerine basıp “Şivliliiikkk” dedikten sonra akşama kadar şeker ve çikolata topluyorlar.

Ben sevdim bu geleneği.. Hem çocuklar sevindiriliyor, hem karşılıksız bir şeyler verilebildiği öğretiliyor hem de 3 ayların gelişinin bu kadar coşkulu ve  mutlu karşılanması gerektiği gösteriliyor çocuklara..

Konya’da şivlilikten bir gece önce ise Fener Alayı gecesidir..Fener Alayı gününde ise akşam ezanından sonra kağıttan yapılmış fenerler ile anne, baba, çocuklar dışarıda sohbet eder, oyunlar oynar.. Ateşler yakılır, kimileri etrafında toplanır, kimileri üstünden atlar.. Eğlenceli bir gece geçirilir..

Özetle;

Fener Alayı Konya’yı aydınlatan bir etkinlik.. Her zaman aydın kalsın.. Fener taşıyan ve geceyi aydınlatan çocuklar, hep ışıklar dağıtın ve aydın kalın..