FUTBOLDAKİ SORUN: ALGI VE MEDYA

Arif Tekeli

 

Türk futbol kamuoyunu anlamak gerçekten çok güç. Kaostan beslenen bir düzen kurulmuş. Özellikle de spor programları bu kaotik düzenden besleniyorlar. Bu düzen değişmedikçe başarının da gelmeyeceğini düşünüyorum. En son Aykut Kocaman’ın istifasını da bu şekilde okumak gerekir. Bu sezon üç kulvarda da yoluna devam eden ve bir hayli şanslı gözüken Fenerbahçe futbol takımı Alex meselesinde medyanın konuyu işlemesiyle birlikte Aykut Kocaman gibi camiaya mâl olmuş bir isime karşı dahi bir kamuoyu oluşturuluyorsa başarılı yabancı teknik direktörlerin Türkiye’de neden başarısız olduklarını veya onlar karşı neden müsamaha gösterilmediğini anlayabiliriz. Sporda şiddet yasasının bu saçmalığa çözüm bulması gerekiyor.

Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’den kopartılmaması veya kopartılmasına izin verilmemesi gerekiyordu ve Başkan Aziz Yıldırım da bu şekilde davrandı. Aykut Kocaman’ın sonuçlardan bağımsız olarak Fenerbahçe’nin başında kalması gerekiyor. Çünkü Fenerbahçe’deki sorun teknik direktör sorunu değil. Fenerbahçe’nin sorunu algı sorunu. Kamuoyundaki Fenerbahçe algısının değişmesi gerekiyor. Bir uluslararası ilişkilerci olarak çözüm önerim algı çalışması yapmasıdır. Fenerbahçe yönetimi de tıpkı Türkiye’nin Ortadoğu’da uyguladığı politika gibi geleceğe dönük bir çalışma yapması lazım. Hakemlerin, federasyonun, rakip takım taraftarlarının kafasındaki olumsuz Fenerbahçe algısı nedeniyle uğradığı kayıplar teknik heyetin yaptığı stratejik hatalarla kıyaslanmaz bile. Medya gücü Galatasaray’ınkiyle kıyaslanmayacak şekilde zayıf olan Fenerbahçe’nin transfer çalışması ya da teknik direktör değişikliği yapmaktansa bu yola girmesi gerekiyor.

Aykut Kocaman meselesine yakından baktığımızda ilk defa iki maç üst üste mağlubiyet aldığını görüyoruz ve tabi bu başarının sayısal değeri olan en çok puan toplama noktasında birinci sırada olduğunu. İki sezonda iki kupa kazanan Aykut Kocaman’ın güya tek günahı Alex’i göndermek. Bu da tartışmalı. Mesela gönderilmesinin çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.  Başta Telegol olmak üzere tüm kaostan beslenen futbol programlarının kaldırılması gerekiyor. Kaldırılmıyorsa bile futbol seyircisinin bunlara itibar etmemesi gerekir. Bu sadece Fenerbahçe’nin sorunu da değil aslında. Fatih Terim de vaktiyle en çok zararı bunlardan görmüştü. Özellikle malum İsviçre maçı döneminde toplumda linç noktasına kadar getirildi. Arda Turan’ın Türkiye’den kopartılması, Emre Belözoğlu’nun ırkçı ilan edilmesi, Şenol Güneş’e “karizması yok” milli takıma hoca olamaz yorumları, Del Bosque’ye “Yeniköy kasabı” yakıştırmaları vs vs. Bu örnekleri çoğalmak mümkün. Fatih Terim’den Aykut Kocaman’a, Aykut Kocaman’dan Şenol Güneş’e karar herkes kötü ve sadece Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar iyi öylemi. Türkiye’de en günahkar medyadır. 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a karar sicili kirli olan medya sporda çok mu temiz zannediyoruz neden bunları ciddiye alıyoruz. İzlemeyelim, izlettirmeyelim. İnanın her şey daha güzel olacak.