Gayrı Uyanılmaz Uykunda Mısın?

Büşra Aksakbağı Ay

Kara gözlerinde mahmurca gülüş, gayrı uyanılmaz uykunda mısın?

15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı..

Yaşasa idi 12 Ekim doğum günüydü..

Halil Kantarcı zulmün karşısında hiçbir zaman sessiz kalmadı. 28 Şubat’ta da tankların üzerine çıkmıştı, 15 Temmuz’da da çıktı. 15 Temmuz’dan sadece 5 ay önce 28 Şubat mağdurları için yaptığı bir konuşmada ‘Allah onlara şahadeti nasip etti. İnşallah bizlerde birer şehit adayıyız. Ömrümüzün sonuna kadar da bu şekilde yaşamaya niyetliyiz’ demişti. Yaşadığı gibi konuştu, konuştuğu gibi yaşadı sonunda Rabbim duasını kabul etti.

Şehit olduğunda 36 yaşında idi. Yolun yarısını henüz tamamlamıştı. Kalan yarısını yaşamasına izin vermedi hainler. Tek tesellimiz inşallah Peygamber efendimizin komşusu olmaya gitti..

O kanlı hain gecede bir an bile tereddüt etmeden şahadete koşan Halil hainlerle ilk defa karşı karşıya gelmemişti. Tarihimizin kara lekesi olan 28 Şubat’ın mağdurlarından idi.

36 yıllık kısacık yaşamında ne çok acı barındırmış.

28 Şubat sürecinde henüz 16 yaşında Milli Gençlik Vakfı’na üye olduğu için DGM tarafından idamla yargılanmıştı. Hapishaneye girdi ve çıktığında 25 yaşındaydı. Kısacık olan ömründe yaklaşık 10 senesini de parmaklıklar ardında işkencelerle geçirmişti. Suçsuz olduğu anlaşılınca çocukken girdiği hapishaneden bir adam olarak çıktı.

Ömrü boyunca dini için yaşayan ve mücadele eden Kantarcı yine bu yolda Hakka yürüdü.

Halil hayatı boyunca istediği mertebeye ulaştı. Hep şehit olmak istemişti Allah’ın çok sevgili kuluymuş ki kabul oldu duası. Doğumu, hayatı, ölümü bütün gençliğe ibret oldu, örnek oldu. Bir Halil şehit düştü, milyonlarca Halil sırada bekliyor.

Bize düşen bu güzel insanı unutmamak, unutturmamak.

Ya onu şehit edenler, üç masum yavruyu babasından mahrum edenler?

Bu hainlerle mücadele ederken bir an olsun onlara karşı Rabbim merhamet hissi vermesin. Merhamet edeceğimiz de Halil ve onun gibi niceleri gelsin aklımıza. Allah, şehidimizin intikamını almayı nasip etsin bizlere.

Kantarcı hepimizin imrendiği şehitlik mertebesine yürürken 3 yavru bıraktı ardında, hepimize emanet. 1 buçuk yaşında Ömer Tarık, 3 yaşında Zeynep Serra ve 9 yaşında Ali Cihad..

Kantarcı’nın şahadete giderken kardeşine söylediği söz kulaklarımızda küpe olsun..

‘Eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum. Onları ümmete emanet ediyorum.’