Gençler tiyatro yapıyor izlersen

Ömer Kocabaş

Geçen hafta sınavlar, öğrencilerin tercih telaşı, üniversiteyi bitiren gençlerin içine düştükleri yol ayrımından bahsetmiştim. Her şeye rağmen hayallerinin peşinden koşmaya çalışan gençlere örnek olarak da Elazığlı stajyer arkadaşlarının tiyatro mücadelelerini vermiştim. Bu arkadaşlarla ilgili biraz detay verelim.

Enver Orkun Öztürkmen ve Mete Demir bu yıl Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema bölümünde son sınıfı geçmişler. Elazığ’da 15-20 kişilik bir arkadaş grubuyla tiyatro yapmaya çalışıyorlar. Orkun biraz takım kaptanı gibi. Kendi oyun yazıyor, çeşitli kitapları oyunlaştırıyor, mevcut tiyatro oyunlarını yeniden yorumluyor… Hem yönetmenlik hem de oyunculuk yapıyor. Gençlerin bütçeleri oldukça kısıtlı olduğundan zaten her işi kendileri halletmeye çalışıyorlar. Afiş, bilet tasarım, ışık, ses, sahne tasarımı, dekor vb.  herkes anladığı bir işin ucundan tutuyor.

İnsan bilmediği yerin yabancısıdır. Açıkçası Elazığ’da tiyatroya bu kadar ilgi olduğunu tahmin etmiyordum. Bizim arkadaşların dışında da çok sayıda özel tiyatro grubu varmış. Oyunların doluluk oranları da hiçte fena değil. Gençler ortalama 15-20 liradan sattıkları biletlerle 400-600 kişilik salonları doldurabiliyorlar. Buraya kadar madalyonun iyi tarafını yazdık. İşin diğer tarafında ise maddi imkânsızlıklar devreye giriyor. Tamam, gençler iyi tiyatro yapıyorlar, salonlar doluyor ama çoğu zaman masraflarını bile çıkaramıyorlarmış. Elazığ’da tiyatro yapılabilecek üç salon varmış. Tahmin edilebileceği gibi bu salonlardan ikisi üniversite ve belediyeye ait. Salon kiraları oyun başı bin lira ile dört bin lira arasında değişiyor. Prova yaptıkları mekâna ödedikleri aylık kira, bilet-afiş masrafı kostüm giderleri vb. derken genelde cepten yiyorlar.

Orkun bu işi gelecekte de profesyonel bir şekilde devam ettirmek istiyor. Ailesinin durumundan dolayı Elazığ dışına çıkma şansı yok gibi. Bu mücadelesini memleketinde vermek zorunda. Bunu ajitasyon yapmak için yazmıyorum. Orkun yaz tatillerinde inşaatta elektrikçi olarak çalışıp, buradan elde ettiği geliri okul döneminde tiyatro için kullanıyor. Lakin dediğimiz gibi yol ayrımındalar. Okul bitince beraber tiyatro yaptığı arkadaşlarının büyük bir kısmı bu işi bırakacak. Öncelikli hedef elbette polis-asker olabilmek. Eğer bu gençler hayallerini gerçekleştiremezlerse ömür boyu bunun acısını duyacaklar. İzledikleri her tiyatro oyununda neden sahnenin bu tarafındayım sorusu yeter de artar bile…

Bu gençler için ne yapabiliriz sorusuna pek çok cevap verebiliriz. Örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul ve Ankara’daki özel tiyatrolara verdiği desteği Türkiye’nin farklı şehirlerindeki böyle genç tiyatro topluluklarına da verebilir. Beklentileri yüksek değil. Salon kiralarını çıkarmak bile onlara nefes aldırabilir. Belediyelerimizin ciddi bütçeleri var. Kültür-sanat işlerine ayırdıkları bütçenin bir kısmını bu tarz tiyatro topluluklarına verebilirler. Buradan Konya Büyükşehir Belediyesi yetkililerine de bir çağrıda bulunayım: Şehrimizde Devlet Tiyatrosu var. Belediyemizde Şehir Tiyatrosu oluşturdu. Belediye bünyesinde bir tiyatro festivali oluşturup, Orkun ve arkadaşları gibi Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden genç tiyatrocuları davet edip onların oyunlarını sahnelemelerine imkân sağlamak çok da zor olmasa gerek. Festivale ünlü tiyatrocularda izleyici olarak davet edilip belki de bu gençlerin keşfedilmesi bile sağlanabilir. Gençlerin maddi beklentileri yok. Yol-yemek-konaklama masrafları karşılansın yeter diyorlar. Büyükşehir Belediyemizin Kültür Dairesi Başkanlığı yıl boyunca önemli etkinliklere imza atıyor. Gençler için yapılacak bu tarz bir organizasyonu da eminim kolaylıkla halledebilirler. Çünkü şehrimizde bu alanda çok sağlam bir altyapımız var.

Gençlere hep hayal kurmalarını, hayatta belli hedeflerinin olması gerektiğini falan söylüyoruz, çoğu zaman bu lafta kalıyor. Destek noktasında herkes elinden geldiğince bir şeyler yapsa belli bir aşama kaydedilebilir. Bu tarz destekler bundan on yıl sonra Orkun ve arkadaşları gibi gençleri tiyatrocu mu yoksa polis-asker ya da farklı bir iş kolunda göreceğimiz konusunda belirleyici olacaktır. İnşallah her şey gençlerin istediği gibi olur…