GENİŞ AÇI

Ömer İnal

Geçtiğimiz hafta büyük acılara tanık olduk. Rus Büyükelçi Karlov’a yönelik hain suikast, bizleri ziyadesiyle üzmeye yetti. Zira nihayetinde bu ülkeye emanet sayılırdı ve kendisinin de kullandığı bir ifadeyle ‘’Elçiye zeval olmazdı’’… Böylesi bir sözün söylendiği topraklarda, Rus Elçinin arkasından namertçe vurularak katledilmesi elbette büyük bir mahcubiyete sebep oldu…

Katilin kimlik itibariyle polis teşkilatı içinde görev alan biri olması ise, acımızı bir kat daha artırdı. Tüm bunların yanında Rus yetkililerin FETÖ konusundaki bilgileri ve daha önce yaşanan uçak olayıyla Türk-Rus ilişkilerini sabote edilme çabaları fark edildiği için bu durumun ikili ilişkilere zarar vermesine izin verilmedi…  Tüm bunları düşünürken acaba batılı bir devletin elçisine yapılsaydı nasıl bir yaygara koparırlardı diye aklımdan geçiyordu ki; ‘’köpek sahibini ısırmaz’’ deyimi, hızla yardımıma yetişti…

Yaşanılan bu durum bize gösteriyor ki, hangi kurumda olursa olsun, FETÖ’cülerin istisnasız temizlenmesi ivedilik gerektiren bir konudur. Aksi hali ülkemize çok daha farklı ve tahmin edilemeyen boyutlu maliyetleri beraberinde getirebilir maazallah…

Geçtiğimiz hafta yüreklerimizi yakan olay ise El Bab’da verdiğimiz şehitlerimiz oldu. Hepsine Allahtan rahmet diliyorum. El Bab’da sonuca yaklaşırken belli bir takım zorlukların yaşanması sadece bir terör örgütüyle uğraşmadığımızın en net göstergesidir. Askeri güç anlamında NATO’da ikinci sırada olan bir ülkenin savaş uçakları tankları ve toplarıyla ezdiği bir terör örgütü, devletler tarafından destek almasa bu şekilde değil savaşmak kaçmak için mecal dahi bulamaz.

Rakka operasyonunun ertelenmesi, Musul operasyonunun durdurulması bile aslında DAEŞ’e açık bir destektir. Diğer cepheleri kapatarak tek bir alanda yoğunlaşmasın istendiği gün bi aşikâr hale gelmiştir.

Ülke olarak bugün yeniden 7 düvelle savaşıyoruz, tıpkı Çanakkale’de, İstiklal Harbinde olduğu gibi… Tek fark var ki, dün karşımızdakiler belliydi bugün ise terör örgütünü maske olarak kullanıyorlar…

Bu toprakları kurtarmanın bedelini dün ödediğimiz gibi bugünde bu topraklara sahip çıkmak için bedel ödüyor, topraklarımız şehitlerimizin kanıyla ıslanıyor…

Milli şairimiz merhum Akif’in Milli Marş’ımızda vurguladığı gibi;

‘’Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!’’

Her karışı şehitlerimizin mübarek kanlarıyla yıkanmış olan yaşadığımız bu toprakların hakkını verebilmek için bizlerin yapması gereken ilk şey birlik ve beraberlik içerisinde olmasıdır. Bunun aksi şehitlerimize, gazilerimize ve bu topraklara yapılmış en büyük ihanettir.

Terörün farklı isim ve elbiselerle her gün canımızı yaktığı bir ortamda ayrışmanın olması, siyaset yapılması veya menfaat hesabı yapılması bu millete arkadan sıkılmış bir kurşunla eşdeğer bir anlam ifade eder…

Böyle bir ortamda MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sergilediği tavır örnek gösterilecek, her türlü takdirin üstünde bir davranıştır. Kendisini bir vatandaş olarak tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Rabbim devletimize zeval vermesin, Milletimizin birlik ve beraberliğini daim eylesin. Devletimizi payidar eylesin Ordumuzu Muzaffer eylesin…

Selametle…