Hatalar insanlar içindir

Büşra Gülşah İyikan
Çoğu zaman içerisinde bulunduğumuz veya sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilmiyoruz. Olumsuz şartlar hepimizi etkileyebiliyor.
 
Hayat zorlaşıyor. Her hadise insanlığa “İman! İman! İman!” diye ihtarda bulunuyor. Sevgi nedir? Muhabbet nedir? Merhamet nedir? Şefkat nedir? Nimet nedir? Hayat nedir? Çocuk nedir? Dost nedir? Sabır nedir? Fedakârlık nedir? Vefa nedir? Katlanmak nedir?…
 
 
Bunların çoğunu idrakten ve kıymetini takdir edip bilmekten toplumun ve insanlığın uzak ve mesafeli olduğunu düşünüyorum.
 
 
Aldığımız eğitim, içinde büyüdüğümüz aile ortamı, zamanımızın, mesaimizin ve günümüzün çoğunu birlikte geçirmek zorunda olduğumuz çevre, toplum ve insanlar…Bu mevcut hayat şartları, yetişme tarzları, yanlış eğitim, çoğumuzu yanlışlara atabiliyor.
 
 
Bu zor şartlarda yapılacak en doğru hareket; müsbete ve meşrûiyete yönelmektir. Bu konudaki en tesirli vasıtalar da; sevgi, muhabbet, merhamet, şefkat, sabır, katlanmak, hoşgörü, affetmek ve tahammül, müsbet hareket ve güzel huylardır.
 
 
Genellikle insanı gerçek kişiliğine ulaştıran, insanı “insan” yapan mizacını, huyunu, ahlâkını, hassasiyetlerini ve enerjik performansı arasındaki farkı kavrayıp göremezsek çıkmaz sokaklara gireriz. Hatalar insanlar içindir. O hataları tolere edip tamir etmek ve onarmak da yine insana bağlıdır.