İÇİNİZDEN BİRİ

Şerife Demir

Esselamü Aleyküm.

Saygıdeğer Yeni Haber okurları bundan sonra haftada bir gün kısmet olursa sizlerle bu köşede buluşacağız.

Sizlere bazen çocuklardan, bazen evlilik hayatından, bazen de evde yapılan yemek, pasta vb. ürünlerin hazırlanışından bahsedeceğim.

Bu hafta sizlerle gittiğim bir konferansta edindiğim kazanımları paylaşmak istiyorum.

Sıtkı Aslanhan, geçtiğimiz Perşembe günü Konyamıza geldi. Konferansın en can alıcı noktası, her annenin muzdarib olduğu ekran bağımlılığı konusuydu. O kadar güzel konuştu ki, imkanı olsa da her hafta Konyamızda konferans verse diye düşündüm. Bu konuda oradaki katılımcıların hepsi de benimle aynı görüştelerdi. Çünkü salon tamamen doluydu ve dışarıda da bir salonu dolduracak kadar insan vard. Ayakta olmalarına rağmen herkes bir şeyler öğrenebilmek için 2 saat boyunca dinledi. Bu da şunu gösterdi. Şimdiki nesil bilinçli çocuk yetiştirme üzerine hayatını sürdürüyor.

Aldığım bazı notları paylaşmak istiyorum. En etkileyici olan YouTubeun CEOsu çocuklarına 20 yaşına gelene kadar asla telefon vermemiş. Çünkü kimse farkına varmadan dini çizgi film izleseler bile, aralarda 2 saniye kadar da olsa lezbiyenlik ve eşcinselliği sıkıştırmaları söz konusuymuş. O anda bizlerin ne yaptığı aklıma geldi. Şahsen 11 aylık kızım telefonu kolayca açabiliyor. 2.5 yaşındaki oğlum video izlerken reklamı atlıyor ve istediği videoyu açabiliyor. Whatsapptan ve normal hattan istediği kişiyi arayabiliyor. Sonra kendi etrafımdaki kişilere baktım. Bizlerin de ellerinden telefon düşmüyor. En kötü ihtimalle Whatsapptan durumlara bakarak kim nerede, ne yapmış, ne yiyip nereyi gezmiş onları inceliyoruz. Tamamen zaman kaybı olduğunu düşündüm.

İnternet ve ekran bağımlılığı o kadar fazlalaştı ki, uzaktakiler yakınlaş, yakındakiler de uzaklaş. O günden sonra bir karar aldım ve çocuklarıma ekran yasağı koydum. Tabi kendime de çeki düzen verdim.

Çoğu anne bilinçsizce çocuklarının ellerine telefonlarını veriyor. Aynı hataları hepimiz yapıyoruz. Bitmeyen ev işlerini yaparken çocuk oyalansın ya da bir arkadaşımızla muhabbet ederken sözümüzü kesmesinler diye hep çocukların ellerine telefon vermekteyiz.

Şunun farkına varalım ki, ev işleri hiç bitmez ki biz bitirelim.

Ama zaman o kadar çabuk geçiyor ki, o bebeklik, çocukluk dönemleri tekrar olmayacak. O yüzden diyorum ki, gelin hep birlikte ekranları kapatalım. Sıtkı hocanın dediği gibi çocuklarımızı büyütmeyelim, yetiştirelim. Onların sadece ihtiyaçlarını alıyoruz ve büyütüyoruz. Sonra dediğimiz tek şey çocuklarımız sözlerimizi dinlemiyor. Aynı evde yaşıyoruz ama kalplerine beyinlerine dokunamıyoruz. Sonra dediğimiz tek şey bizi dinlemedikleri oluyor.

Tek yapmamız gereken günlük belki de 10 dakika onlarla özel vakit geçirmek hiç zor değildir. Aksine siz de çok eğleneceksiniz. Bir okurumuz bile bu yazıyı okuyup ekranı kapatırsa gelecek için çok şey değişir.

Şürç-i lisan ettiysek affola. Herkes kadar gerçek, herkes kadar samimi bir köşede haftaya tekrar buluşmak dileğiyle

Allaha emanet olun.