İğde kıraç arazilerde yetişen, fazla su istemeyen ve bağ bahçe ve tarlalarda sınır hattı belirlemek için ekilen mübarek ve mümbit bir ağaçtır. Haziran aylarının ortasında sarı sarı açar ve beni ve birçok insanı mest eden doğal ve aromatik harika bir koku ile Gonya tabiriyle ortalığa türüm türün kokan bir koku salıverir. 15-20 gün ortalık mis gibi kokar. (https://www.doga.gen.tr/igde-nasil-bir-agactir/)
İğdenin meyvesi harika bir yemiştir. İster taze ister kuru saklanabilir. Meyvesi olgunlaştığı andan itibaren keyifle yenilir. Kış gecelerinin harika ve doğal bir atıştırmalık çeşididir. Ağustos ayı başında çiçeklerin meyveye döndüğü görülür. Şükürler olsun ki dillere destanlığı kalmasa da hala yeşil olan Meramda Gödene yaylasında hala iğde ağaçları var.
Çocukluğumda mahalle arasında ve evlerde ve yol kenarında mutlaka iğde ağacı olurdu. Aynen çınar ağacı, dut ağacı, ceviz ağacı ve ıhlamur ağacı, leylak ağacı vb. gibi. Günümüzde eski mahalleler (Araplar, Sedirler, Uluırmak, ŞEKER tekke, Keçeciler vb.) kalmadığı için ağaçlar ve kuşlar buralardan geri dönmemek üzere göç etti. Siteler ve apartmanlarda ise suni yeşil alan ve peyzaj çalışması var. Kimsenin aklına da iğde, ıhlamur ve leylak ağacı dikmek gelmiyor. Çok şükür az da kalsa Meram eski yok kanal bölgesi, Hatıp'da ve Gödene Tokilerde nispeten daha fazla olmak üzere o müthiş iğde kokusunu duyumsamak mümkün. (https://www.yenihaberden.com/arabami-koydum-igde-agaci-altina-15342yy.htm)
18-19 ağustosta yeşil iğdeler ve biraz kızarmaya başlayan iğdeler 29 ağustosta olgunlaşmış ve yenilebilir hale gelmişti. İğdenin dört mevsim halini çektim desem sözüme halel gelmez. Endemik vatan kavramını 2022 de ilk kez kullanan bir doğa sever olarak 2025 model çiçekli iğdeleri bu karelere daha sonra ekleyeceğim. Gri renkte yağmur bulutları ile kaplı 10 Ekim sabahı şafak vakti güneş bir görünüp bir kaybolurken telefon arşivindeki 5 ay önceki karelere kadar geriye gidip o kareleri şimdilik eklemedim.
İğde çekirdeği çocukluğumda nazarlık olarak iç çamaşır ve fanilaya takılan bir nazar savar olarak aklımda kaldı. Yeni doğan çocuklara da takılırdı. Bir tür bakış dağıtma, üzerine çekme amaçlı olabilir. Yoksa ağacın kendisinde frekans açısından nazarı geçecek kişinin sıra etkisini bozma tesiri var mı? bilemiyorum. İğde narin bir ağaç dokusuna sahip, tıpkı erik ağacı ve dalları gibi. Her iki ağaca da diğerleri gibi çıkılmaz, kırılır veya dayamaz derler. Bir çok halk türküsü bunu dile getirir. İğdenin dalları yerdedir veya erik dalı narindir gibi, atımı bağladım iğde dalına gibi konusu iğde olan birçok halk türkümüz vardır.
Konya şehir kültürü ve hayatı odaklı yazılarım içinde insanlar, sosyal olaylar, çocukluk ve okul günleri, oyun zamanları kadar Konya'nın yeşil dokusu, yerli ve milli flora faunası, endemik dokusu ve doğal bitki örtüsü üzerine, çiçekler ve böcekler üzerine de yazılar yazdım. (https://www.yenihaberden.com/konyada-ihlamurlar-cicek-acti-1835508h.htm)
Bu cümleden olmak üzere iğde ağacı, dut ağacı, gül ibrişim ağacı, Anıt ağaç, Cevizaltı, krizantem çiçeği, Gül üzerine üç, ateş dikeni çiçeği olmak üzere on bir ayrı yazı kaleme almıştım. İğde üzerine ikinci yazıyı bugün yazdım. Meram bölgesinde Ihlamur zamanı diye bir girizgâh yaptım ve yerel medyada iki önemli sahaya dikkat çektim. Ihlamur ağacını ve çiçeklerini yazmadan olmaz. Köşe yazısı olarak daha geniş ve oylumlu bir yazı için ya gelecek baharı beklerim ya ilham ve şevk gelir inşallah kaleme alırım. (https://www.yenihaberden.com/konyanin-bir-yaninda-kar-bir-yaninda-bahar-var-1802629h.htm)
Değerli kari daha önce gül yazıları, baharın müjdecisi olan badem, kayısı ve erik ağacı haberlerinde doğal güzelliklere işaret ettim. Haddim olmayarak ve gül, iğde ve gül ibrişim yazılarında yazdığım gibi siz siz olun bu bitki, çiçek ve ağaç kokularından mahrum olmayınız demiştim. (https://www.yenihaberden.com/omer-tokgoz-219y.htm)
Tam zamanında ve çiçeklerin ve kokuların boy verdiği ilk zamanlarda endemik vatanın güzelliklerini fark ediniz. Hüda-i nabit olarak yetişen iğde ağaçlarını hem açarken kokusu ile hem meyvesi olgunlaşınca gözlemlemek lazım. Özellikle Meram ilçesinin yeşil alanlarında, parklarda, Meram eski yol kanal boyunda, Kozağaç, Hatıp ve Gödene mahallesinde boy veren iğde ağaçlarını kaçırmayınız. Çiçek ve bitkiler ile arı ve kelebek etkileşimini mutlaka yerinde gözlemleyiniz. Bir de ortalığı kaplayan çeşitli bitkilerden yayılan enfes “aromatik vatan” kokularını duyumsayınız.
Hayatın bin bir türlü koşuşturmacası, sevinç ve tasası içinde bir mola verip tabiatla hem hal olunuz. Yazımıza konu olan harika iğde çiçeklerini ise hiç ihmal etmeyiniz. Esen kalın, sağlıcakla kalın efendim. Selamlar.
Ruhi Su - Bastım da kırıldı iğdenin dalları