İktidar olmanın yolu

Dr. Ramazan Tuzla

Şunu ifade ederek başlayayım:

Allah, bu Milletin hamuruna güzellik katan irfan mayasını bozmaya çalışanlara ve bu Milletin ekmeğini yiyip de arkasından kuyusunu kazanlara hiçbir zaman iktidar yüzü göstermesin.

Şunu da ifade edelim:

Bu yazı siyaset konulu bir yazıdır fakat siyasi bir yazı değildir.

Başlayalım.

Her şey zıddıyla kaimdir, derler. İktidar varsa muhalefet olacak, güzel varsa çirkin olacak, uzun varsa kısa olacak, zengin varsa fakir olacak.

Hülasa; bu kaimlik saymakla bitmez.

İktidar varsa elbette muhalefet olacak.

Hem öyle bir muhalefet olacak ki;

‘Ey düşmanın sen benim ifadem ve hızımsın,

Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın.’

diyen Üstad Necip Fazıl’ın düşmana yüklediği anlamda bir muhalefet olacak.

Bu yazının metaforu şu olsun:

Muhalefet, iktidarın her yaptığını gizleyerek değil, her yaptığını gözleyerek iktidara yürüyebileceğini öğrenmelidir.

İktidar kalmanın yolunu da bu yazının sonunda yine bir metafor ile ifade edelim.

Birbirine zıt olanların, birbirleri hakkında iyi olana iyi diyebilmeleri, maalesef pek mümkün olmuyor. Kötü olan durumu ise göklere çıkardıklarını, zerreyi kürre yaptıklarını bilmeyenimiz yoktur.

Böyle mi olmalı?

Muhalefet, kayıt tutmasını iyi bilmelidir. İktidarın her yaptığını, bilaistisna kayıt altına almalıdır. İktidarın her söylediğini, noktasına virgülüne ‘İktidar Olmanın Yolu’ kitabına geçirmelidir.

Kısaca, gözlemeyi bilmelidir. Bu gözleme, saç gözleme değil elbet, hemen karın doyursun. Bu gözleme, iktidar sofrasının beş yıl öncesinin kuruluş hazırlığının gözlemesidir.

Muhalefet, gözlemeyi iyi yapmalı ama gizlemeyi bilmemelidir. Gizlemeyi, iktidar olmanın yolundaki en büyük engellerden biri olarak görecek bir muhalefet, hiç şüphe olmasın ki, öncelikle kendi içindeki çürük elmaları ayırarak işe başlar ve ilerleyen süreçte gizlemek zorunda kalacağı ayıpları en aza indirmiş olur.

Muhalefet gizlemeyi bilmemelidir, demiştik. Muhalefet, iktidarın yaptığı güzel işleri gizlemeyi de hiçbir zaman tercih etmemelidir.

Gizlemek, aynı zamanda karşı olmak, görmezden gelmek demektir.

Hastaneye karşıyım, postaneye karşıyım; kanala karşıyım, tünele karşıyım; raya karşıyım, limana karşıyım, havaya karşıyım, toprağa karşıyım; köprüye karşıyım kirpiye karşıyım, ihaya karşıyım, sihaya karşıyım…

Her şeye karşı olmanın muhalefete sağladığı en büyük yarar(!), muhalefet olarak durduğu karşı taraftan iktidar tarafına hiçbir zaman geçmemesi ve rahatının bozulmamasıdır.

Dedik ya, muhalefet yaptığı gözlemleri kullanmasını öğrenmek yerine, iktidarın yaptığı güzel işleri gizlemek yolunu seçtiği müddetçe, iktidar yüzü göremez.

Görürse de marifetinden dolayı değil, iktidardakilerin bitişinden dolayı görür.

Güzel işlerin güzelliğini tasdik edip, yapanı da takdir etmenin, takdir edene ne tür zararlar verdiğini, muhalefeti hangi sıkıntılara soktuğunu ortaya koyan bir akademik çalışmaya ben bugüne kadar rast gelmedim.

İktidarın her şeyini kötülemenin, muhalefete çok şeyler kazandıracağını kim söylemiş, bilmiyorum ama kanaatimce o sözü söyleyen kişi çok büyük ihtimalle iktidarın adamı imiş ki amacına ulaşmış.

Siyaset literatürümüz, o kişinin kendi namına başarısına çok rahat şahitlik eder.

Ne demiştik?

Muhalefet iyi gözlemelidir. İktidarın iyi işini de iyi gözlemeli ve kaydını düşmelidir.

Öyle olaylara şahit oluyoruz ki; muhalefet tarafından vaat edilen bir iş, hasbelkader iktidar tarafından icraata dönüştürülünce, o iş muhalefetin gözünde dünyanın en kötü işi olup çıkıyor.

Halbuki, iyi gözlem yapan muhalefet, yapılmış o iyi işi çok rahat bir şekilde kendi lehine kullanabilir ve gizleme yolunu yani görmezden gelmeyi seçmediği müddetçe, gözleme ile kazandıkları kendi karnını doyurmaya yetebilir.

Geçmişte tuttuğu kayıtlarda iktidarın bir konuyla alakalı söylemini gören muhalefet, iktidarın şimdi o konuya ilişkin söylemine aykırı eylemini ya da söylemini, iyiyi gizlemeden pazarlama yöntemini öğrenebilirse, onun için iktidar yolu görünmüş demektir.

Sözümüzde duralım. 

İktidarda kalmanın yolu için unutmadan metaforumuzu ve ahvali iktidar ile paylaşalım:

Muhalefetin seni iyi gözlediğini unutma!

(İktidar, dudaklarına şekil vererek gülümser)

Gülümseyen iktidara şunu da diyelim:

Hadi yine iyisin be iktidar!

Seni gözleyen bir muhalefetin olmadığını bildiğin için, ağzın kulaklarında.

Lakin, Üstad’ın şu sözünü de dipnot olarak düşüvereyim de sen de yere düşme:

Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık,

Kimse edemez bana, benim kadar düşmanlık.’