İnsan derim ama sorgularım

Sıtkı Yonca

            Hayat, düz ovada  ay ışığında sakin, durgun ve berrak akan dere gibi  değildir. Bazen  yürür,  yavaşlar sakin ve ağırdır; bazenhızlanır, dağa vurur ceylan kesilir; inişe geçer, yorulur  yokluğu çözer;engine bakar durulur; bazen  gözyaşıyla yağmur olur; bazen neşeyle  coşar  ırmak olur. İki yokluk arasında üzer, üzülür, sever, sevilir, sevinir, korkar, endişelenir, öfkelenir vb.Bunların hepsi insan içindir ve olağandır. Bazen bunların hepsinin  aynı gün içinde yaşandığını tecrübe edenimiz sanıyorum çoğunluktadır.

                Bunların bir kısmı belki kaderdir yaşamak zorundayızdır; bunu bilemem ama kendi siyasi tercihi dışındaki insanları  Ak trol, cahil, yandaş gibi sıfatlarla damgalayıp kendisini entelektüelmiş gibi pazarlayan adamın zeka seviyesini ;hükümetin yanlışını bile doğru gibi sunmaya  çalışarak bundan da dünyevi  menfaat elde etme amacını maskelemek için politikayı dinselleştiren  iradenin,  idrakini sorgularım.

                Bilgi insan içindir derim ama:

                Karşısındakiler kendisinin ilmine hürmet ettiği halde onlara, egosunu şişirmek için  ‘’siz nesiniz ki’’ kıvamında  gizli bir aşağılama seansı uygulayan ilim adamının ilmini sorgularım.

                İnsandır hata yapar der geçebilirdim ama:

                Ruhundaki boşluğu, Müslümanların inanç değerlerine saldırarak doldurmaya çalışan;dikkat çekerek de taraftarlarının alkışlarıyla rahatladığını zannedip  bundan da mutluluk bekleyen sarhoşun küfründe ki samimiyetsizliği desorgularım.

                İnsandır  sehven  der  hoş görebilirdim ama:

                 Her yeni  bir toplantıya  dahil olurken, tanıdığı biriyle karşılaşınca çirkin, kaba, fütursuz , edepten  yoksun  argo ifadelerle sarmaş dolaş olması yetmiyormuş gibi toplantı boyunca  gayri ciddi davranışlar sergilemeye devam eden birmemurun,kakofonisi kadar,bu ölçekte  bir memuru  görevde tutmaya devam eden bakanlığını sorgularım.

                İnsan bencildir anlayabilirdim ama:

                Hukuksuz olarak siyasi kimliği olan bir bürokratın evi resimlenirken hiç ses çıkarmaması bir tarafa, içten içe sevindiği halde kendi  villasının, üstelik kaçak olduğu için resimlenmesine fena halde bozulan küfürbazın bu bencilliğinde ki insani değerin ederini ve zamanında görevini yapmayan yerel yönetimini;parmak kaldırdığı yasayı okumak zahmetine bile katlanmadığı içinbirtakım dokunulmazlıklar üretilmesine  sebep olan ve çıkarcı istismarcılara meydanı boşaltanmilletvekilinin vekaletini  sorgularım.

                Siyasettir diyebilirdim ama:

                Yalan söylemeyi siyasetin merkezine koyan , söylediği her yalan yüzüne vurulduğu halde yüzü kızarmayan, sadece rakibini yok etmek uğruna ABD,AB gibi Türkiye düşmanlarıyla birlikte hareket etmekten de utanmayan siyasetçiyi  ve  alkol yüzünden  içinin çekirdeği alınmış su kabağı kıvamında ki beyniyle soldan ne anladığını bile anlamayan  ABD,AB  beslemelerinin ilkeden, hedeften, ahlaktan yoksun ,üstüne üstlük bir de dinime saldıran densizliğini;sadece  nefret ettiği  hükümeti dünya kamu oyu nezdinde küçük düşürmek  amacıyla yalan haberi gerçekmiş gibi sadistçe kullanan ve bundan da ülkeminitibar  kaybedeceğini bildiği halde yalanında ısrar eden gazete ve gazetecinin şerefini sorgularım. Selamlar.