İNSANI DONATMAK

Hasan Mutluoğlu

İnsanı nasıl donatırız? Veya kendimizi nasıl donatırız?

Modern giyim mağazalarına gider, vitrinleri incelersiniz, kendinize uygun bir elbise alarak donanırsınız.

Daha olmadı, modayı takip eder, modacıların görüşünü alarak donanırsınız.

Oturduğunuz evi, çalıştığınız büroyu günün moda akımına göre donatırsınız.

Hatta bindiğiniz otomobilin aksesuarlarını değiştirerek zevkinize göre donatırsınız.

Sözleri,  ayrı alanların özelliklerini içeren ifadelerle çoğaltmak mümkün.

Yazının başlığını koyarken, tamamen ayrı düşüncelere yelken açmak niyeti ile yazdım.

İnsanın fiziki görünümü ve değişikliğinden değil, esasen insanın manevi, zihni yapısının donanımından söz etmek istiyorum.

Hani, bazı kimseler için, “Ne kadar donanımlı, ne kadar bilgili insan” denir ya, işte bu açıdan söz etmek istiyorum.

Donanımlı, bilgili insan olmanın yolu nereden geçer? Hangi bilgilerle donanımlı hale gelinebilir?

Donanımlı insan yetiştirmenin yeri okullardır. “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” Hadisinin gereğini yerine getirmek, her Müslüman fert için bir zorunluluktur.

Eğitim/öğretimin en sağlıklı yapılabilecek alanlar okullarımızdır. Temel eğitim okullarından üniversite sonuna kadar birbirini takip eden eğitim/öğretim faaliyetleri, insanı hayata hazırlamayı, yetiştirmeyi amaçlayan çalışmalardır.

Okullarda; eğitimin müfredata göre gerçekleştirildiğini biliyoruz. Müfredat sizin istediğiniz insan tipinin ortaya çıkarılmasını sağlar.

O halde, eğitim/öğretim çalışmalarında müfredat önemli bir gerçek.

Müfredatınızın içeriği, değerlerinize, kültürünüze ve inancınıza uygun değilse, sonucu arzu edilmeyen neticelere götürür.

Tarihinizi, coğrafyanızı, kültür mirasınızı ve en önemlisi, dininizi en doğru biçimde öğrenebilmek için; müfredatı iyi planlanarak ortaya konan programlar sayesinde öğrenebilirsiniz.

Okullarda kullanılan en önemli materyallerin başında ders kitapları gelir.

Planlanan müfredata uygun olarak hazırlanan kitaplar, öğrencilerin ve öğretmenlerin istifadesine sunulur.

Ders kitaplarının görselliği, konuları açıklayan bilgi ve resimleri, kullanıcıların iyi istifade edebilmesi açısından önemlidir.

Kitaplarda kullanılan dil ve üslup etkisi de çok önemlidir.

Müfredatınız, kullandığınız eğitim/öğretim araçları,muhteva, size uygun değilse, yabancı kültürün ve anlayışın tarlası haline gelmeniz muhakkak.

Okullarımızda kullanageldiğimiz kitaplarda, bahse konu olan endişelere rastladık/rastlarsınız.

Cumhuriyetimiz kurulalı, müfredatı hala rayına oturtamadık. Olması gereken doğal mecrasında değil.

Okullarımızda kullandığımız ders kitaplarını, temel bilgileri esas alacak şekilde, bir türlü sürekli kullanılabilecek hale getiremedik.

Eğitim/öğretim müfredatımızı milli hale getirme çabalarını yoğunlaştırmalı. Müfredatımızı kendi değerlerimize göre, kendi ilim adamlarımız tarafından baştan ayağa yeniden ele alınmalı.

Bu işin mutfağında olan eğitimcilerimizin görüşleri önemsenmeli. Onların da bu önemli çalışmalara katkıda bulunabilmeleri sağlanmalıdır.

Yapılan çalışmaların verimliliğini, en iyi tespit etmek, kullanma alanlarında olur.

Yazmaya çalıştığım bu fikirleri,” Konya Şuurlu Öğretmenler Derneğinin” geleneksel hale getirdiği, eğitim ile alakalı konferansı takip ederek ulaştığımı ifade etmek istiyorum.

Sivil toplum kuruluşu eğitim sendikalarının eğitime katkısı, bu tür faaliyetlerle olabileceğine inanıyorum. ÖĞ-DER’e teşekkür ediyorum.

Hz. Ali buyuruyor ki: “ilim mirasın hayırlısıdır. Edep sanatın hayırlısıdır.  İbadet sermayenin hayırlısıdır. İyi amel ömrün hayırlısıdır. İyi ahlak yakın dostun hayırlısıdır. “

“Sevgi Toplumunun” donanımlı insana ihtiyacı var. Unutmamak ve çalışmak dua ve dileğimiz olsun.