İnsanları Anlamak

Ayşe Sarı

Benim insanları anlamaya çalışma çabam sanırım hiç bitmeyecek. Yıllardır gözlemliyorum, dinliyorum, sorguluyorum ama bu çabanın bana bir şey kattığını da söyleyemem. Aksine çoğu zaman insanları kendi içimde sorgularken buluyorum. Ve ne kadar düşünürsem düşüneyim insanların ve tavırlarının mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum.

Mesela aralarının kötü olduğu kişi hakkında arkasından atıp tutan kişiler var. Onları dinlediğimizde o kişilerle konuşmayacaklarına dair yeminler ederler. Ama o insanlarla karşılaştıklarında hiçbir şey yokmuş gibi sanki çok samimilermiş gibi davranıyorlar. Bu nasıl bir çelişki?

Karşısındaki insana laf sokmayı marifet sanan insanlarda var. Karşısındakine ince ince laf sokarken sorun yok sıra kendisine gelince neden kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırıyorlar? Eleştiriye tahammül edemeyen insanlar aslında en çok eleştiren insanlarda sanırım. Kendinize yapılınca tahammül edemediğiniz şeyleri neden başkasına yapıyorsun mesela?

Sıka rastladığım bir diğer davranış ise herkesle ayrı ayrı iyi anlaşıp toplu bir ortamda bu kişileri eleştiren insanlar. Yani yüzünüze gülüp arkanızdan vuran kişiler... Bunlara diyecek bir şey bulamıyorum.

Ha birde sürekli yardım ettiğin ama ondan yardım istediğinde ortada olmayan insanlar var.

Sanırım insanları anlamıyorum ve asla da anlamayacağım. Belkide sorun bende, normal olan bu, insanların ikiyüzlü tavırları, çıkar ilişkileri... Olması gereken benim kabul etmekte zorlandığım bu düzenin ta kendisi.

Toplum tarafından alışılagelmiş bu tavırlar çoğumuz için normal, hatta bizlerde belkide farkında olmadan yapıyoruz. İşte en büyük sorunda bu bence...

Çünkü yanlışın doğru, samimiyetsizliğin normal, çıkarların doğal sayıldığı bu dünyada; gerçeği arayanların işi çok zor olacak. Belkide bende bu yüzden insanları anlamıyorum, belkide insanları anlamam gerekmiyor. Tek yapmama gereken herkesin maskelerle dolaştığı bu devirde kendi yüzümüze koruyarak dolaşabilmek.