Son günlerde futbol camiasında büyük yankı uyandıran bahis soruşturması kapsamında birçok futbolcu, hakem ve teknik adam topun ağzında.
Türkiye Futbol Federasyonu, profesyonel liglerde yürütülen bahis soruşturması sonucunda bahis oynadığı belirlenen hakemlerin ardından, 1024 futbolcunun da Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini açıkladı. Federasyon, futbolcuların isimleri ile forma giydikleri takımları da paylaştı.
Listede Galatasaray’dan Eren Elmalı ve Metehan Baltacı, Beşiktaş’tan Necip Uysal ile Ersin Destanoğlu, Trabzonspor’dan ise Boran Başkan ve Salih Malkoçoğlu gibi isimler de yer aldı.
Bahis oynadığı iddia edilen futbolcuların tamamı, tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edildi. Eren Elmalı ile birlikte 3 futbolcu alt yaş gurupları dahil olmak üzere Milli Takım kadrolarından çıkarıldı.
Ama bu süreç bence hiç sağlıklı bir şekilde başlamadı.
Hakem Zorbay Küçük’ün isminin medya önüne atılıp daha sonra masum olduğu anlaşılmıştı. Küçük’ün tedbiri kaldırıldı ve bundan sonra maçlarda görev almasının önünde bir engel kalmadı. Ama kişiliği ve şahsiyeti üzerinde onarılmaz yaralar açıldı. Sonradan kendisine ‘pardon’ denilmesinin açıkça hiçbir kıymeti harbiyesi kalmadı.
Şimdi aynı şekilde ismi açıklanan futbolcular içinde de masum olan isimlerin yer alma ihtimali ortaya çıktı. Mesela Beşiktaş’ın emektar futbolcusu Necip Uysal ve Ersin Destanoğlu da bu isimlerden gibi görünüyor. Uysal ve Destanoğlu hem açıklamalarıyla beni ikna ettiler hem de konuyla alakalı savcılığa suç duyurusunda bulundular.
Hal böyleyken daha savcılık safahatine bile geçilmemişken bu isimlerin bu şekilde afişe edilmesini açıkçası ben hiç doğru bulmuyorum. Zorbay Küçük örneğinden hiç ders alınmadığını bir kez daha görüyorum.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun, yıllardır bilinen, futbolun kangreni haline gelen bahis olayına el atması; bu soruşturmanın savcılık nezdinde de resmiyet kazanması elbette doğru bir iş. Futbolumuzu zehirleyen bu yapıyla mücadele etmek doğru bir adım.
Ama TFF’nin kullandığı yöntem doğru değil. Bu isimlerin böyle servis edilmesi doğru değil.
Soruşturmada son 5 yıl baz alınmış ya, mesela Eren Elmalı’nın bundan 4 yıl 10 ay önce bahis oynadığı iddia ediliyor. Yani bu operasyon bugün değil de 2 ay sonra yapılsaydı Eren Elmalı’nın ismi bu listede olmayacaktı.
Necip Uysal ve Ersin Destanoğlu'nun işlemi şüpheli görünüyor, daha derin araştırma yapılsaydı Uysal ve Destanoğlu bu listede olmayacaktı belki de mesela.
Bu ayrıntılar, sadece futbolun değil, sporun tüm paydaşlarının ve resmi kurumların da yeniden düşünmesi gereken ciddi nüanslar barındırıyor.
Masumiyet karinesinin bir tarafa bırakılıp, kayıkçı kavgasının yapılması bu sürece de suçluluğu kesinleşmemiş insanlara da büyük zarar veriyor.
Kariyeri boyunca bahis oynayan futbolcuyla daha 19-20 yaşındayken birkaç kez bahis oynayıp neredeyse son 5 senedir hiç bahis oynamamış biri aynı cezayı alırsa, bu uygulama adil olmaz herhalde.
Bu işi alışkanlık haline getirenlerle, sayısı birkaç tane olacak derecede bahis yapmış olanlar aynı muameleyi görmemeli herhalde.
Daha amatörken, alt yapılarda oynarken, daha kaba ifadeyle; cahil bir insanken bahis oynayanla profesyonel olunca bahis oynayan aynı kefeye koyulamaz herhalde.
Öte yandan başka bir kulüpteyken bahis oynayan bir futbolcunun ismi afişe edilirken, mevcut kulübünün o listeye yazılması da yanlışlardan biri bence.
Bu konu renklere sıkıştırılıp açıklanacak bir konu değil.
Konyaspor’un listede yer alan iki futbolcusu Adil Demirbağ ve Alassane Ndao ile ilgili de biraz bilgi edinmeye çalışacağız. Bugün bu konuda iki isimden de açıklama gelmesi bekleniyor.
Yarın da bu konudan bahsedeceğiz. Sis bulutu biraz daha dağılsın daha net yazalım.