Gençlerbirliği karşısına çıkan kadro, Recep Uçar’ın son zamanlarda kurduğu en iyi ilk 11’lerden biriydi. Özellikle kalede Deniz’in ıslıklanmasının ardından yedeğe çekilmesi onun için doğru bir karardı. Bu durumun onun mental olarak toparlanmasına ve ilerleyen haftalarda daha iyi bir performans göstermesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bahadır’ın tecrübesi ise sahaya net şekilde yansıdı. Adil’in savunmadaki performansı da gerçekten iyiydi. Özellikle çizgiden çıkardığı top, maçın kırılma noktalarından biriydi diyebilirim.
Eksikler sayesinde forma şansı bulan Jin Ho-Jo’nun mücadelesi de takdire şayandı. Göztepe maçında kısa sürede gösterdiği etkiyi oynadığı diğer maçlar gibi bu maçta da sürdürdü. Her topta sonuna kadar mücadele ediyor, enerjisiyle sahada dikkat çekiyor. Bu hırsı ve isteğiyle forma şansını hak ettiğini düşünüyorum.
İlk yarı genel anlamda vasatın biraz üzerindeydi. Takımda bazı oyuncuların gözle görülür şekilde isteksiz olduğunu fark ettim. Muleka sürekli top kayıpları yaptı, önceki maçlardaki azmini hiç sahaya yansıtamadı. Andzuana da oldukça silik bir görüntü çizdi, önceki mücadeleci oyunundan eser yoktu. Bu isteksizlik savunmada hatalara yol açtı ve sonucunda golü yedik. Gençlerbirliği'nin gölünü atan Konyaspor’da forma giymiş olan Oğulcan Ülgün, attığı gol sonrası sevinmeyerek ekmek yediği takıma saygısını gösterdi ve tribünlerden alkış aldı. Gol sonrası moraller bozulsa da toparlanmayı başardık. İlk yarı bitmeden Umut Nayir’in mükemmel kafa golüyle skoru eşitlememiz takıma nefes aldırdı.
İkinci yarıya biraz daha derli toplu başladık. Oyunun temposu arttı ve bu da kısa sürede meyvesini verdi. Enis Bardhi’nin güzel bitirişiyle öne geçtik. Ancak buna rağmen oyun kalitesi tat vermedi. Takımda hâlâ bir isteksizlik havası hissediliyordu. Bazı mücadele eden oyuncular sayesinde bu o kadar sırıtmadı. Ben, bu durumun bazı oyuncuların haksızlığa uğradığını düşünmelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu psikolojik durum sahaya doğrudan yansıyor.
Yapılan değişiklikler de bana göre hatalıydı. Melih İbrahimoğlu’nun yerine Bjorlo’nun alınması tamamen yanlış bir tercihti. Bjorlo ne ilk 11’de başladığında ne de sonradan oyuna girdiğinde takıma katkı sağlıyor. Bu değişiklik, hücumda bizi geriye itti ve baskı kurmamızı zorlaştırdı. İkinci yarının sonlarına doğru ileriye fazla çıkamasak da savunmamız sağlam durdu.
Maçın son dakikalarında Gençlerbirliği ciddi bir baskı kurdu ama sonuç alamadı. Bazoer’in kışkırtması sonucu rakip oyuncunun gördüğü kırmızı kart ise tartışmalıydı. Bana göre o pozisyon iki taraf için de gereksiz bir gerilimdi.
Sonuç olarak sahadan galibiyetle ayrıldık ama oyun anlamında tatmin olmadım. Konyaspor iyi bir futbol oynamadı, kazandığımız maç, daha çok Gençlerbirliği’nin zayıf performansı sayesinde geldi. Bu galibiyet moral açısından önemli olsa da oyun olarak çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu isteksizlik ve dağınık oyun devam ederse, güçlü rakipler karşısında bu şansımızı sürdürmemiz zor olacak.