Nihayet yağmur kendini gösterdi ve Konya bereketle buluştu. Geçtiğimiz gün, Türkiye’nin en çok yağış alan bölgesi olan Konya’da, Meram Güneydere Köyü 40,4 kilogram ile zirvede yer aldı. Daha sevindirici olanı ise yağışlar bölgesel kalmadı, Konya’nın birçok ilçesinde kaydedildi.
Altınekin’den Cihanbeyli’ye, Seydişehir’den Taşkent’e kadar hemen hemen her bölgede şehri bereketlendiren yağışlar elbette hem çiftçiye hem de börtü böceğe adeta can suyu oldu. Ama ne yazık ki bu sevinç, kar yağışı olmadığı süre yetersiz kalacak.
Çünkü barajların su tutması için de yer altı sularının bir nebze olsun canlanması için de bol bol kar yağması gerekiyor. Şöyle bir hafta kesintisiz kar yağsa işte asıl o zaman sevineceğiz.
Çünkü ben gelecek sene Konya’da tarım yapılamayacağını düşünüyorum, keza evlerde de mecburi su kesintilerine gidilme ihtimalini yüksek görüyorum.
Bu konuda MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığı 2026 yılı Bütçesi görüşmelerinde gündeme getirdiği konuları çok değerli buldum.
Evet farkındayım, bu aralar Mustafa Kalaycı’dan çok bahsediyorum. Ama ne yapayım, Kalaycı kendinden bahsettiriyor. Vatandaşın bu sıkıntılarını TBMM’de gündeme getirip biz basın mensupları aracılığıyla gündem oluşturan başka bir değerli hemşehrimiz var da biz mi yazmıyoruz?
Olsa yazardık.
Bu anlamda Kalaycı’nın Konya’nın su sıkıntısı hakkında gündeme getirdiği başlıkları özetle bir de ben buradan duyurayım ki onun çabasına katkım olsun.
Sürdürülebilir tarım için havzalar arasında su transferi yapılmalı
Su yönetiminde etkinliği artıracak organizasyon yapısı geliştirilmeli, kurumlar arası entegrasyon sağlanmalı ve su kanunu acilen çıkarılmalıdır. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için belli ilkeler çerçevesinde havzalar arasında su transferi yapılması gerekmektedir.
Açık sulama kanalları yerini kapalı veya yer altı borulu sistemlere bırakmalı, sulama organizasyonlarının altyapıları iyileştirilmeli, yer altı sızdırma sulama sistemlerinin kullanımı teşvik edilmeli, basınçlı sulama sistemlerine verilen destekler etkinleştirilmelidir.
Konya gibi illerde su tüketimi az olan ürünlerin yetiştiriciliği desteklenmelidir.
Bereketli Konya Ovası kuraklık, iklim değişikliği ve kontrolsüz sulama nedeniyle büyük tehlike altındadır. Durum ve gidişat gerçekten çok vahimdir. Eğer böyle giderse, gelecekte "Konya Ovası" diye bir ova kalmayacak, tahıl ambarı Konya'da tarım yok olacak, içme suyu dahi bulunamayacaktır.
Konya'nın yüz yıllık rüyası olan KOP projesinin kilit tesisleri yıllar önce yapılmakla birlikte 13 sene önce açılan Mavi Tünel'den hâlâ tarımsal sulama amaçlı su verilememektedir.
Akşehir gölümüz kurumuş, Beyşehir Gölümüz de çok ciddi risk altındadır, suları epeyce çekilmiştir. Yer altı suyuna ulaşmak için açılan kuyular artık 400 metrenin üzerine çıkmıştır.
Konya Ovası sıklıkla oluşan obruklar ve yarıklarla yıllardır alarm vermektedir. Allah muhafaza, yerleşim birimleri dahi göçük tehlikesi altında bulunmaktadır.
Bu mesele sadece Konya'nın değil Türkiye'nin meselesidir. Zira Konya tarım ürünlerinin en büyük üretim merkezlerinden biridir.
Havza dışı kaynaklardan ivedi olarak su getirmek zorundayız. Konya Ovası'na Ermenek Barajı'ndan, Manavgat çayından, Hirfanlı Barajı'ndan, Fırat Nehri'nden ve diğer imkânlardan bir an önce su getirilmelidir. Bu konuda yıllardır çalışma yapılmakla birlikte henüz uygulamaya konulan bir proje yoktur.
Başka ülkelerden, binlerce kilometreden petrol, doğal gaz geliyorsa denizin altından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne su götürdüysek Konya Ovası'na da havza dışından su getirilmelidir. Hiç kuşku yok ki su petrolden daha da önemlidir. Hiç olmazsa, kışın denizlere boşa akıp giden suları Konya Ovası'na çevirerek yer altı sularımızı ve göllerimizi beslememiz gerekmektedir.
Konya Ovasına su getirecek projeler 2026 yatırım programına mutlaka alınmalı
Bugüne kadar birçok yatırım ve hizmeti Konya'mıza kazandıran Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Konya Ovasına dış havzalardan su getirecek projeleri hızla uygulama koyacağına inanıyoruz. Yeter ki konu detaylarıyla kendisine anlatılsın.
Konya Ovasındaki vahim gidişatın Cumhurbaşkanımıza detaylarıyla anlatılmasını ve dış havzalardan su getirecek projelerin 2026 yılı yatırım programına alınmasını talep ediyoruz.
Çiftçimiz, tarım desteklerini bir süre vermeyin, yeter ki ovaya suyu getirin diyerek fedakarlık yapmaya da hazır.
Çiftçilerle hemen hemen her gün iç içe olan bir vatandaş olarak bu haklı taleplere biz basın mensupları da gereken desteği mutlaka vermeliyiz. Bir Konyalı olarak, Mustafa Kalaycı’ya, Konya’nın hayati meselelerini her zaman gündemde tuttuğu için teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı 2026 yılı Bütçesi görüşmelerinde, Konya’nın turizmdeki payı üzerine yaptığı konuşmanın üzerine bir yazı yazmıştım ve “Sayın Mustafa Kalaycı’nın, Konya’nın hava yolundaki problemlerini de TBMM’de yeniden gündeme getirmesini beklemekteyiz” demiştim.
Benim bu çağrım üzerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2026 yılı Bütçesi görüşmelerinde konuyu gündeme getirmişti ve orada da şu çağrıyı yapmıştı: Konya havalimanında askeri amaçlı kullanımla ilgili sorunlar, uçuş iptalleri ve gecikmeler yaşanmaktadır. Kötü hava koşullarında uçaklara güvenli iniş imkânı sağlayan olan Aletli İniş Sistemi (ILS) Konya’da maalesef hala yoktur. Yoğun sisin olduğu kış aylarında Konya’ya hava ulaşımı yapılamamaktadır. Sanayi, tarım, turizm şehri olan Konya’da tam bir sivil havalimanının olmayışı ekonomik kayba da sebebiyet vermektedir. Konya yıllardır talep ettiği uluslararası sivil hava limanına artık kavuşturulmalıdır.
Bu çağrıya yanıt verip gündeme aldığı için de kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.