Karantina Günlüğü

Ali Kaya
2.gün ; Endişe ve can sıkıntısı
 
Dostoyevski ;İnsanın aklı çoğaldıkça can sıkıntısı artar demiş, halbuki bende vakit arttıkça can sıkıntısının çoğaldığını tecrübe ediyorum.
 
Karantina başlayalı daha 18 saat olmuş ve sabahın erken saatlerinde bulutlu bir Aralık sabahı alacakaranlığın o muhteşem büyüsüne içimi çekerek penceremden bakmaya pek alışık değilim ama elimden bir şey gelmiyor buna da şükür.
 
Sosyal medyayı sıkı takip eden biri olarak fark ettim ki sosyal medyaya ilgimi çekmiyor, hatta ülke ve dünya gündemini her zaman takip eden ben ne olmuş ne bitmiş diye haberlere dahi bakmak istemiyorum. İçimden eski haberlerin tadımı kaldı canım diye hayıflanıyorum.
 
Bu gün psikolojim iyi değil ve içsel duygularım  ile sorunlarım var duygularım veya tedirginlik mi desem aramızda bayağı bir mesele ve ben bu sorunların esiri olmuşum gibi geliyor bana. Bir önceki gün gelen filyasyon ekibinin aile bireylerinin arasında sık öksürük, ateş, sırt, bel ve bacak ağrıları, bulantı, kusma şikayetlerini filyasyon ekibine haber verin tavsiyelerinin ardından, bu gün büyük ihtimalle aile hekimimiz olduğunu düşündüğüm doktor Sevim hanım iki üç defa ayrı zamanlarda karantina da olan aile fertlerinin sağlık durumları hakkında sorular sorarak bilgiler aldı ve bende tedirginlik iyice hat safhaya çıktı ve daraldığımı hissediyorum. Doktor sevim hanımın söyledikleri gibi bir sırtımda ağrı hissediyorum bir ayaklarımda sancı duyuyorum veya bel ağrısı ve en önemlisi üşüyorum. Tüm bu hissettiklerim bir ya da iki bilemediniz 3 saniye gibi varlığından bile şüphe ettiğim ağrıyor mu diye kendimi dinlediğim anlar olmasa büsbütün hasta olacağım ya kendimi dinlemekten yoruldum artık.     
 
Corona salgını çıktığı ilk günlerden bu zamana kadar fırsat bulduğum her an çevremdeki insanlara Corona hakkında bilgi vermeye çalışan ben bu virüse karşı yapmamız gerekenleri sıralayan ve doğal  beslenilmesini  tavsiye eden yine ben  ki insanlara hep şunu dediğimi çok iyi hatırlıyorum “Vücudumuzun bağışıklık sistemi ne kadar güçlü olursa hangi virüs olursa olsun bizi zor hasta eder diye alimce tavsiyeleri sanki ben yapmamışım gibi kendime daha doğrusu duygularıma hakim olamıyorum acaba bende paranoya mı gelişiyor bilemedim. Corona virüsüne karşı bende oluşan tedirginlik ve endişeye çare bulamıyorum, dört duvar arasında sıkılmışlığın verdiği ürkeklik çaresizliğimle baş başayım, tedirginlik ve korku hali var hülasa tüm bu ruhiyatımla hüzünlü bir gün yaşıyorum ve daha  bu ikinci gün.
 
Bu günün dünden farkı zaman ile aramdaki geçimsizlik biraz azalsa da gün içinde dört duvar arasında kalmanın verdiği usanmışlık hakim olsa artık saatin kaç olduğunu merak etmemeye başladım bu da iyi bir şey bide şu virüs bulaşma  korkusu, histerisinden kendimi kurtarabilsem iyi olacak gibime geliyor. Bu günlerde geçer diyerek evin odalarını geziyorum ve pencereden parkta oynayan çocukları ve onların cıvıltılarını duyabiliyorum. Ama minik meleğimin parka gitmek için ağlamasına mani olamamak ve sanki sabrın ne olduğunu bilirmiş gibi meleğim biraz sabır diyorum. Elimizden bir şey gelmemesi ev ortamında değişik oyunlar oynamamız meleğimin parka özlemini gidermiyor işte. Saygılarımla