Karışık Bir Şeyler…

Fatma Betül Felhan

Koalisyon, tekrar seçim, aldatılanlar, aldatanlar, paralel, kaçanlar derken çok yoğun bir gündemin içerisinde yaşıyoruz. Her gün neler yaşayacağımızı, nasıl bir güne uyanacağımız belli değil. Bu karmaşıklık içerisinde en çok da kendimizi unutuyoruz. Ben bu hafta gündemden öte bir yazı yazmak istedim. Mesela hüzünlü bir kentten bahsetmek istiyorum. Okuduğum bir kitap bir şiir veya dergi hakkında yazmak istiyorum. Kısacası bugün gündemden en uzak yazıyı yazmak istiyorum.

“İmanın zevkine varabilmenin önemli şartlarından biri, sevdiği kimseyi Allah için sevmektir.” (Buhârî, Îmân 9, 14)

Allah rızası için sevmek ve sürekli bunu gündemde tutmak. Belki hayatımızda en çok hataya bu konuda düşeriz. Allah için sevmediğimiz için insanlar bizi üzer. Hz. Peygamber’in kıstasıyla bakmadığımız için "Sevdiğini aşırı sevme; bir gün bakarsın ki sevmediğin kimse oluverir. Nefret ettiğin kimseden de fazla nefret etme; bir gün bakarsın ki o, sevdiğin kimse oluverir." Sevdiğimiz kişiden ayrıldığımız zaman ömrümüzün sonuna gelmiş gibi oluruz. Çünkü kıstaslarımız farklı, seni Allah için seviyorum dediğimiz zaman bile aslında kendi nefsi duygularımızla hareket etmişizdir. Allah için oluşmayan bir sevgi de elem ve acı getirecektir elbette.

Hz. İbrahim ve oğlu İsmail arasında geçen olayda da bunun görülmesi istenirken biz ısrarla gözlerimizi Allah’ın sevgi kıstasına kapalı tutuyoruz. Ve sonrası hüzün.

“Sana durulanmış kelimeler getireceğim/ pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler/ kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir/ seni çünkü dik tutacak bilirim/ kabzenin, çekicin ve divitin/ tutulduğu yerden parlayan şiir.” İsmet Özel

Bizi rahatsız eden kelimeler gerek. Kelimeler bizi rahatsız etsin ki biz bu kelimelerle dünyamızı değiştirebilelim. Bu kelimelerle O’nun rızasından çıkmayalım. Bu kelimeler bizi alıkoysun kötülüklerden. Bu kelimelerle kendimizi tamamlayalım. Ve bu kelimelerle O’nun huzuruna çıkalım.

Dünya huzurumuz kaçsın artık. Oyun bitmek üzere. Elimizdeki oyuncakları bırakma günü yaklaşıyor. Oyundan sadece eğlenen değil bir şeyler öğrenenlerden olalım. Ve uyanalım ama bu uyanış ölüm gibi olsun. Bütün gerçekliğiyle gözümüze görünsün oyunlarımız. Oyun olduğunu anlayıp gerçekliğin sırrına kavuşmak için çaba sarf edelim. Oyunlarımız bizi helak etmesin. Ve gerçek hayatlara kavuştursun.

Bize kurulmuş tuzaklı kelimelerden Allah’a sığınalım.

Vesselam…