Kim?

Doç. Dr. Ömer Akdağ

Süleymaniye camiinin etrafında bulunan vakıflar bir zamanlar bu camiinin gelirini teşkil ediyordu. Tek parti döneminde bu vakıflar satlığa çıkarıldığında Müslümanlar bu malları almayı tercih etmediler. Bunun üzerine Ermeni ve Rumlar bu vakıfları alarak kiliseye bağışladılar.

Yani Süleymaniye Camiine ait vakıfın geliri şu anda kiliseye gitmektedir.

Geçenlerde CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "memleketi bu hale kim getirdi?" diye bir soru sormuştu galiba....

"İBNELER YÜRÜYÜŞÜ"

Bugünlerde nedense 2014 yılında İstanbul'da yapılan "ibneler" yürüyüşü geldi aklıma.

Artık günümüzde her vakaya internetten vasıl olmak kolay,

Bu "ibneler" yürüyüşüne "onur" yürüyüşü adını vermişler.

Demek ki "bazılarına" göre "ibne" olmak "onurlu" olmak oluyor..

2014 yılında İstanbul'da tertip edilen bu yürüyüşe binlerce kişi katılmış.

Bu "ibneler" yürüyüşüne CHP ve HDP'li bazı milletvekilleri katılmışlar.

İstiklal caddesinde yapılan bu "ibneler" yürüşüyü ramazan ayına denk geldiğinden halkımızın hassasiyeti sebebiyle "ibneler" ikaz edilmiş.

Vay, sen misin ikaz eden?

HDP İstanbul İl binasından "polis fuhuş yap onurlu yaşa" şeklinde sloganlar atılmış.

"Velev ki ibneyim sana ne?" şeklinde pankartlar taşıyan bir zihniyeti destekleyen kafaya çoçuklarımızın eğitimini nasıl teslim ederiz?

Bu partiler iktidara talip değiller mi?

"Polis fuhuş yap" şeklinde slogan atabilen bir zihnî yapı, nasıl tasvip edilebilir?

Bu cinsî sapıklığa "cinsel yönelim" adını vermişler. Diyelim ki bu sizin tercihiniz. Türk milleti sizin "sapıklığınızı" kabul etmek mecburiyetinde mi?

Türk milletinin temel değerlerini kabul etmek zorunda değilsiniz ama hürmet etmek medenî olmanın gereğidir.

Türk devlet geleneğinde kadim bir kaidedir ki, azınlıkların haklarına müzaheret edilir ama hadlerini bilmek kaydıyda.

Türk milleti tarih boyunca içinde bulunan her türlü inanç, renk, mezhep ve meşrebe mensup olanlara müsamaha eder. Fakat sapıklığın teşmiline ve reklamına müsamaha göstermez ve göstermemelidir.

 

EBLEH

Haber Türk TV’de dünkü ana haber bülteninde Belçika'nın Bolenbeek'i terör merkezi anlamında "cihat üssü" olarak duyuruyordu.

Bu yaklaşım tarzına DEAŞ ta katkı sağlıyordu. Zira Belçika 1974 yılında İslamiyet'i resmi din olarak kabul etmişti.

Belçika'da İslamiyet her geçen gün yayılıyordu.

Şimdi anladınız mı DEAŞ niye İslamî bir jargon kullanıyor?

Ve niye DEAŞ Belçika'da terör yapıyor?

Ve hatta niye bazı gazete ve görüntülü medyada cihat kavramı "terör" ile birlikte veriliyor?

Dostunu tanımayana bizim memlekette ebleh derler. x

Dost olmayanı bilmeyip, halâ civarında siftinene sadece aptal değil ebleh üstü ebleh denir.