Konya, İzmir’in 50 yıl önünde!

Seyfullah Koyuncu

Son günlerde sosyal medyada paylaşılan bu fotoğraf eminim sizlerin de dikkatini çekmiştir.

Sanatçılardan gazetecilere, sıradan kullanıcılardan fenomenlere kadar herkes bu fotoğrafı paylaşıp çeşitli yorumlar yapıyor. Paylaşım yapanların birçoğunun Konya ile alakası olmayan kişiler olduğunu, yani, Konya milliyetçiliği gayesiyle bu paylaşımı yapacak kişiler olmadığını söyleyeyim.

Yolu Konya’ya düşmüş, bir şekilde Konya’ya gelmiş, Konya’daki hizmetlere şahit olmuş ve memnun bir şekilde şehirden ayrılan bu kullanıcıların yaptığı bu kıyaslama çok dikkat çekici.

Konya’nın belediyecilik anlamında tüm Türkiye’ye ders verdiğini biz her zaman söylüyorduk da Konyalı olmayanların bunu söylemesi hakikaten kıymetli.

Konya, belediyecilik yönünden İzmir'den 50 yıl, Türkiye'den 30 yıl ileride gidiyor. Bunu şehir dışına çıktığımızda biz de net olarak görüyoruz.

Konya'ya gerici diyenlerin yaklaşımı tamamen ideolojik, bilgi ve görgüye dayanmıyor.

Sokakların temizliği, parkların çeşitliliği, hizmetlerin kalitesi, her biri ayrı ayrı Türkiye’nin çok önünde.

Şimdi bu kadar övgü yaptım diye bana zılgıt atacak olanlar çıkacaktır elbette. Özellikle Marangozların orada devam eden köprü çalışması nedeniyle her gün trafikte saatlerce çile çektiğini söyleyip bizlere dert yanan okurlarımız şikayetlerinde haklılar tabi ki.

Ama çile çekmeden bal yenmiyor işte. Büyükşehir Belediyesi bu dönüşümü yaz mevsiminde ve daha planlı bir şekilde yapabilirdi, bu eleştiriye ben de katılıyorum. Ama bu eleştirilerin yanında, iyi yapılan işleri ve hizmetleri de yazmak boynumuzun borcu.

Bizler belki şehrin içinde yaşadığımız için bazen verilen hizmetlerin rutininde kayboluyoruz. Hani işletme körlüğü dedikleri şey var ya; bizler belki de kötüyü görmediğimiz için iyinin kıymetini anlamıyoruz ama şehre dışarıdan gelenler bunu net bir şekilde anlıyorlar.

Her şeyi bir kenara bırakalım; Konya’da umumi tuvaletlerin ücretsiz olması, hatta ücretsiz olmasına rağmen sağlanan hijyen, sabunlukların dolu olması, peçete bulunması, tuvalet kağıdı bulunması, bunların her biri bile başlı başına övülecek şeyler.

Bakın bu bile çok önemli bir hizmet.

Çünkü diğer şehirlerin kahir ekseriyetinde umumi tuvaletler hem ücretli hem de hijyenden eser yok.

Parklar, bahçeler, müzeler ve diğer sosyal donatılar noktasında da inanın Konya’nın eline su dökecek şehir yok.

Geçtiğimiz hafta muhabir arkadaşımız Büşra ile birlikte Sille’deydik. Sille Müzesini gezerken İzmirli misafirlerle tanışma fırsatı bulduk. Sohbet esnasında Konya ile ilgili görüşlerini dinleyince biz de haber yaptık. Konya’dan ne kadar etkilendiklerini canlı canlı onlardan dinleme fırsatı bulduk.

Konya’nın belediyeciliğinin Konyalı olmayanlar tarafından aldığı övgüler boşuna değil.