Konya Kaybediyor, Farkında mıyız?

Hamdi Bağcı

Konya’nın 2012 nüfusu açıklandı, buna göre şehrimizde 2.052.281 kişi yaşıyor. Bunun 1.563.863 il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor, köy ve beldelerde yaşayanların sayısı ise 488.418, Köy nüfusu azalıyor, şehir nüfusu artıyor.

Konya’da bayan sayısı erkek sayısından daha fazla… Nüfusun 1.014.292’sini erkekler oluştururken 1.037.989 kişisini ise bayanlar oluşturuyor. Daha fazla bayan nüfusu olan bir şehirde yaşıyoruz sizin anlayacağınız.

Türkiye’de Konya, İstanbul, (13 854 740 kişi), Ankara (4 965 542 kişi), İzmir (4 005 459 kişi), Bursa (2 688 171 kişi), Adana (2 125 635 kişi), Antalya  (2.092.537 kişi) illerinin ardından 7. sırada yer alıyor. Türkiye geneli toplam nüfus ise 75.627.384…

Konya şu anda Türkiye’de önemli bir şehir ama bununla birlikte görülmesi gereken, önemi de azalan bir il. Biz Konyalılar için bu nüfus bile fazla biliyorum, şehir tam anlamıyla curcunaya dönüyor nüfus arttıkça. Fakat ne yazık ki ticaret de, eğitim de, teknoloji de, sanayi de, tarım da nüfusun artması verimin ve hareketliliğin arması anlamına geliyor. Yani daha fazla üretmek, daha fazla kazanmak demek nüfusun artması…  

(Elbette burada ders verecek değiliz nüfusun artışında bir sürü etken vardır, biz gelişme ve gelişmişlik üzerinde durduğumuz için açımızı da bu doğrultuda belirliyoruz ve nüfusun şu aşamada bir avantaj olduğunu ifade etmek istiyoruz.)

Peki, bir ara Türkiye’de ilk dört de yer almış bir şehir niye 7. sıraya düştü? İnsanlar neden Konya’yı cazip bir şehir olarak görmüyorlar? Mesela Kayseri’nin, Denizli’nin, Bursa’nın, İzmir’in, Gaziantep’in, Antalya’nın nüfus artış hızı Konya’ya göre çok daha fazla. Diğer küçük illerden bahsetmiyorum, daha çok kendi klasmanımızda ki şehirlerde nüfus artarken Konya neden yerinde saydı?

Ben bu noktanın çok önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Konya’yı yönetenler bunu düşünmelidir. Nüfus sanayi yatırımının olduğu şehre kayıyor, turizm hareketliliğinin olduğu yere kayıyor, tarım gelirlerinin iyi olduğu şehirlere akıyor ama Konya’ya akmıyor. Bakabilirsiniz bütün göstergelere, Konya’nın on yıl içerisinde istatistik verilerinin diğer saydığımız illere göre nüfus artış hızı çok daha düşük, hatta yerinde saymış, göç eden ve gelen oranına baktığımızda göç veren de bir il olduğumuzu gösteriyor.  

Mesela Kayseri; on yıl önce bir tane 5 yıldızlı otel vardı ve nüfus 500 bin civarındaydı, şimdi adamlar Erciyes’i turizme kazandırdı, doğru yatırımlar yapıldı. Nüfus 1.500.000’i aşmış. Basit bir araştırmayla ulaştığım rakamlar gelecek on yılda Kayseri’nin kış turizmi açısında yakalayacağı açılımın en az 10 tane 5 yıldızlı otelin yapılmasını zorunlu kılacak. İnsanlar gelecek, otel yapılacak. 

Konyalı yatırımcılarda tabi çok rahat gidebilir ve (şu anda arazide cazip) 5 yıldızlı otel kurabilirler Erciyes’e.

Konya’ya bakınız, 10 yıl içinde hiçbir turizm aktivitesi oluşturulamadı. ‘Din destinasyonu oluşturulabilir mi?’ diye uğraşıldı, Konyalı muhatap dahi olmadı. Çatalhöyük, Kilistra Antik Kenti gibi konular (neden bir türlü anlayamadım), Konyalıların hiç ilgisini çekmedi. Ilgın gibi termik alanlarımız ise yatırımcıların, “hadi sen yap”, “yok önce sen” manevraları ile yıllar kaybetti, hala kaybediyor. Ilgın’da adam gibi bir otel hala yok (5 yıldızlı, kongre yapılabilecek bir otel). Recep Konuk’u bütün dünyaya anlattık, Konya’ya anlatamadık, Nusret Argun 2008 yılından beri tutuklu yargılanıyor, sahip çıkan yok. MEVKA deriz anlatamayız, KOP deriz anlatamayız, Büyükşehir laf dinlemez, kimseyi muhatap almaz, gazeteciler birbirine düşmüş, saçma sapan hırs meydanına döndürmüşler Konya’yı. Sanayicinin kazandığı kendine yetiyor, ne profesyonelleşmek, ne insan yetiştirmek onları ilgilendirmiyor. Adam yeme fabrikasına dönüşmüş koca şehir ve zaten insanlar mecbur oldukları için birbirine katlanıyor, en küçük bir çıkış yolu bulsa kaçacak…

Abartıyor muyum? Hadi lütfen siz abartmadan anlatın, anlatında şehir gelişsin. Gelişme yok mu? Elbette var ama atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra siz olumlu adımlar atsanız da onlara yetişemezsiniz. Konya bizlerden bundan daha iyisini beklemektedir, bilmiyorum biz daha başka ne diyelim?