KONYA SEÇİMDE BAŞBAKANINDAN NE İSTEMELİ?

Prof. Dr. Önder Kutlu

Seçimlerin favori partisi kuşkusuz Ak Parti. Milletvekili adayı olabilmek için bu partiye başvuran aday adayı sayısı rekor rakamlara ulaşmış vaziyette. Konya’da 206 aday adayı var. Yani listedeki her bir yer için yaklaşık 16 kişi başvuru yaptı. Birinci sıra Başbakanın ait olduğu için, dağıtılacak koltuk sayısı 13. Mevcut anketler Ak Parti’nin 14’te 12 yapacağını gösteriyor.

Sormak lazım; bu kadar rekabetçi bir ortamda insanlar niçin adaylık başvurusu yaparlar, niçin onca zahmete girerler? Tespit edilen başvuru ücreti 13 bin TL, yani çok yüksek bir meblağ ama gene de rakam bu düzeye ulaştı. Miktar 15 aylık asgari ücrete tekabül ediyor. Kamu makamlarını işgal edenler istifa ettikleri için iki ay maaş da alamayacaklar. Bugünlerde ilçeleri dolaşarak Temayül yoklaması için destek arıyorlar. Bu en mütevazı hesapla kişi başı 50 bin lira masraf anlamına gelir.

Başvuru yaparken insanların gerçek niyetlerini bilme imkânımız bulunmuyor ama bildiğimiz şey ince eleklerden, sıkı kontrollerden ve müteaddit teyitlerden sonra adayların belirleneceği.

Bugün bu sorunun cevabını aramayacağız. Asıl yoğunlaşacağımız konu, seçim döneminde mesela Başbakan Davutoğlu Kent Meydanında Konyalıya hitap ederken ve şehri ziyaret ederken kendisine ne söyleyeceğiz? Ne söylemeliyiz? Neyin söylenmesini istemeliyiz?

Biliyoruz ki Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçimlerden sonra yerel yönetimlerle daha fazla ilgilenecekler. Yerel sorunlara daha fazla kafa yoracaklar. Gerektiği durumlarda aktif biçimde müdahale edecek, yönlendirecek ve belki önleyici tedbirler alacaklar. Bunu tam anlamıyla temin için sahada gözü, kulağı olabilecek vekillere ihtiyaç duyacaklar. Sadece bu neden bile milletvekili listelerine hem Başbakanın hem de Cumhurbaşkanın müdahil olacağının delilleri.

Halka nüfuz edebilmek için adaylardan en azından belli kısmının yerel ilişkileri güçlü olmak durumunda. Sivil toplumu anlamadan, derin millete müracaat etmeden, toplumun hissiyatını dikkate almadan adayların milletin vekili olmaları mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla, milletvekili listelerinde yer alması gerekenler bu nitelikleri haiz olmak durumundadır.

Bürokrasi, devlet tecrübesi, yerel, bölgesel, ulusal belki uluslararası bağları güçlü olan aday adayları daha şanslı olacaklardır. Belki en önemlisi halka yakın olan, halkın konuştuğu dile sadece aşina olmakla kalmayan, ama onu aynı zamanda konun kişiler daha başarılı olacaklar.

Milletvekili adayları belirlenirken sağlık tercih yapılacağını düşünürsek çok daha önemli bir mevzu gündeme gelecek: Konya Başbakanından seçimlerde ne isteyecek? Ne talep edecek? Refiklerimizden bazıları ‘Başbakanımız var ya daha ne isteyebiliriz’ diyerek topu ‘taca atma’ derdindeler. Ben onlardan değilim. Taleplerimiz olması gerektiğini ve bu taleplerimizi güçlü bir şekilde anlatarak, destek istememiz icap ettiğini düşünüyorum. Ama büyük düşünerek ve büyük isteyerek.

Belediyelerimiz mesela bir tercih ortaya koyarak, milletvekili adaylarına o listeyi takdim edecekler mi? Var mı böyle bir listeleri? Varsa neleri ihtiva ediyor, Konya kamuoyu bilmeli? Düşünce adamları, Sivil Toplum, üniversiteler, meslek odaları vs. bilmeli. Bilmezse savunamaz, herkes aynı noktaya yoğunlaşmalı.

‘Mermeri delen, suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir’ sözünün toplumsal gerçekliği yansıttığına inanırım. Bu nedenle Konya’nın tek bir liste yapmasının önemini savunurum.

Konya’nın bir mega projesi var mı? Nedir bizim çılgın projemiz? Varsa ne? Yoksa neden yok? Bir liste halinde birinci, ikinci, üçüncü önceliklerimiz ve taleplerimiz neler?

Büyükşehir Belediye başkanına Başbakan sorsa, ‘Konya için ne istiyorsun’ dese, acaba ne der?

Bu olmayacak bir şey değil. Başbakan her an sorabilir, Konya ne istiyor, ne istemeli, diyebilir. Ben şehrin bu soruya hazırlıklı olduğuna inananlardan değilim.

Sahi, Konya’nın en öncelikli meselesi ne? Su? Tarım? Teşvik? Trafik? Ulaşım? Eğitim? Sağlık? Bölünmüşlük? Uzlaşamama?

Şimdiye kadar bu tartışma yapılmadığı için Başbakana verilebilecek bir cevap bulunmadığını düşünüyorum.

Oysa diğer şehirler bunu başardılar. Herkesin bir ‘kızıl elması’ var. Ama Konya büyük idealinin ne olduğunu bilmiyor.

Daha önceleri sayısız defalar sıraladık: Seçim zamanları gelecek dönemi planlama vakitleridir. Hele de Başbakan sizin seçim bölgenizden çıkmışsa, hele bürokrasi ve siyasette ulaşamayacağınız kimse ve makam bulunmuyorsa büyük düşünmek durumundasınız. ‘Mega veya çılgın proje ısrarımız’ ondan.

Şehrin sorumluluğu kendisine verilmiş olan kişi şahsen ben olsaydım bir liste yapardım. Listenin uzunluğu, yoğunluğu mesele değil. Siz isteyin, istemesini bilin, yeter. Yok, eyvallahınız bulunmuyorsa o da sizin ayıbınız olur.

Şehrin siyasetten eyvallahı var. Olması da çok tabii. Siyaset problem çözme sanatıdır. Adaylar seçilip, milleti temsil noktasına geldiklerinde kendileri o ‘eyvallaha’ cevap verme noktasına gelecekler. Başbakanla, Cumhurbaşkanı ile çalışacaklar.

Talep etme pozisyonunda olan ve yukarıda sıraladığımız belediye, oda ve STK türü kurumların her birinin bireysel talepleri bulunabilir. Kendilerine sorulduğu zaman belki bu talepleri ifade edebilirler, ama bu son derece sınırlı etki bırakır. Bir üst akıl ‘talep planlaması’ yapmalıdır.

Şimdiye kadar ne yazık ki böyle bir irade ortaya konulabilmiş değil.

Ama konulsa iyi olur