Konya’daki Paralel Yapıya Operasyon Yapılmalıdır

Hamdi Bağcı

Bu konuyla ilgili geçtiğimiz hafta çok önemli iki tane yazı okudum. Birincisi Konya Milletvekili Cem Zorlu’nun açıklamaları, ikincisi ise Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof Dr Önder Kutlu Hocamızın Yeni Haber Gazetesinde yayımlanan “Selçuk Üniversitesi’ne ‘Paralel’ Operasyonu?” başlıklı yazısıydı.

Tabi bu arada Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan’ın benim paralel yapı ile mücadele sadedinde yazmış olduğum yazılarla ilgili açmış olduğu davada verilen takipsizlik kararı da açıkçası beni mutlu eden yine bu konulara ilintili gelişmelerdendi.

Şunu da ifade edeyim, dün saydım şahsıma 15’e yakın dava açılmış paralel yapıyla mücadelemizi içeren yazılarımızla ilgili ama Şükür Konya’da mahkemeler var ve hak yerini buldu hepsi beraatla neticelendi.

Aslında elbette bize paralel yapının açtığı davalar bizim açımızdan bir şereftir. Daha öncede yazmıştım, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a geçen yıl nasıl saldırıldığını gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız bu saldırıya rağmen dik durup paralel yapıyla mücadele etmişse bizlerde bu mücadele de üzerimize düşeni yapmalıydık ve Şükürler olsun yaptık, daha ilk günden beri kesintisiz ve şartsız paralel yapıyla mücadelemiz neticesinde bizler de bu davalarla tarihi süreçte payelenmiş olduk.

Tabi ben ilk günden beri Konya’da paralel yapı ile mücadele de bir aksaklık olduğunu yazıyordum. Bu konuda bizim gibi düşünen birkaç yazar arkadaşımız daha var ama geçen haftaya kadar Önder Kutlu Hocam ile Sayın Cem Zorlu’dan gelen bu açıklamalar öncesinde bu kadar yüksek perdeden bir açıklama gelmemişti. Tabiri caizse herkes eyyamcılığı seçmişti. Ama Sayın Cem Zorlu ile Önder Kutlu Hocamız oyunu bozdu, bu açıklamalarla tablo değişti.

Şimdi öncelikle Konya Milletvekili Sayın Cem Zorlu’nun açıklamalarına bakalım. Sayın Cem Zorlu diyor ki; “Paralel yapının operasyonlarını 17 Aralıkta Cumhurbaşkanımızın başbakan sıfatıyla Konya’da bulunduğu bir günde başlatması bu bağlamda çok manidardır. Bu operasyonu yapanlar ülkenin Başbakanına adeta; ‘biz seni en huzur duyduğun, en mutlu olduğun ve kendini en güvende hissettiğin bir yerdeyken bile huzursuz ve mutsuz hale getirebilir, hatta bitirebiliriz’ mesajı vermek istediler. Paralel yapının hain planlarını Konya’dan başlatmasının bir diğer manidar yanı da 17 Aralık tarihinin seçilmiş olmasıdır. Bu tarih; Şeb-i Arus yani Mevlana’nın vefat günüdür. Hz. Mevlana’nın Hakka vuslat gününde verilmek istenen mesajın ise; biz seni siyaseten bitirdik ve öldürdük şeklinde olduğunu düşünmemek mümkün değil.”

Ayrıca Cem Zorlu’nun sosyal medyadan yapmış olduğu şu açıklamaları da aktarmak istiyorum;

“Şimdi sıra geldi PARALELİN FİNANSÖR VE SERMAYEDARLARINA! Himmet adı altında topladıkları ve şantajla aldıkları haraçları yatırıma dönüştürdüler.

Bu bağlamda Konya önemli! Paralelin kasaları olarak bilinen maruf kişilerin son 10 yıllık mal artışları acilen incelenmeli ve soruşturulmalı.

Bu örgüt, Türkiye’de parasal en büyük operasyonu Konya’da yaptı. Bu, paralel yapının sermayesi açısından Konya’nın çok önemli olduğunu gösteriyor.

Konya yetkililerinin bu örgütün özellikle sermaye ayağının üzerine gitmekte daha cesur olmaları gerekir. Aman ha Konya’nın parası kaçmasın.”

Ve Cem Zorlu’nun can alıcı sorusu:

“Sayın Cumhurbaşkanımıza Konya'da iken yapılan operasyonun arkasında acaba çetenin Konya şubesi var mı?”

Evet, Sayın Prof Dr Cem Zorlu’nun bu açıklamaları dediğim gibi bu düzeyde yapılmış en cesur açıklamalar olarak önemli olduğunu hepimizin fark etmesi gerekiyor.

Diğer taraftan Önder Hoca’mın açıklamaları ise Konya’daki paralel yapının örgütsel işleyişi ve nereyi üs olarak aldıkları noktasında bize önemli ipuçları verdiğini belirtmeliyim.  

Önder Hoca; “2008 yılı Temmuz ayında Selçuk Üniversitesi’nde görev yapan, ismini zikretmek istemediğim bir akademisyenden, ‘Okyanus Operasyonunu’ yöneten polis müdürü ziyaret için randevu talep etmiş. O kişi, polis müdürü ile yalnız görüşmek istemediğini ifade ederek, benim de görüşmeye katılmamı istemişti. Görüşmede, müdür özetle şunları söylemişti: Okyanus Şirketler grubu yöneticisi Nusret Argun’un ‘kaleminin kırıldığını’, onun ‘bitirileceğini’ o yönde ‘çalıştıklarını’, ama Selçuk Üniversitesi’nin o günlerde Konya’da kurulacak olan Vakıf üniversitesine ‘hami’ üniversite olmayı reddettiğinden bahisle Prof. Dr. Süleyman Okudan’ın da kendini ‘sıkıntıya’ soktuğunu söylemişti. Benim de katıldığım görüşmede ilgili akademisyene, ‘siz hocaya yakınsınız, onu uyarın diretmesin’ ifadesini kullanmıştı.” Diyor.

Daha birçok şey de söylüyor ama özetle aslında Konya’da paralel yapı örgütünün ciddi bir yapılanma içinde olduğu çok ciddi operasyon yaptığını ifade etmiş oluyor.

Kesinlikle Prof Dr Önder Kutlu’nun açıklamalarını Savcılarımız ihbar olarak almalıdır ve bu konuda, örgütlü yapının varlığı kabul edilerek, davanın Konya ayağı da açılmalıdır.

Burada ikinci yapılması gereken ise Konya’da artık korku ile hareket ettiğini, şantaja boyun eğdiklerini bildiğimiz önemli belediye başkanlarımız ya da milletvekilleri, ya da medya kuruluşları daha cesaretle artık bu işin üzerine gitmelidir.

Bakın Baro Seçimlerinde de gördük, diğer birçok konuda da gördük, bu örgüt Konya’da hala gücünü muhafaza ediyor. İnşaatlarına devam ediyor, hatta bizim duyumlarımıza göre hala bazı belediyelerden şantajla para almayı başarıyor.

Artık bitsin, bırakın istedikleri pislikleri yapsınlar, artık okulları, dershaneleri, bankaları, gazeteleri lütfen Konya’da rahat bir şekilde zemin bulamasın.

Paralel yapının bir terör örgütü olduğunu savcılarımız ilan etti, şantajla, kumpasla, yalanla, hırsızlıkla devletimizi nasıl ele geçirdikleri ve bu milletin paralarıyla bu milleti nasıl siyonizme sattıklarını gördük. Bu işin Konya ayağı var cümle alem biliyor, lütfen Konya’da da bu paralel örgütle mücadelede gereken adımlar atılsın, kamuoyu bu mücadeleyi de görmek istiyor, belirtelim.

 

Hamiş:

AK Parti Konya İl Başkanlığı konusunu bugün yazmadım, ben şuna inandım, çok güzel bir şekilde istişare toplantıları yapılıyor ve Konya için en hayırlı isim bulunmaya çalışılıyor ben bulunacağına da inanıyorum. Bu aşamadan sonra bize düşen kim ilan edilirse onun yanında olmak ve Konya’mız için hayırlı olmasını dilemektir.