Konya’daki psikolog uyardı! Çocuklarınızda bu belirtiler varsa…

 Muhabir
Son zamanlarda hızla artış gösteren akran zorbalığı, özellikle çocuklar için büyük sorunlara yol açıyor. Akran zorbalığının oldukça önemli bir konu olduğunu ifade eden Psikolog Sümeyra İhtiyar, ailelere uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu.

Her geçen gün daha fazla artan akran zorbalığı, çocukların okul hayatını önemli derecede etkiliyor.

Pandomim Aile&Psikolojik Danışma Merkezi, Çocuk-Ergen-Yetişkin Psikoloğu ve Oyun Terapisti Sümeyra İhtiyar, akran zorbalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

‘CİDDİ ŞEKİLDE ARTIŞ VAR’

Son dönemlerde akran zorbalığı vakalarının arttığını ifade eden Sümeyra İhtiyar, “Son yıllarda özellikle okullarda akran zorbalığı vakalarının ciddi şekilde arttığını gözlemliyoruz. Zorbalık; yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı değil, aynı zamanda sözel, duygusal, sosyal dışlama ve dijital ortamda yapılan siber zorbalık biçimlerinde de karşımıza çıkıyor.

Çocukların birbirlerine şaka ya da eğlence olarak gördüğü birçok davranış, aslında bir başka çocuğun benlik algısını, özsaygısını ve ruh sağlığını derinden zedeleyebiliyor. Zorbalığın altında genellikle güç dengesizliği, empati eksikliği, aile içi iletişim problemleri ve model alma yatıyor.” diye aktardı.

‘ZORBALIĞA MARUZ KALAN ÇOCUKLARDA BU BELİRTİLER OLUR’

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda bazı belirtiler ortaya çıktığını belirten İhtiyar, “Evde agresif iletişimin, aşağılama ya da sürekli eleştirme dilinin normalleştiği bir çocuk, okuldaki ilişkilerinde bu dili yeniden üretir. Sosyal medya etkisiyle dikkat çekme ve popüler olma arzusu da çocukları zaman zaman başkalarını küçük düşürerek görünür olmaya itebilir. Diğer yandan, zorbalığa uğrayan çocuklar genellikle çekingen, sessiz ya da duygularını ifade etmekte zorlanan bireylerdir.

Bu da onları hedef haline getirebilir. Zorbalığa maruz kalan çocuklarda sıklıkla şu belirtiler gözlemlenir: okula gitmek istememe, mide ağrısı, baş ağrısı gibi psikosomatik şikâyetler, içe kapanma, kendine güven kaybı, uyku ve iştah problemleri, ders başarısında düşüş, aşırı kaygı ya da depresif belirtiler.” şeklinde konuştu.

Sümeyra İhtiyar

‘DUYGULARI KÜÇÜMSEMEYİN’

Ailelerle bazı tavsiyelerde bulunan İhtiyar;

“Uzun vadede, bu çocukların sosyal ilişkilerden kaçınması, yetişkinlikte özgüven problemleri yaşaması veya benzer şekilde zorbalık davranışlarını içselleştirerek sürdürmesi mümkündür.

Ebeveynlere önerim; Çocuğunuzun duygularını küçümsemeyin. Abartıyorsun, o da sana takılıyordur gibi ifadeler çocuğun anlatma isteğini söndürür. Dinleyin, yargılamadan anlamaya çalışın. Her duygunun bir nedeni olduğunu unutmayın. Evde empati modeli olun Çocuklar ebeveynlerinin birbirleriyle ve çevreyle kurduğu iletişimi gözlemler. Kırıcı, alaycı, küçümseyici söylemler yerine, empatik bir dil kullanın. Evdeki iletişim tarzı okulda da yansır.

Okulla iş birliği yapın. Zorbalığın yalnızca çocuklar arasında çözülebilecek bir mesele olmadığını, sistematik bir yaklaşım gerektirdiğini unutmayın. Rehber öğretmen, sınıf öğretmeni ve psikolojik danışmanla iletişim hâlinde olun. Dijital ortamı takip edin. Siber zorbalık artık geleneksel zorbalığın bir uzantısı hâline geldi. Çocuğunuzun sosyal medya kullanımını yasaklamak yerine, güven temelli bir denetim kurun. Paylaştığı içerikler, dahil olduğu gruplar ve aldığı mesajlar konusunda farkında olun.

Kendini savunma becerisini geliştirin. Çocuğunuzun pasif kalmadan, sınır koymayı ögrenmesi çok değerlidir. Dur, bu hoşuma gitmiyor demeyi, gerektiğinde bir yetişkinden yardım istemeyi öğretin. Zorbalık yapan çocuğu da dışlamayın. Zorbalık yapan çocuklar da çoğunlukla duygusal eksiklikler ya da öfke problemleri yaşayan bireylerdir. Onlara da destek sağlanmalı, davranışın ardındaki neden anlaşılmalıdır. Suçlamak yerine dönüştürmek gerekir.” dedi.

‘YA MAĞDUR OLUR YA ZORBA’

İhtiyar, aile, okul ve uzman iş birliğinin çok önemli olduğunun altını çizerek şu şekilde konuştu; “Akran zorbalığı, sadece mağdurun değil, tüm okul ikliminin ruh sağlığını bozan bir durumdur. Bu nedenle aile, okul ve uzman üçlüsü arasındaki iş birliği son derece önemlidir.

Çocukların birbirine saygı duymayı, farklılıklara tolerans göstermeyi ve sınır koymayı öğrenmesi; toplumsal empati ve güven kültürünün temeli olacaktır. Zorbalığı önlemenin en etkili yolu, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını zamanında fark etmek, onu duyulmuş ve görülmüş hissettirmektir. Çünkü görülmeyen her çocuk, bir gün ya mağdur olur ya da zorba.”

Konya Haberleri