Konyaspor’da, sahasında aldığı Beşiktaş mağlubiyeti ile birlikte moraller iyice bozuldu. Sadece moraller bozulmakla kalmadı, kulüpte ve şehirde kaos ortamı tekrar başladı. Öncelikle bu konuyu alevlendiren Beşiktaş mağlubiyetine biraz değinmek gerekiyor. Sahamızda aldığımız Alanyaspor mağlubiyeti ve Kocaelispor mağlubiyeti ne kadar can sıkıcıysa, Beşiktaş mağlubiyeti de bir o kadar can sıkıcıydı, hatta tuzu değil, biberi oldu.
Sahamızda aldığımız bu mağlubiyetlerin birden çok sebebi var. Bunları da maddeler halinde sıralamak istiyorum;
• Recep Uçar her maça farklı bir 11 ile çıkıyor ancak bu 11 ler rakibe yönelik 11 ler değil, kendi içerisinde kuramadığı bir sistemin sancısı. Rakibe göre hazırlanmıyor.
* Her maç çıkılan 3 lü ve 4 lü defans kurgu düzeninin sürekli değişmesi ve oyuncuların mevkisinin dışında oynatılması
* Bazı oyuncuların hocanın gözünde vazgeçilmez oluşu ve forma adaletinin kaybedilmiş olması (Forma adaletinin kaybedildiği bir kulüpte de futbolcular hocaya inanmamaya başlar)
* Jevtovic’in sakatlanması
* Antrenmanlarda yeterince çalışılmaması veya eksik çalışılması
* Bazı oyuncuların adeta bir sonraki maçta beni kes diye yalvarmasına rağmen hocanın bu oyuncuları ısrarla oynatması
Biraz açalım.. Beşiktaş maçı öncesi sosyal medya hesabımda bir 11 belirledim ve 11 imde Beşiktaş maçının en kötü 3 oyuncusu yoktu. Deniz - Pedrinho ve Umut.. Deniz haftalardır hatalı gol görüyor ancak çocuğu ısrarla oynatıyorsun. Transfer döneminde satılmadı diye oyuncu oynatmak onun değerini yükseltebileceği gibi tam aksini de yaşatabilir. Ki Deniz’in hatalarını görüp ısrarla onu oynatmak onu tamamen bitirebilirdi. Hatta bununla ilgili de hafta içi bir yorumum vardı.
‘Yalnız o konuda kaş yapalım derken göz çıkarıyoruz farkında değiliz. Deniz 2-3 haftadır kalesinde hatalı goller görüyor ve şu an formsuz. Hoca onu oynatmaya devam ederse ve o da bu performansına devam ederse biz Deniz'i komple kaybedebiliriz. Onu korumak adına şu an için onu yedek kulübesine çekip, Bahadır’ı oynatmak hem forma adaleti, hem de Deniz için daha hayırlı olacaktır.’ demiştim.
Bundan sonraki haftalarda da inadına devam etmez umarım.
Umut olayını yazmaktan sıkıldım çünkü Umut’un Recep hocadan yana bir torpili olduğunu biliyoruz. Her maç aynı oyuncularla kazanılmaz, rakibe göre forvetini değiştirebilirsin. Hiçbir şey bilmiyorsan Muleka’yı forvete çek diye de defalarca yazdım. O inadına devam ediyor. Ancak sonuçlarına da katlanıyor. Umut iyi bir forvet. Onu hiç oynatma demiyorum. Ancak Umut her maçın ilk 11 oyuncusu olamaz. Bazı maçlarda yerden oynaman gerekir, bazı maçlarda ortalarla etkili olman gerekir. Taraftarın onu Beşiktaş maçında istifaya davet etmesi onun kenarıdaki çocuklara şans vermemesi, onları 80 de oyuna alması, takım 2-0 geriye düştükten sonra risk alması gibi nedenler. En çok da yukarıda saydığım maddeler..
Maçtan sonra yaptığı açıklamalar ise herkesi sinir edici cinsten. Topla fazla oynadık, şu kadar korner kullandık, gol atabilseydik şöyle olurdu böyle olurdu.. Yani belki tarihinin en kötü futbolunu oynayan Beşiktaş’ını yenemiyorsan bahanelere de sığınmayacaksın. Sorumluluk bende demeyi bileceksin. Kendimize çeki düzen vereceğiz diye açıklama yaptı ancak hiç inandırıcı gelmiyor. Tazminatımı vermezseniz ben istifa etmem demeye getiriyor.
Artık Recep Uçar için son viraja girdik. Gençlerbirliği virajı. Bu maçtan da alınabilecek bir mağlubiyette taraftarın bir sonraki iç saha maçında onu istemeyeceği aşikâr. Bardak doldu taşıyor. Yönetim bu konuda bir görüşme yaptı ancak ‘off the record’ ne konuşuldu bilmiyoruz. Bu maç hem Recep Uçar, hem Konyaspor için kritik. Benim şahsi düşüncem bu hocayla devam edilmemesi gerektiği yönünde. Çünkü hoca takıntılarından kurtulamayan ve eleştirilere kulak asmayan bir insan. Bu şekilde de kendisini düzeltmesi imkansız.
Biz burada Konyaspor’un daha iyi olabilmesi için yapıcı eleştiri yapıyoruz. Amacımız Konyaspor. Kişilerle bir şahsi meselemiz yok. Konyaspor’a kimler geldi kimler gitti ancak şu bir gerçek ki KONYASPOR TARAFTARI KONYASPOR’U İZLEMEKTEN ZEVK ALMIYOR !