Kudüs’ten Konya’ya

Ahmet Saim Yıldız

Yazmak lazımdı…

Konya için değil sadece Kudüs için, Aksa için, Gazze için. Doğu Türkistan, Arakan ve diğer tüm mazlum coğrafyalar için de…

Ve Konya’yı olduğu kadar tüm mazlum coğrafyaların kaderini dertlenenleri iktidarda tutmak için de…

Bu da bizim sapan taşımız olsun dedik. E tabi bu yöndeki bir mücadele için en iyi sapan da Yeni Haber Gazetesi.

Konya Kudüs muhafazasının ileri karakolu olmuştur tarih boyunca. Bugün de öyle Allah’ın izniyle, yarın da öyle olacak. Mücadelenin kalbi Konya.  Bunu başta IHH olmak üzere STK’ların gerçekleştirdiği gösteri ile görmüş olduk. Pandemi sıkıntısı olmasa yüz binler dökülür sokaklara, meydanlara bu şehirde. Çünkü Kudüs sevdası ve Kudüs mitingleriyle meşhurdur bu topraklar.  Bu şehir bilir ki bu sadece Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü davası değil. Türkiye’nin meselelerinin çözümü mücadelesi, en başta da terörün çözümü meselesidir. 

Şu gerçeği artık iyiden iyiye gördük ki beklenen savaş çok yakın. Siyonistler çocuklarına çok kötü bir gelecek mirası bıraktılar. Öyle sanıldığı gibi büyük, çetin bir savaş falan da olmayacak. O korkak ruh hastalarının tarih sahnesinden silinirken yapacakları kahpeliklere önlemler alabilirsek eğer tabi.

Her meselenin en önemli çözümü ‘dertlenmek’ten geçer. En az Selahaddin kadar dertlenmek. Çünkü mesele sadece Kudüs meselesi değil, bugün Suriye’de dökülen kanın, Irak’ta inşa edilemeyen istikrarın, Mısır’da gerçekleştirilen darbenin ve belki de Türkiye’nin başına örülen her çorabın arkasında aynı kirli zihniyet var.

Konya Kudüs meselesini en çok dertlenen şehirlerin başında gelir. Yeterli olsaydı bugün özgürdü Mescid-i Aksa. İşte bu dertlenmeyi derinleştirmeden zafere ulaşamayacağız.  

Filistin ağıtlarıyla uyutmalı bebekleri…

Önce Kudüs anlatılmalı okula yeni başlayana çocuklara…

Sınavlarda en çok Kudüs sorulmalı gençlere…

Ezilen onurumuzun kurtulması için ilk duaları Mescid-i Aksa olmalı yaşlıların…

Yeni kürsüler kurulmalı üniversitelerde, Kudüs’ü kurtarma dernekleri kurulmalı şehirlerde…

Yeni ezgiler bestelemeli yaşanan zulümlere…

Konya şehir merkezine Kudüs yön tabelaları yerleştirilmeli.

Şehirlerarası yollarına Adana’ya bilmem kaç kilometre kaldı yazısının altına bir de Kudüs’e kaç km kaldığı yazılmalı… Ki her an gündemimizde tutalım sevgiliyi…

Her gün biraz daha fazla dertlendiğimiz gün duracaktır Filistin’de akan kan.

MUHAL AFET BUNLAR

Muhalefet dediğime bakmayın, muhal afet bunlar. Ne demekse?

Muhalefet, Konya Büyükşehir Belediyesinin Sosyal Kart İhalesini bir zincir markete verdiği gerekçesiyle tepki göstermiş. Muhalif bir yayın organı da bunu –her zaman olduğu gibi- cümlenin başına AKP’li getirerek haberleştirmiş.

Şimdi bunlara her şeyi en baştan bing bang’tan başlayarak anlatmak lazım ama vakit yok.

İhale nedir, nasıl ve niçin yapılır?’a bile gerek yok.

Kamu kurumu bir malı ya da hizmeti, karşılayabilecek firmalar arasından en uygun fiyatı verene yaptırır.

Büyükşehir Belediyesi de böyle yapmış. Kamunun yararını ve hakkını ön planda tutarak ihaleyi en uygun fiyatı verene ve karşılayabilecek olana vermiş.

47 milyonluk bir ihaleyi küçük esnafa verebilmek için 31 ilçesiyle birlikte Konya’nın her sokağında ayrı ayrı ihale açması gerekirdi. Bu teknik olarak mümkün değil. Mümkün olsa da bizim sokağın bakkalları bu ihaleyi alamazdı sanırım…. 

Velev ki Büyükşehir Belediyesi büyük bir riske girdi, olmaz denileni oldurdu ve bu ihaleyi 4500 bakkala paylaştırdı. O zamanki başlıkları görür gibiyim; “AKP’li belediye ihaleyi en pahalı fiyatı verene verdi.” “AKP’li belediye yandaş bakkallara kıyak” vs. 

Türk Muhalefet Anayasası Madde 1: “İktidar dünyanın en güzel şeyini de yapsa övecek değiliz”

Konya Büyükşehir Belediyesi pandemi süreci boyunca gerek vatandaşlara gerekse küçük esnafa elinden geldiğince destek oldu. Olmaya da devam ediyor. Daha iyisi elbet olabilirdi.

İyi bir iktidara sahip olmaktan çok iyi ve akıllı bir muhalefete sahip olduğumuz gün ama…. 

Velhasıl-ı kelam; hoş buldum….