Size bir masal anlatayım…
Bir ülkede kendisinin ülkenin kurucu unsuru olduğunu düşünerek ve ülkenin kurucusunun ardına gizlenerek yıllarca askeri ve bürokratik hüküm sürmüş bir parti varmış. Bu parti her dönemde askeri ve hukuki vesayetlerle siyasal hayata etki etmiş. Demokrasiyle yönetilen ülkede sandıklar milletin önüne mecburen konulduğu için ve millette de bir karşılıkları olmadığı için asla iktidar olamamışlar. İlk zamanlarda bu işle ilgili de ilginç bir çözüm bulmuşlar aslında silahların gölgesinde oyları açık kullandırıp gizli saymışlar… Bunu saymazsanız daha önce de söylediğim gibi iktidar olmak gibi bir durumları olmamış. Gel zaman git zaman ülkeyi yönetecek bir yiğit adam çıkmış. Millet teveccüh etmiş rekor oylarla onu iktidara taşımış. Bu yiğit önce askeri vesayeti sonra bürokratik vesayeti kırmış. Komplolarla, darbelerle boğuşmuş. Milleti hizmetle tanıştırmış. Ülke yeni bir döneme evrilmenin zorluklarıyla mücadele ederken bu garip parti yiğit adamın karşısında yenilme rekorları kıran genel başkanını değiştirmiş. Partide son başkan değişikliklerinin hepsi ayrı entrika… Bir başkanı kasetlerle götürüp yerine oturan başkanı da kongrede türlü entrikalarla yardımcısı götürmüş. Yerel seçimde kazandıkları büyükşehirlerle ülkeyi ele geçirmiş gibi hissederek bol keseden dağıtmışlar, ellerine geçirdikleri gücü kendi içlerinde paylaşamadıkları için de başlamışlar birbirlerini şikayete…
Davalar davalar…
Şikayet eden o partili…
Şikayet edilen o partili…
İtirafçı o partili…
O partililere göre suçlu ülkeyi yöneten yiğit adam…
Akıl tutulması yaşıyorlarmış.
Yaptıkları kongreleri şaibeli, kongrelerini şikayet edenler yine kendi partilileriymiş. Kongreleri iptal edilmiş…
Her şey onlar için zormuş…
Kendi kendilerini yemeye başlamışlar…
Tüm ülke merakla bu masalı izliyormuş…
Konuyla alakası olmayanlarsa Sinoptaki balıklar…
…
Yukarıdaki masalı okuyunca İzmir körfezinin kirliliği geldi aklıma… Körfezdeki pislik yüzünden ölüp giden balıkları düşündüm…
Bu konuyla ilgili belediyeyi suçlayan bir muhalefet genel başkanı varmı diye bakındım… Şaka şaka bakmadım… Kendi kendilerini neden suçlasınlar ki…
…
Ezan sesinden rahatsız olan tuhaf kitleyi, mescitten rahatsız olan daha tuhaf kitleyi hepimiz az çok biliyoruz da…
Ülkece çok merak ettiğimiz şey füze denemelerinden rahatsız olduğunu Özgür Özel’e ileten balıklar…