Kültür ve Turizm Bakanlığınca Kültür Yolu Festivalleri kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesinin katkısıyla düzenlenen, "99 Neyzen, 99 Semazen" etkinliğiyle Pazar günü başlayan Mistik Müzik Festivali’nin ikinci gününde mistik müziğe dair çeşitli programlar gerçekleştirildi.
Dombra sanatçısı Kazakistanlı Arslanbek Sultanbekov, festival kapsamında Mevlana Kültür Merkezi'nde sahne aldı.
Öte yandan sanatçılar Ender Doğan ve Şükrü Alkan, Kültürpark Amfi Tiyatro'da düzenledikleri "Mehter Marşları ve Kahramanlık Türküleri" konseriyle sanatseverlerle buluştu.
Akşam programlarının gerçekten kusursuz olduğunu belirtmem gerekiyor. Ama gündüz programları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Festival kapsamında gün içinde Taş Bina Kültür ve Sanat Merkezi'nde de mistik müziğe ilişkin söyleşi ve seminerler düzenlendi. Söyleşiye muhabir arkadaşımız Büşra Erkuş ile birlikte katılma fırsatı bulduk.
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emrah Hatipoğlu’nun, Perde, Makam ve Terkip Eğitim Öğretiminde Geleneği Anlamak başlıklı söyleşisinde üniversite yıllarıma geri döndüm adeta. Emrah Hatipoğlu çok güzel bir sunum yaptı ama ne yalan söyleyeyim ben kendimi Çince dersinde gibi hissettim.
Çünkü anlattıklarıyla aramızda o kadar büyük mesafe vardı ki, dersin yarısına kadar dayanabildiğimizi söylemem gerekiyor.
Sayın Emrah Hatipoğlu işini iyi yapıyor, belli ki konuya çok hakim bir akademisyen. Zaten Profesör unvanı olan bir akademisyeni eleştirmek benim haddime de değil fakat bunları da söylemem gerekiyor. Burada hocayı eleştirmiyorum, asıl eleştirim başka.
Burada asıl eleştirmemiz gereken bence Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi.
Çünkü Mistik Müzik Festivali’nin içeriğini, özellikle de gündüz programlarını ben aşırı anlamsız buldum.
İyi kötü yüksek lisan mezunu olan, fırsat buldukça okuyan, Erciyes İletişim Fakültesi’ndeki hocalarımın tabiriyle ‘bir şeyden her şey, her şeyden bir şey’ bilmesi gereken bir gazeteci olarak bizim bile anlamakta zorlandığımız bu söyleşileri sıradan vatandaşların nasıl anlayacağını gerçekten merak ediyorum.
Mistik Müzik Festivali’nin sıradan Konyalılara hitap etmediğini geçen senelerde olduğu gibi bu sene de söylüyorum.
Bence Mistik Müzik Festivali’ndeki gündüz programlarının tamamı kaldırılmalı ya da başka bir bakış açısıyla düzenlenmeli.
Yoksa üniversite hocalarının gelip ders vereceği bir söyleşinin açıkçası çok bir faydası da yok albenisi de yok. Bunu söylüyorum çünkü, dün Taş Bina Kültür ve Sanat Merkezi'nde Emrah Hatipoğlu’nun söyleşisine Selçuk Üniversitesi’nden aynı bölümün birkaç hocası ve birkaç öğrencisinin dışında katılım yoktu. Bu, hem söyleşi için gelen hocalarımıza haksızlık hem de programa katılıp hiçbir şey anlamayan insanlara haksızlık.
Bunun yerine gündüz vakti Kültür Park’ta açık alanda yapılacak bir ses yarışması ya da ne bileyim bir amatör şarkıcılardan oluşan sunum veyahut da sokak sanatçılarının yer alacağı bir etkinlik çok daha büyük karşılık bulurdu. Evet Mistik Müzik ön planda olacak ama teorik dersler de çok sıkıcı oluyor. Bunun için daha titiz bir çalışma gerekiyor.
Zaten Mevlana Meydanı’nda düzenlenen "99 Neyzen, 99 Semazen" etkinliğiyle ilgili de kenara bir not almıştım. Çünkü böyle bir gösterinin olacağına dair doğru düzgün ne duyuru yapıldı ne davet gerçekleşti. Sonradan öğrendim ki, sema gösterisinin bazı sosyal medya hesaplarında 19.30'da yapılacağı duyurulup sonra program 17.00'a çekilmiş. 19.30'da bir umutla Mevlana Meydanı'na gidenlerin suçu neydi? Sanırım Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi arasında bir iletişim kopukluğu oldu. Programı tam anlamıyla kimse sahiplenememiş. Pazar günü düzenlenen basın toplantısında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan söylemese, Mevlana Meydanı’nda bir gösteri olacağından haberimiz olmayacaktı zaten.
Neyse ki o muhteşem gösteriye gitme fırsatı bulduk. Fakat oraya da bir eleştirimiz var.
Sahne önündeki plastik sandalyelere sıralanan neyzenler için başka bir alan bulunsa çekimlerimizi daha profesyonel yapabilirdik diye düşünüyorum. Eğile, çömele çekim yaptık, çok daha iyi görüntüler ortaya çıkabilirdi oysa.