Geçen hafta yazı dizimizin ilkinde ‘modern’ kelimesinin ‘toplumları nasıl etkilediğini ve dünyaya bu anlayışın neden yayıldığını’ kısaca yazmıştım.
Bu hafta ise mezkûr kavramın sanatımıza, edebiyatımıza, özelde de şiirimize nasıl etki ettiğini yazmaya devam edeceğim Allah’ın izniyle.
Toplumları ayakta tutan unsurların o toplumun ekonomisi ve askeri gücü gibi görünse de asıl yaşam kaynağı ilimde ve kültürdedir. Başkalarına özenen toplumlar yenilmeye, köleleşmeye ve hizmetçiliğe mahkumdur. İslam ülkelerine inşa edilen lüks oteller, gökdelenler, dev alışveriş mekanları bu söylediğimizi teyit eder niteliktedir. Buraların sahipleri kendilerini iş yerlerinin patronları gibi görseler de nihayetinde büyük çaplı sistemin hizmet sektöründen öte bir şey yapmıyorlar. Bunu görmek için bütün dünyadaki, adı şöhret olmuş tatil bölgelerine, sahil kentlerine ve Dubai gibi yerleşim bölgelerine bakmak yeterlidir. Buralarda kimlerin ürettiği ürünler satılıyor, hangi firmalar var ve buralar kimlere hitap ediyor?
Bu görünür hale gelmiş bir manzara… Peki bu hale getirmek için ne yapıldı? Önce milletler ayrıştırıldı ve bu milletlerin birbiriyle kültürel, dini ve kardeşlik bağları koparılarak müdahale yapmaya uygun bir pozisyona getirildi. Müziğine, edebiyatına, mimarisine ve geçmişle olan bütün bağlarına bir set çekildi. Bu kavramlarla araya ‘demode’ adlı kalın bir duvar örüldü.
‘Evlatla ata arasındaki saygı, sevgi ve güven ortadan kalksın.’ diye girmedikleri boya, göstermedikleri şaklabanlık kalmadı. Biz Türk milleti olarak tarihte hangi konuda iyiysek o konu ya ayağa düşürüldü ya da unutturuldu. Şiirimizle övündüğümüz, var olduğumuz ve hayat damarlarına nüfuz ettiğimiz bir dönemi tümden silmek, yok etmek istediler ve büyük oranda da başardılar. Neden bütün konuyu getirip şiire dayandırdığımı hemen söyleyeyim: Çünkü biz dağdaki çobanından saraydaki padişahına kadar şair milletin çocuklarıyız. Biz, bütünce kültürümüzü, inancımızı ve de hayatımızı şiirimizin içinde yaşatan bir millettik. ‘Millettik’ diyorum zira bugün o özelliklerimizi çoktan yitirdik maalesef...
‘Modern’ kelimesinin ucuna şiirimizi de koydular maalesef ve bütün ilhamlarımızı batıdan esip gelen rüzgârlar kendi havasına, kendi meşrebine, kendi karakterine esir etti. İmgeler, simgeler ve de yengeler değişti.
Bu değişimi yazmaya haftaya devam edeceğim inşallah. Sevgiyle kalın.