Mülteci oyununa dikkat!

İsmail Yaşa

Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları Pazar günü İran sınırında incelemelerde bulundu.

Son dönemde artan kaçak göçmen sorununa çare bulmak için ciddi tedbirler alan Türkiye, hem teröristlerin hem de kaçakçılar ile göçmenlerin yasadışı geçişlerini engellemek amacıyla İran sınırına duvar örüyor.

Sınırın tamamının fiziki ve teknolojik olarak kontrol altına alınması için duvarla birlikte aydınlatma ve gece görüş sistemleri, optik sistemler, haberleşme kuleleri inşa ediliyor.

İran sınırı, Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinin ardından Afgan mülteci akını sebebiyle gündemde.

Ayrıca PKK’nın İran topraklarındaki kamplarından teröristlerin sınırı geçerek Türkiye’ye sızdıkları oluyor.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan Göç ve Uyum Alt Komisyonu üyeleri geçenlerde bölgeyi ziyaret ederek Türkiye-İran sınırında düzensiz göçmenlere karşı alınan tedbirleri yerinde inceledi.

Geri Gönderme Merkezlerindeki kaçak göçmenlerle görüşen Komisyon Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu’nun ziyaret sonrası verdiği bilgiler oldukça çarpıcı.

Türkiye Gazetesi’nin aktardığına göre, kaçakçılar ve teröristler gibi İran da sınıra duvar inşa edilmesini ve sınırın kontrol altına alınmasını istemiyor.

Uslu, çalışmaların engellenmesi için İran tarafından taciz ateşi açıldığını ve güvenliğin sağlanması için bölgeye Özel Harekâtçıların gönderildiğini söylüyor.

Afgan göçmenleri geri göndermenin kolay olmadığına dikkat çeken Uslu şöyle diyor:

“İran, göçmenleri ateş ederek bizim sınıra itiyormuş. Hatta sınırı geçerken de ‘Türk askeri size ateş etmez. Çıkın gidin’ diyorlarmış. Bir tanesi 52 günde gelmiş. Eşi ve çocukları var. Taliban’dan kaçmış. Orada polismiş. ‘Geri gönderirseniz beni yaşatmazlar’ diyor. 10 bin doları buluyor verdikleri para.” 

İran üzerinden gelen Afgan göçmenlerin tamamının Taliban’ın Kabil’e girmesinden sonra ülkeden kaçanlar olmadıklarını hatırlatmakta yarar var.

Afganistan’daki iç savaş ve fakirlik sebebiyle çok önceden İran’a geçen on binlerce Afganlı var.

Kimi karın tokluğuna orada çalışıyor, kimi daha iyi yaşam koşulları vaadiyle İran’ın kurduğu milis güçlerine katılarak Suriye gibi çatışma bölgelerine savaşmaya gidiyor.

Bir kısmı da insan kaçakçılarına yüksek miktarlarda paralar ödeyerek ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya kapağı atma hayalleri kurarak genelde kötü sonla biten uzun bir maceraya atılıyor.

Tahran yönetiminin kaçak göçmenlerin sınıra ulaşmalarına yardım ettiği ve İran istihbaratıyla bağlantılı kişilerin göçmenleri otobüslerle Türkiye sınırına taşıdığı yönünde iddialar var.

Suriyeli mülteciler konusu son yerel seçimlerde muhalefet tarafından siyaset malzemesi yapılarak istismar edildi.

Ülkemiz için hayati öneme sahip 2023 seçimleri öncesinde de içerinin ve dışarının işbirliğiyle aynı konunun gündemde tutulacağı yönünde bir takım işaretler söz konusu.

Seçim öncesi Rusya, İran ve Suriye rejiminin İdlib’e baskı yaparak o bölgede yaşayan Suriyelileri ülkemize doğru itmesiyle ve yine İran’ın topraklarındaki Afganlıları Türkiye’ye yönlendirmesiyle oluşacak mülteci akınının muhalefete arayıp da bulamayacağı altın değerinde bir fırsat sunacağı kesin.

Böyle bir olasılığın önüne geçmek için hem Suriye rejimi ve müttefiklerinin İdlib’deki çatışmasızlık bölgesine saldırmalarına izin vermemek hem de Suriye ve İran sınırlarında tedbirleri en üst düzeye çıkarmak gerekiyor.