Neler oluyor bize?

Hasan Ekelik

Bu yazıyı özellikle Başakşehir ile Eskişehir'de oynayacağımız maç öncesi yazıyorum ki maçın neticesi şuan ki duygu ve düşüncelerimi etkilemesin.

Maçın sonucu ne olursa olsun bu sezonla ilgili genel bakış açım budur.

Rüya gibi bir sezonun ardından büyük umutlar ve heyecanla beklediğimiz yeni sezona “dakika bir gol bir” atmosferinde başladık.

Avrupa Konferans liginde Vaduz gibi bir takıma ciddiyetsizlik ve motivasyon eksikliği nedeniyle kaybedip koca bir sezonun emeklerinin hunharca heba edilmesi hepimizde büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu.

Anlaşılan o ki bu hayal kırıklığı ve yaşanan özgüven kaybı sezon boyu yakamızı bırakmayacak.

Aslında geçtiğimiz sezonu sağ salim bitirip bu sezona başlarken işimizin çok kolay olmayacağını takım içinde bazı aksaklık ve sıkıntıların baş gösterebileceğini tahmin ediyordum.

Fakat bu kadar hızlı bir kaos süreci beklemiyordum açıkçası bu kadar sert bir türbülans hepimizin başını döndürdü.

Transfer döneminde ayrılan oyuncuların yerine mevkisel olarak takviye yapılmış görünsede bu oyuncuların kalite olarak gidenlerin yerini doldurup bizi bir üst seviyeye taşıyabilecekleri konusunda endişelerimiz vardı. Ayrıca bu sirkülasyonun takım kimyasına da etkileri olacaktı elbet ve ne yazık ki bunlara birde zemin nedeniyle iç saha avantajından mahrum kalmak eklenince yeni sezonla umutla bakabileceğimiz bir ortam oluşmadı.

Gönül isterdi ki bu yazıda toz pembe bir tablo çizip “hayal satalım” fakat 25 yıldır bu takımın peşinden gidip beton dahil oturmadığımız tribün kalmamışken taraftarlık dürtülerimiz ve bu camiaya olan aşinalığımızı bir tarafa bırakamayız...

Ez cümle bu sezon bizim için zor geçecek beklentilerimizin ölçüsünü tutturabilirsek hayal kırıklığımız ve yaşanması muhtemel içimizde ki fırtınanın şiddeti de o denli ölçülü olur ruh sağlığımız açısından naçizane bir tavsiyedir bu Konyasporlu dostlarıma...

Sonuçta biz bu kulübün taraftarlarıyız nasıl iyi günde Konyaspor ile mutlu oluyorsak bu sıkıntılı günlerde de elimizi taşın altına koyup bize düşen feraseti gösterip bu kulübün devamlılığı ve geleceği için sabırlı olmak ve yangını körüklememek durumundayız.

Bu kaos ortamı devam ederse bundan kişiler değil Konyaspor zarar görür, o yüzden itidalli olmak ve bu gemiyi tekrar limana yanaştırmak için öfkemizi içimizde tutup mantığımızla hareket etmek zorundayız. Tabi bu söylediklerim gerçek Konyaspor taraftarı ve bu kulübü gözünden bile sakınan cefakar insanlar için geçerli kaostan beslenenler için yapacak ve söylenecek fazla bir şey yok...

İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARI MESELESİ

Evet Konya ve ülke gündemini bir kaç haftadır meşgul eden bu mesele ile ilgili kişisel görüşümü paylaşacak olursam; heyecanla beklediğim bir organizasyondu, nedeni ise içeriği ve organizasyon şeklinden öte bu şehre kazandıracağı tesisler ve spor kültürüne yapacağı etkiydi. Bu oyunlar vesilesiyle şehrimiz birçok tesise kavuşup prestij açısından bir üst lige oynarken getirisinin yanında götürüsünün de olacağı aşikardı. Bu şehre bir çivi dahi çakılsa mutlu olan, tesisler yapım aşamasındayken acaba ne durumda diye inşaat gezen biri olarak bu oyunlara ve verilen emeğe

burun kıvırmam kendimle çelişmem demektir. Oyunların başlamasıyla birlikte yaşanan aksaklık ile Konyaspor’un sezona iyi bir başlangıç yapamaması birbiriyle çakışınca olan oldu. Konyaspor taraftarının bozulan zemin nedeniyle takımın mağduriyet yaşamasına olan tepkisi çığ gibi büyüdü ve hem 2 yıldır hazırlık yapılan oyunlar gölgede kaldı hemde Konyaspor taraftarı başka şehirlerde maç izlemek zorunda bırakıldı.

Keşke bu konuda Konyaspor görmezden gelinmeyip farklı bir çözüm bulunsaydı. Takımın ve taraftarın yaşayacağı bu mağduriyet hesap edilip gerekli önlemler alınsa yahut bu bir şekilde insanlara dürüstçe anlatılabilse oyunlar bir şölen havasında geçer bunca emek hebâ olup gitmezdi. Artık bu şehirde bir Konyaspor gerçeği ve etkisinin var olduğunu görmezden gelmenin nelere mâl olabileceğini hesap etmek gerektiği öğrenilmiştir umarız. Başkalarının gönül kırgınlığına sebep olan her iş niyet halis bile olsa kimseyi memnun etmez...