Nerede İslâm Âlemi?

İpek Özkayaalp

Kıymetli kardeşlerim

Enes Bin Mâlik diyor ki;

“Her gelen zaman öncekinden daha beter olacaktır. Tâ ki Rabbinize kavuşana kadar”

Bunu Peygamberimizden (Sav) duydum.

Yıllardır dinmeyen ve bağrımızı her geçen gün daha da fazla yakan Filistinli kardeşlerimize yapılan zulümlere dur deme zamanı geldi de geçiyor.

Dünyanın gözü önünde masum çocuklar öldürülüyor, yıllardır bu zulüm altında yaşıyor Filistin halkı.

Evleri işgâl ediliyor, suçsuz yere tutuklanıp işkencelere maruz kaldıkları yetmiyormuş gibi okulları hastaneleri bombalanıyor.

Bir katliam söz konusu ama nedense İnsan hakları savunucuları devekuşu gibi kafalarını kuma gömüp üç maymunu oynuyorlar.

Çünkü ölenler, Müslüman!

Şeriat Adaletin ta kendisidir

Onlar ancak kendinden olanları savunurlar, haklı veya haksız hiç fark etmez yeter ki Müslüman olmasın.

Adalet diye bir sistem yok mücadelemiz ve savaşımız hakla batılın savaşı.

Keza şeriatın olmadığı hiçbir yerde de adalet yoktur!

Bugünkü en büyük eksiklerimizden biride Adalet sisteminin bizim dinimizin emrettiği şekilde olmaması ve uygulanmamasıdır.

Şeriat düzendir, nizamdır, haktır, adalettir aynı zamanda huzur ve barışı sağlar.

Benim yanı başımda kardeşlerim canice katledilirken içim parçalanırken,

‘Gülmek bana yakışmaz’ diyen Selahaddin-i Eyyubi geldi aklıma.

Selahaddin-i Eyyubi başına siyah sarık sarmış, gülmemeye azmetmiş. 'Gülmeyeceğim ben. Kudüs fethedilinceye kadar gülmeyeceğim ben!' demiş, gülmemiş, yüzü asık durmuş, kaşı çatık durmuş. Neden? 'İslâm'ın üçüncü mukaddes şehri Kudüs, Hristiyanların emrinde!' diye. 'Gülmek bana yakışmaz!' demiş.

Biz ne biçim Müslümanız

Ne biçim şehit evlâdıyız biz ya?

Neler oldu bize?

Müslümanlığın feri, gücü, kuvveti, imanın aşkı, şevki ne oldu?

Bizim Müslümanlığımız Müslümanlık falan değil.

Bizim bir an önce kendimizi düzeltmemiz lazım.

Birleşmemiz gerekiyor, hem de acilen tüm İslâm âlemi olarak birleşmemiz gerekiyor.

Herkes keyfinin, zevkinin ve nefsinin derdine düşmüş.

Yılbaşı oluyor yer yerinde oynuyor, tuttuğumuz takımlar şampiyon oluyor kıyamet kopuyor, İslâmiyet elden gidiyor kimse yerinden kıpırdamıyor.

Böyle Müslümanlık mı olur? Ne biçim iş bu?

Yazıklar olsun Müslümanlara!...

Yuh olsun Müslümanlara!...

Size de yuh olsun, bana da yuh olsun!...

Acınacak haldeyiz…

Vallahi billahi acınacak haldeyiz.

Biz Bosna’da ölenlere acımayalım, Çeçenistan’da Filistin de ölenlere acımayalım, biz oturup kendimize ağlayalım!

Uyanalım artık bu gaflet uykusundan

Ölüm hak bunu biliyoruz, Allâh’ın emri.

Kardeşlerimiz öldü şehit oldu.

En yüksek mertebeye kavuştular, cennetlik oldular.

Belki bizde ölebiliriz.

Öleceğiz de nasıl öleceğiz?

Önce İslâm’ın emrettiği gibi dosdoğru Müslüman olmayı becerelim.

Güzel ahlâklı, edepli, adaletli yaşamayı öğrenelim ve öğretelim.

Er gibi durduğumuz zaman, Fatih Sultan Mehmed Han gibi çalıştığımız zaman, bize hiçbir şey yapamazlar!

Bizim gayemiz Allâh’ın rızasını kazanmak, ölmek, şehit olmak…

Bak, şehitler nasıl ömür geçirmişler, bak nasıl çalışmışlar?

Nasıl devir açıp kapatmışlar, nasıl imparatorluklar yıkmışlar?

Küfrün merkezini nasıl dağıtmışlar?

Küfrün merkezi şimdi neresi?

Yenmek için çalış!...

Uyuyor millet…

Bu neden?

Kanımızın donmasından, şehit evladı olduğumuzu unutmamızdan, Müslümanlığımızın, imanımızın gereğine göre yaşamamamızdan,

Fatih Sultan Mehmed Han gibi, 'İyi Müslüman neler yapmalıymış, nasıl olmalıymış?' diye düşünüp doğruyu bulamamamızdan.

“(Ey mü'minler!) Yoksa siz, sizden önce geçip giden (mü’min)lerin, başlarına gelen (sıkıntı)lar, sizin de başınıza gelmeden (hemen) cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, hatta Peygamber ve onunla birlikte olan o mü’minler: "Allâh'ın (vadettiği) yardımı ne zaman?" diyecek (duruma gelmiş)lerdi. İyi bilin ki Allâh'ın yardımı çok yakındır”

(Bakara Sûresi / 214. Âyet)

Aklımızı başımıza toplamamız lazım!

Belki biz de öleceğiz. Belki bir Moğol istilası gibi bir istila gelecek.

Çünkü Yunanlı boş durur mu, Sırp boş durur mu, Rus boş durur mu?

Balkanlardan Müslümanları atmak istiyorlar.

Balkanlardan da atacak, onu istiyor, İstanbul'u da almak istiyor, Anadolu'dan da atmak istiyor, petrol mıntıkalarını da almak istiyor.

Sen? 'Sen yok ol diyor, Dünya nüfusu fazla, sen yok ol!' diyor.

Öyleyse bizde birbirimize kenetlenelim geç olmadan safları sıklaştıralım, yeryüzünde son ve mükemmel din İslâm olduğuna göre bize verilmiş olan dinimize sahip çıkalım!

Allâh bizim dirliğimizi birliğimizi kardeşliğimizi daim eylesin, düşmana karşı bileğimizi güç versin. Akıl aydınlığı ve feraset nasip eylesin.

Gelen tehlikenin artık farkına varıp en iyisini en güzelini en doğrusunu yapmamızı nasib-i müyesser eylesin.

Âmin

Saygı ve duâ ile…