Nereden nereye

Ali Kaya

               Biz iki devlet tek milletiz sözünü yıllardır söyler ve işitirdik. Hem Azerbaycan hem de Türkiye devlet başkanları tarafından yıllardır bu cümle söylenirdi, evet biz iki devlet tek milletiz kardeşiz. Aramız da Ermenistan ve Nahcivan özerk bölgesi olsa da yüreklerimiz hep bir atmıştır. Ülkeler duygular ile yönetilmez fakat Azerbaycan meselesi olunca Boraltan köprüsü olayı haricinde Türkiye gücünün yetkisinde Azeri kardeşlerine yardım etmeye çalışmış veya Azeriler bizimle her daim taraf olmaktan asla vazgeçmemiştir. Dedik ya iki devlet tek milletiz. Buyurun başlayalım.  

              Azeri kardeşlerimizle gönül bağımız hiçbir zaman kopmasa da Sovyet rejiminden ayrılıncaya kadar Azeri kardeşlerimizi hep gönlümüzde yer etmişiz. Sovyet Rusya’nın dağılma sürecinde Rusya’dan ayrılıp bağımsızlığını ilan ederek Azerbaycan devleti kurulmuş ve ilk tanıyan devlet Türkiye olmuştur. Nahcivan ve Karabağ meselelerinde yine kardeş Azerbaycan’ın söylemde de olsa  yanında durmayı bilmişiz. Azerbaycan bağımsızlığının kazanınca iki ülke arasında tarih, kültür, ekonomi ve askeri alanlarda anlaşmalar imzalanmış ve her iki ülke tarafı bu kardeşliği daha da geliştirmeye gayret göstermişlerdir. 

               Evet dedik ya nereden nereye. İkinci dünya savaşında Sovyet rejiminden kaçarak Türkiye’ye sığınan Azeri kardeşlerimizi Sovyetlerle savaş ihtimalinden çekinerek teslim eden bir Türkiye vardı. Tarihte Boraltan köprüsü olayı alarak bilinen bu mevzu içimizi karartan bir hadise olarak tarihte ki yerini aldı. Diğer taraftan bundan otuz iki yıl kadar önce Azerbaycan’ın dağlık Karabağ bölgesine  ermeni birlikleri girerek Azerbaycan topraklarını işgal etmiş ve özellikle 1992 yılında Hocalı’da toplu katliam yaparak soykırım suçu işlemiştir. O zamanlar da sadece kınama ve sert tepkiler vardı ancak Nahcivan işgal edilirse savaş ihtimalinden söz edilmekteydi. Dönemin Cumhurbaşkanı Rahmetli Özal sert sözler ve savaş tehdidinde bulunarak Azeri kardeşlerimizin yanında yer almasını bildi. Ancak yine o dönemin askeri ve ekonomik olarak çok güçlü olmaması sebebiyle Karabağ meselesinde Azerbaycan’ın yardım çağrısına gereği gibi yanıt verememiştir.   

               Türkiye son yıllarda özellikle savunma sanayisinde yaptığı büyük yatırımların sayesinde ordusunu güçlendirmiş ve kardeş Azerbaycan ile yapılan anlaşmalar sayesinde Azerbaycan Askerinin eğitimine de katkıda bulunmuştur. Kardeş Azerbaycan da Türkiye’nin ürettiği silahların her zaman ilk alıcısı olmuştur. Ve iki devlet tek millet düsturunu her platformda tüm dünyaya ilan etmekten asla vazgeçmemiş iki devlet olmuşuz.  

              Geçtiğimiz pazar sabahı Ermeni güçleri Azerbaycan sınırında asker sivil ayrımı gözetmeden saldırılar düzenlemesi ile çatışmalar yeniden alevlenmesi neticesinde Türkiye Dış İşleri Bakanlığından göğsümüzü kabartan bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duyduğumuz bir açıklama yapıldı. Neydi o açıklama aynen aktarıyorum. Bu süreçte, tek yürek olarak Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği tamdır. Azerbaycan nasıl isterse, o şekilde yanın da olacağız.  

              Evet nereden nereye Sovyet Rusya ile savaşa girme endişesi ile Sovyetlere teslim edilen Azeri kardeşlerimiz olayı yani Boraltan köprüsü olayı ve şimdiler de Azeri kardeşlerimiz ne şekilde isterse demek büyük bir gücün kendine olan güvenin kardeşi için dünyayı karşısına alacak kudreti göstermesi açısından önemlidir. Bu bağlamda Azeri Mehmetçiklerimize gazaları mübarek olsun şehadete kavuşanların şehadetleri kabul olsun ve tez zamanda zafer bizim olsun.

              Saygılarımla.