Önümüzdeki törenlere bakacağız artık!

Hayrettin Atak

 

“Bugün yeni şeyler söylemek lazım, cancağızım” diyerek başladığımız bir Şeb-i Arus’un daha sonuna geldik…

Üstelik yeni tek bir şey söylemeden…

Aynı şeyi farklı şekillerde söyleyince farklı bir şey yapıyormuş gibi sanıyoruz her yıl…

Buda maharet; 80 yıldır aynı şeyleri söylemek yani…

Sonra ilk kez duyuyormuşçasına hunharca, çılgınca alkışlamak… Ya da alkış beklemek! Bıkmadan, usanmadan.

Dile kolay 80 yıl?

Alanında Türkiye’nin en önemli ve en büyük etkinliğinin geldiği son hali görmek için dün akşamki törenlere bakmak yeterli olur sanıyorum…

Spor salonu büyük elbet… Çok büyük…

“Daha küçük bir yerde yapaydık, bak nasıl doluyordu”  o koltuklar…

… 

Kimsenin suçu yok…

Aşk’ın ve Hava Kirliliğinin şehri Konya’da, gelir mi elden bundan fazlası? Celaleddin-i Rumi’nin kendisi bile toplayamamıştır etrafında bu kadar kalabalık! Cenazesinde kaç kişi vardır ki hem? İşte bu kadar…    

Hava kirliliğinin konumuzla hiç bir alakası yok bu arada… 

Tıpkı bu manzaranın Mevlana sevgisi ile bir alakasının olmadığı gibi…

Sadece bana mı öyle geliyor; Etkinliklerin her geçen yıl biraz daha kan kaybettiği yani…

Bu kan kaybını Aralık ayında Konya’nın üzerine çöken sis bulutlarına mı bağlasak…? 

Hicri Takvime göre yapaydık ya da keşke… Bu yıl harmana denk gelirdi belki…     

Siyasette, bürokraside ve yabancı ilgisinde de yerlerde… 

Reis var Allah’tan… Her şeyi o kurtarıyor, Şeb-i Arus’u’da… 

Onlarca kişilik kabineden tek bakan. Oda organizasyonu yapan… Kültür…

Lütfü Elvan? O bizden zaten… Tıpkı diğer katılanlar gibi…

…  

Marka değerinden! bir şey kaybetmedi Mevlana, Allah’tan…

Arttı hatta bu yıl… Patent aldık… Borsaya falan girseydi keşke birde. Kazandırırdı…

 …

Bir Mevlana için bir Bahaeddin, bir Sadrettin, bir Gıyaseddin, bir Alaaddin bir de Şems gerek…   

Bir Şeb-i Arus töreni içinde sadece çok para!

Mevlana yetiştirmeyecektik ki! Hepi topu bir tören düzenleyecektik…

Olmadı… Kısmet…

 …

Eleştiriyoruz hep ama;

Konya için yayında ve yapımda emeği geçek herkese teşekkür etmek de gerek!

Onlar son on gün olabildiğince iyi geçsin diye olağanüstü gayret gösterdiler… Geceli gündüzlü…

Bu yıl da yeni bir şeyler gösteremedik cancağızım…

Önümüzdeki etkinliklere bakacağız artık…