“Ramazan geliyor diye sevinmek iman alametidir” diye buyurmuş Hazreti Peygamber Efendimiz.
On bir ayın sultanı evlerimize misafir olmak için geldi. Yalnız evlere değil gönüllere de. Maddi ve manevi hastalıklarımıza şifa ve rahmet niyetiyle girsin yuvalarımıza. Bizi değiştirmesi, dönüştürmesi adam etmesi niyetiyle hoş geldin mübarek ay.
Bundan üç ramazan önce sosyal medyada sık sık paylaşılan bir video vardı: Özbek kardeşlerimizden ramazan videosu diye. İzlemeyen varsa ısrarla tavsiye ederim. Zevkle izleyeceğinizden eminim. Hem Türkçe hem değil. Yani Türkiye Türkçesi değil Özbek Türkçesi. Sözlerin yarısı anlaşılmasa da diğer yarısı büyük oranda anlaşılır. Çok güzel manası olan sözleri on kişiden fazla birlikte okuyorlar: “Güneşi güldürecek, kalbe sevinç verecek, dostları mutlu edecek ramazan geldi ramazan./ Seherde kalkın yarenler, hatim edin Kuranlar, feryad etsin şeytanlar. Ramazan geldi ramazan/ Gaflet ayı değil bu, nefret ayı değil bu, rahmet ayı demek bu. Ramazan geldi ramazan/ Mübarek olsun Ramazan size mübarek olsun ramazan bize, bayram bayram oğullara kızlara, ramazan geldi ramazan./Uyanıklık vakti olan Müminin ahdi olan İslam’ın fethi olan Ramazan geldi ramazan. Ramazanda sabır var, yedi yüz kat ecir var, bin aya denk kadir var. Ramazan geldi ramazan…”
Uzun yıllar önce sevgili kardeşim ve ben Genç Beyin isimli bir dergi okurduk. Abonesi değildik ama her ayın ilk günü birimiz bulamazsa öteki mutlaka arar bulur ve her sayfasını didik didik ederdik. Sonra annem ve babam da okurdu. Hayli güzel denemeler, makaleler, kişisel gelişim üzerine söyleşiler… tavsiyeler vs. yer alırdı. Orada yıllar önce okuduğum bir yazı ilk günkü gibi aklımda: “Bu ramazan kendinize bir iyilik yapın. Bir A4 kağıdı alın ve üzerine kocaman harflerle “Dikkat! Bu son Ramazanın olabilir. Ona göre yaşa” yazın çerçeveleyip evin en çok görünen yerine asın. Bakın ne kadar kaliteli geçiriyorsunuz.” Ben bu uygulamayı yaptım. Kimine göre çocukça gelse de genel anlamda hatırlatıcı ve uyarıcı bu yazı herkesin dikkatini çekmiş ve düşünmelerini sağlamıştı.
Evet yine bir Ramazan kapımızda. Tertemiz bir sayfa açılacak önümüze. Şeytanlar bağlanıp nefis terbiyesi niyetine sahurdan iftara kadar yeme içme hatta dedikodu etme gibi nefse hoş gelen fiillerden inşallah uzak kalacağız. Bakalım kaçta kaçına uyacağız.
İnsanlar genelde yılbaşlarında, eğitim yılı başlarında, yirmisinden, kırkından sonra, evlenince, mezun olunca… bu sene değişik bir ben olacağım. Siz de göreceksiniz. Bakın filan kötü huyumu değiştirmek için çabalayacağım sözlerine şahit olabilirsiniz. Şeklinde söylerler. Nefis ve şeytan iş birliği içinde erteler de erteler. Haydi Bismillah deyip bu ramazan güzel başlangıçlar yapsak nasıl olur? Düzenli kılamıyorsak beş vakit namazımızı eksiksiz kılarak gücümüz yettiğince teravih kılsak. Bir yetim başı okşayıp sadakalarımızı artırsak. Zekatımızı tam değil fazla fazla hesaplasak ve kulluk şuurunda yükselsek nasıl olur? Oruçlarımızı zevkle hiçbir şeyden şikayet etmeden layıkıyla tutabilsek ne dersiniz? Gerçekten Allahtan başkası bilebilir mi? Bu son ramazanımız olabilir mi?
Bu ramazanın bolca uyuyacağımız değil gerçek manada uyanışımızı sağlayacak bir öncü ay olması dua ve niyazıyla. Hayırlı bereketli ramazanlar.