Konyaspor, şampiyonluğa oynayan bir takım gibi coşkulu ve iyi oynadığı bir maçta Antalya deplasmanından şanssız bir şekilde eli boş döndü.
Yazıma her ne kadar şanssızlık olarak giriş yapsam da beceriksizliği de görmezden gelmeyeceğim elbette.
43 puana ulaşmanın rahatlığıyla Antalya deplasmanında ofansif bir oyun sergileyen yeşil beyazlılar, Blaz Kramer’le bir penaltı kaçırırken, benim saymaktan yorulduğum ama Yusuf Erdoğan’ın kaçırmaktan yorulmadığı bir sürü gol pozisyonunu da kaçırdı.
Yusuf çok sayıda fırsat yakaladı, ya pas vermeyi tercih etmedi ya da kaleciye takıldı.
Prip ise altı pasta ayağına gelen fırsatı kalenin üstünden auta attı.
Konyaspor, rakibine göre daha iyi oynayıp daha fazla pozisyona girmesine rağmen topu üç direğin arasından geçiremeyince maçı kaybetti.
Maçtan sonra herkes Teknik Direktör Recep Uçar’ı eleştiriyordu. Böylesine iyi oynanan bir maçtan nasıl eli boş dönüldüğünü sorguluyordu. Hocanın oyuncu değişikliklerinde geç kaldığı, özellikle disiplin konusunda taviz verdiği yönünde çok sayıda eleştiri vardı.
Yapılan eleştirilerin bir kısmına elbette ben de katılıyorum.
Ama Recep Uçar’ın istifaya davet edilmesini kesinlikle kabul etmiyorum. Recep Uçar bir sistemi olan, ne oynattığı az çok bilinen bir hoca. Bu kadro ile ancak bu kadar olurdu ve Recep Hoca da üzerine düşeni bence gayet başarılı bir şekilde yerine getirdi.
Hayır sanki Recep Uçar gidince daha iyisi gelecek? Ligde hoca sorunu, yerli futbolcu sorunu, mali sorunlar varken Konyaspor’un bundan daha iyisini bulması bence çok zor.
Recep Uçar’ın daha ne yapması bekleniyor bilmem…
Şimdi yönetimin hemen gelecek yılın hazırlıklarına başlayıp Recep Uçar’ın elini rahatlatması gerekiyor.