“Salgın bitti, herkes özgür…”

Büşra Aksakbağı Ay

Salgın bitti, herkes özgür… Mü dedi birisi acaba?

Dışarıya çıktığımda sanki bayram havası gelmiş gibi…

Gerçekten inanılmaz bir kalabalık ve trafik görüyorum.

Bunun nedeni vaka sayısının azalması mı, günlerdir evde duran insanların sıkılıp her şeyi göze alarak sokaklara dökülmesi mi, nedir acaba?

*

Vaka sayısının azalması bizi böyle sokaklara dökmemeli çünkü azalması ve bitmesi arasında ciddi bir fark var.

Azalırken tekrar can vermenin mantığı var mıdır?

Sıkılma konusuna hiç girmek bile istemiyorum. Çünkü burada göze alınan şey ölüm ve evde 1 ay daha durmaktansa ölüm riskini göze alabilen toplum olduğumuzu kabullenmek benim için zor olacak.

*

Bu arada kendimi ayırt etmiyorum. Bende de bir rahatlama, bitiyor rehaveti söz konusu, bunu fark ediyorum.

Ama en azından bu rahatlık davranışsal değil psikolojik seviyede. Hala mecbur kalmadıkça sokağa ve alışverişe çıkmamaya, maskesiz dolaşmamaya özen gösteriyorum.

Fakat mecburen çıktığım bu sokaklarda son 1 haftadır inanılmaz bir insan popülasyonu var.

Marketlerde, fırınlarda, manavlarda hatta kaldırımlarda neredeyse üst üste çıkacağız.

Maske desen hak getire.

Bu rehavet bize pahalıya patlayabilir.

Ki patlamaya başladı bile, bunu anlamak için son 2 günün durum tablosunu kıyaslamak yeterli.

Son 2 günde test sayısı azalmasına rağmen vaka sayısı neredeyse iki katına çıkmış, vefat sayısında artış yaşanmış ve iyileşen sayısı ise düşmüş durumda.

Bir an önce kendimizi toparlamazsak her şeye sil baştan, sıfırdan başlamak zorunda kalacağız.

Belki mevcut durumda 1 ay daha dişimizi sıkmamız gerekirken, bu rahatlığa devam edersek en az 3-4 ay daha uzatacağız.

*

Halkın bu yanlışta diretmesinde birçok etmen olabilir.

Birincisi hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle garantici olan toplumumuz hafta içi alışverişe daha fazla çıkmaya başlamış olabilir.

İkincisi yetkililerin pozitif açıklamaları zaten rahat olan, sıkıntıya, zora gelemeyen toplumumuzu bir anda gevşetmiş olabilir.

İşte bu rehavet, toplumun her kesimine her geçen gün daha fazla sirayet ederken berberler ve kuaförler de hizmete açıldı. Hatta AVM’ler açılsın diyenler var, bu kadar mı alışveriş bağımlısı olduk anlayamıyorum.

*

Virüs bitmedi!

Virüsün sadece yayılması azaldı.

Berberlerin, kuaförlerin açılması demek bir sürü insanın bir araya gelmesi, aynı ürünlerin birçok insanda kullanılması demek.

Tam azalmış derken tedbirleri gevşetmenin mantığını ben çözemedim.

Bence asıl tam da bu noktada daha da fazla dikkat edilmeli ki virüse bitirici darbeyi vurabilelim.

Tam bitti, gidecek derken hepimiz bir araya gelerek virüse can suyu vermenin alemi yok.

Yine de kimseye işini öğretecek değiliz, yetkililer daha iyi bilir. 

İnşallah bu rehavetin bedelini ağır ödemeyiz.