SARI ZAMBAK

Sezai Keskin

 

İbranice “savunma” anlamına gelen Haganah, 1920'de kurulmuş terörist bir örgüttür, İsrail'i kuran teröristler bu ismi İsrail ordusuna verdiler. Bugünkü İsrail ordusunun resmi adı “Zeva Haganah Le-Yisrael” (İsrail Savunma Kuvvetleri)'dir. “Haganah” sözcüğü terörist örgütün anısına, ordunun resmi adında halen korunmaktadır. İsrail ordusunun kökeni işte bu terör örgütüdür. Yıllar sonra bu teröristlerin bazıları dünyanın tanıdığı isimler haline geldi. Menahem Begin, İzak Şamir, Ariel Şaron, David Ben-Gurion, Moşe Dayan, Golda Meir, Şimon Perez başbakanlık ve bakanlık yaptılar. 
 
Bayan Livni: Kadima Partisi lideri, Eski Mossad ajanı ve Avrupa’da Filistinlileri katletmiş.                                                                                                                                                              Ehud Barak: İşçi Partisi lideri, eski Mossad ajanı, Beyrut’ta Filistinlileri doğramış.                            Benjamin Netanyahu: Likud Partisi lideri, katiller sürüsünün son temsilcisi.   
Teddy Kollek: Kudüs Belediye Başkanı, Azılı terörist ve silah kaçakçısı.
Daha sayalım mı? Bunlar birkaç örnek. Hepsi bu kadar değil elbette. Aslında bu gerçek sizi şaşırtmasın. İsrail üst kademe yöneticilerinin tamamı terör örgütlerinden yetişmedir. Dünyanın barış ve huzura kavuşması  teröristler tarafından kurulan ve yönetilen cinayet şebekesi  İsrail’in ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Bu terör örgütü, şimdilerde Allah’ın(cc) Kuran-ı Kerim’de “Bereketli topraklar” diye andığı her köşesi ezan kokan İslâm'da özel bir kudsiyete sahip Kudüs’ün siluetini değiştirip Yahudi şehri kurma gayreti içinde. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir."(İsra, 17/1)
İşte bu Mescidi Aksa diye kastedilen mabed Yahudi köpekler tarafından yine işgal edilmiş, Mucize-i Kelamiye Kur’an-ı Azîm’in sahifeleri yırtılmış ve çiğnenmiştir. Kudüs’te zulüm, acı ve gözyaşı hız kesmeden devam ediyor…
 
Her devletin cebinde kendine göre ‘’terör örgütü’’ listesi gezinir. Benim cebimdeki listeye baktım, İsrail en tepesinde. Derin uykusunu sürdüren, cihat ruhunu kaybetmiş müslümanların perişan hali Kudüs’ü yalnızlığa itmiştir. Kudüs kurtulur mu? Zevk-ü sefa ve servet-i muazzama kapılan kukla Arap yarımadasından bir nane olmaz. Meclisinde hala Yahudi dostluk grubu bulunan, sınırlarından İsrail büyükelçiliğini atamayan, insanları vurdumduymaz, aldırış etmeden sırıtan, Türkiye’den de bir iş çıkmaz. Ez-cümle, dünya muhabbetine dalan Ümmeti Muhammed’den bebekler gibi ağlayan Kudüs’e hiç bir fayda yok. Kudüs, ta Yavuz Sultan Selim ufuklarda belirinceye kadar bir matem devrine girmiştir. Elimden gelen bir şey yok, ben de kalbimden geleni yapıyorum; dua ediyorum. Kudüs! ıstırabına devam ediyor, Karınca Sezai de; ağzında ateşe su taşımaya…
 
SARI ZAMBAK
 
Ey sarışın Zambak, ey sevgili çiçeği ateşin,
Ey Kudüs, senin adın
Tatlı bir elma gibidir, benim için
Kıpkırmızı, en yüksekteki dalın ucunda sallanan
Ey güzel yıldız, ey güzel yıldız titreyen,
Usulca, kokulu denizin üzerinden
O yol yorgunu ruhumu taşır
Kıyısına gökteki ülkeye.
 
 
Ah! O yarıda kalan zaferlerin ateşi, ey Zambak, 
Ey Kudüs büyük acım, ey Kudüs kırık yüreğim!
Tatlı bir av borusudur sesin kulaklarımda
Arzu içinde kalplerimizi yakan,
Belki bir gün buluşacağız başka yönlerden gelip
O serin akşamlarda uzakta titreyen, ey sarı Zambak,
Ateşin mavi deniz yumağı ile çevrilmiş çiçek!
Belki de kaderimiz olan sessizliğin
Hayalisin diye seviyorum seni, ey Zambak!
Ne zaman o hafif yaz bulutları
Ve tatlı meltemler seni okşasa
Ve ne zaman dünyanın orta yerinde
Şeytanın fırtınasını ışıkla parçalasan,
İçime işlersin hep, yayılırsın tatlı tatlı
Yüreğimin yollarına.
 
Al işte! Kederli gönlümün en derininden
Sana bu şiiri gönderiyorum
Ey güzel Zambak, ey ilahi aşkım,
Ey sevgili Kudüs’üm benim!