Seçim bir mülakattır ve bu mülakatı cumhurun kendisi yapar

Mevlüt Uğur

AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer alan “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız.” Başlığıyla alakalı kısa bir değerlendirme ve MÜLAKAT KAVRAMINA bir bakış…

Mülakat konusu toplum içinde endişe ile değerlendirilen bir konu olsa da mülakatın olmaması da bir o kadar endişe verici olarak değerlendiriliyor. O nedenle …görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırmak… ifadesi ile mevcut endişeyi gidermekle ihtiyaç olan güveni kazanmasında da etkili olmuştur.

Devletin her kurumu ve kademesi itibarlıdır. Fakat bazı kritik kurum ve kademeler vardır ki çaycısı da yöneticisi de mülakata tabi tutulmalı. Belli incelemelerden geçmeli. Güvenilmesi için güven vermeli…

Çaycısı çaya zehir katabileceği gibi, öğretmeni de öğrencisini zehirleyebilir ya da yöneticisi oturacağı koltuğa pimi çekilmiş bir bombayla da oturabilir. Yöneticinin kendisinin patlaması mühim değil fakat temsil ettiği kurum ve makam kutsaldır. Zarar verilmesi önlenmelidir. O nedenle görevin getirdiği zorunluluklar dışında ifadesi hayalci bir vaatten öte gerçekçi yerinde bir yaklaşım. AK Parti bugüne kadar tüm seçim beyannamelerinde ki maddelerini sadece oy amaçlı değil ayakları yere basan gerçekçi vaatler olarak verdi. Kaldı ki 15 Temmuz gibi bir darbeden sonra mülakat olma zorunluluğu halkın taktirini kazanmıştır.

Mülakatsız da alımlar yapılmalı. Mülakatsız alım yapılabilecek tüm alanlarda hain olmadığı sürece düşüncesi ideoloji hayata ve dine bakışı ne olursa olsun demokratik toplumlarda farklılıkların bir takım çeşitlilik güzellik bereket olduğu düşüncesiyle toplum bazında hak edişi olan tüm bireylerin hakkı teslim edilmeli. Netice de İKTİDARLAR ADALETİ ile İTİBAR kazanır.

NETİCE DE SEÇİM DE BİR MÜLAKATTIR DİYEBİLİR MİYİZ?

Elbette diyebiliriz.

Seçmen adayları ve genel başkanları dinleyerek ve izleyerek bir mülakat sürecinden geçirmiyor mu?

Sonra buna göre karar vermiyor mu?

Sonuç olarak bu seçim sürecinde farklı bir yaklaşımla mülakata tabi tutuluyor. Hem de bu mülakat kamu oyuna açık bir şekilde sadece gizli oyla yapılıyor. Olması gerektiği gibi… buna demokrasi diyoruz. Buna göre de,

Oy veriyor.

Taraf oluyor.

Makam(lar)a getiriyor.

Ya da makam(lar)dan indiriyoruz.

Maalesef bu MÜLAKAT bazen bir takım algılarla yönetilebiliyor. Ama algıları ayıklayabilmek için de seçmenimizin vatandaşımızın aklı referans alması gerekiyor. Yalan ve yanlı haber ve bildirimlere itibar etmemesi gerekiyor.

SEÇİM: SEÇMENİN JÜRİ OLDUĞU BİR MÜLAKAT SİSTEMİDİR

Seçmenin jüri olduğu ve vekillerin talip olduğu görevlere seçimle yani bir değişik yaklaşımla mülakatla başa getiriyoruz. Bugün cumhur mülakat yapıyor. Yarın cumhurun seçtikleri vekiller ya da sistemin atadığı kişiler.

Seçilen vekiller ve atanan kimseler görev başında iken GÜÇ BENDE ARTIK diyerek BÜYÜK MAKAMLARI BÜYÜKLENMEK İÇİN KULLANMAYA BAŞLADIĞINDA endişe etmeliyiz. Alnı secdeye varan herkes hangi makamın büyük olduğunu ve büyüklenmemesi gerektiğini bilir. Ve bunu unutmaması, bizlerin de unutturmaması bir vebaldir.

Seçilen ya da atanan kimseler liyakatle ve adaletle sorumluluklarını yerine getirmelidir. Kalbiyle verilen karar yerine aklıyla karar vermeli. Her kim olursa olsun aklıyla ve hakikatle karar veremiyorsa bu vebaldir.

Hakkı gözetmek yerine menfaati gözetilerek ahbap çavuş ilişkisine dayalı mülakatı elbette hiçbirimiz kabul edemeyiz. Etmemeliyiz.

Her kim seçilmiş ya da atanmışsa EMEKLEMEMELİ. Çünkü emekleyenler EMEKLİ olana kadar kurumlarda YÜK OLMAKTADIR. Sadece bebekler emeklemeli büyükler ise yürümeli koşmalı koşturmalı ve çok çalışmalıdır.

MÜLAKATLA BİR KAPTAN VE MÜRETTEBAT ŞEÇİLECEK

Bu seçim öncesi her aday ile MÜLAKİ olalım. Tanıyalım. Tanışalım. Dinleyelim. Sorularımızı soralım. Netice de bu sefer MÜKALATI bizler yapıyoruz.

Ben sen bizim taraf sizin taraf yok. Olmamalı. Bir gemi var. İçinde de tüm Türkiye var. Ve DOĞRU KAPTAN, DOĞRU MÜRETTEBAT seçilmeli. Yolcuların kaderi DOĞRU ADAM’a teslim edilmeli. İstikamet belli. Vira Bismillah…