Selçukya’dan Lavanta ve Gül Ziyareti

Hasan Ukdem

Bir şehre hizmet etmek o şehri güzelleştirmek, güzel kalmasını sağlamaktır aslında. Bu bazen yol yaparak, su kanalları açarak bazen o şehrin görüntüsünü ve havasını bozacak olan çöpleri toplayarak olur. Bazen de parklar bahçeler yaparak, şehrin çeşitli yerlerine ağaçlar, çiçekler dikerek olur. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca bütün bunların bir adım önüne geçerek daha güzel ve faydalı bir iş koymuş ortaya; Karatay Mevlâna Lavanta Tarlasını, hem de tek parça halinde ülkemizin en büyük Lavanta alanını oluşturmuş, bir de hemen yanına harika bir gül bahçesi kondurmuş.

Biz de Selçukya Kültür Sanat Derneği olarak başta başkanımız Fatma Şeref Polat olmak üzere şairlerimizi, yazarlarımızı, fotoğrafçılarımızı ve de güzellik peşinde koşan arkadaşlarımızı alarak adını andığım bu iki mekânı ziyarete gittik geçtiğimiz çarşamba günü. Saat 17.00 sularında oraya vardığımızda ağustosun sıcağı yine zirvelerdeydi. Buna rağmen 20 civarında sanat insanı Lavanta bahçesinin muhteşem albenisine kapılarak, lavanta tarlasının dört bir yanına dağıtılmış görsellerin arasına dağılıverdik. Öncelikle daha arabamızla durduğumuz anda burnumuza gelen o tarifsiz kokusu karşılamıştı bizi lavantanın onu belirtmeliyim. O koku içeride o mor mu demeli, eflatun mu demeli yoksa başka güzel bir isim mi bulmalı bilemiyorum o tarifsiz manzaranın içerisinde bizi hiç bırakmadı.

Birkaç saat sürren fotoğraf ve estetik ziyafetin haz avcılığından sonra bahçenin içerisinde bulunan ağaçların gölgesinde bulunan çay bahçesinde toplanmaya başladık. Masalar birleştirildi, sandalyeler sıralandı ve kafilemiz yerlerini aldıktan sonra güzele güzelliğe dair muhteşem bir sohbet eşliğinde çaylarımızı, soğuk meşrubatlarımızı içtik. Simidimizi böreğimizi yedik ve başkanımız Fatma Hanım şairlerimiz lavanta konulu şiirleri olanların okuyabileceğini söyledi. İlk şiiri bir Selçukya geleneği olarak ben okudum. Okunan şiirlerin isimlerini ve birkaç bölümünü yazacağım sadece yerimizden taşmamak adına. Bu şiirlerin tamamını şair arkadaşlarımızın sosyal medya hesaplarında tam olarak bulabilirsiniz.

Mavi bir deniz gibi

Girdi bakışlarıma

Başlarda taç,

Gönüllerde sevinç

Bir şehir harikası

Öbek öbek duyarlık

Karatay'da

Lavanta tarlası

İçime çekiyorum

Keskin kokusunu

Güzelleşiyor hislerim

Daha Çok seviyorum bu şehri

Göğe çıkıyor rayihası

Başka bir dünya sanki

Karatay'da

Lavanta tarlası

Benden hemen sonra kıymetli şairimiz Salih Sedat Ersöz Lavanta Bahçesi adlı şiirini okudu. Şimdi bu şiirden üç kıta okuyalım:

Mor denizler uzanır göz alabildiğince,

Her dalında hatıralar ince ince.

Bir çocuk gülüşü, dualar dillerde,

Gözlere sefadır, sevgisi gönüllerde.

Mor bahçede sır, kokusu bir aşk diyar,

Çağırır Mevlâ’ya, yürek onda karar kılar.

Her çiçek bir zikir, her renk bir şehir,

Eller semaya açılırken gönüller sanki nehir.

Rüzgâr döner semada, can serilir niyaza,

Toprağa düşerken tohumlar dönüşürler feyyaza.

Koşuşurlar insanlar, uyuyanlar uyanır,

Mevlâ’nın boyasıyla secde secde boyanır

Ve yine çok kıymetli şairlerimizden Ahmet Şener buraya ilk üç kıtasını alacağım Lavanta isimli şiirini okudu:

Daha ben doğmadan seneler evvel

Ülkemde yerini aldı lavanta

Isparta'da bir vadiye yerleşip

İlgi gördü değer buldu lavanta

Büyümüş serpilmiş mor mor açılmış

Hasat olmuş titizlikle biçilmiş

Demlemişler şifa diye içilmiş

Tazecik bir filiz daldı lavanta

Başköşeye otağ kurmuş yayılmış

Dertlilere deva diye sayılmış

Gıda diye mutfaklara koyulmuş

Çeşitli kaplara doldu lavanta

Son olarak da kıymetli şairlerimizden Nesrin Erkan Sabuncu, Saffet Akkaya Sancak’tan Lavanta Tarlası adlı şiiri okudu:

Mor, her yer mor
Yerler mor, gökler mor
Sanki evren mor bir denizde yüzmede...

Günüm mor, gecem mor,
Mor çiçekler açmada tenim…
Şal şal olmuş lavantalar,
Salkım saçak dökülmüşler
Deste deste sözlere...

Buradaki şiir okumalarımız hem arkadaşlarımız hem de Lavanta tarlasını ziyarete gelen misafirler büyük bir ilgiyle karşılandı. Ve ardından hemen yan tarafta bulunan gül bahçesine geçtik. Burası da güzellik avcısı Selçukya kafilemize bambaşka bir görsel sunarken gönüllerimizin estetik duygularını kabarttı, taşırdı ve küçük mısralar halinde kim bilir ne zaman şiire dönüşmek için pusuya yattı. Gün tatlı bir hatıra olarak gökyüzünde kıpkızıl bir renk bırakırken biz de istemeye istemeye oradan ayrıldık.

Burada bir kez daha bu güzellikleri hayal eden, hayat geçiren ve şehrimize kazandıran başta Karatay Belediye başkanımız Hasan Kılca olmak üzere bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Sevgiyle kalın.