Dünyanın bazı yerleri, çeşitli yönleriyle özel bir konuma sahiptir. Dünyanın gözbebeği olarak adlandırılan bir bölgede kurulan Türkiye Cumhuriyeti, deniz yolları, boğazlar, ekonomik gelir kaynakları gibi jeopolitik konumu etkileyen etmenlerin birçoğunu taşımaktadır. Bu vesileyle bugün dünya üzerinde herhangi bir yer seçip devlet kurmak istesek, burası yine hiç şüphesiz Türkiye olurdu. Çünkü güzel ülkemiz Türkiye, dünyanın en güzel coğrafyası ve kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu topraklarında bulunuyor. Zengin yeraltı kaynakları, tarihi ipek yolu üzerinde oluşu, üç tarafının denizlerle çevrili oluşu gibi etmenler ülkemizi diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştırmaya yetiyor da artıyor bile.
Bunun yanında tarihsel olarak da geçmişe bakıldığında İslam inancı ve Türk kimliğimizden kaynaklı bize düşman olup bin yıldır bu topraklarda oluşumuzu bir türlü hazmedemeyen küresel emperyalist güçler ve onların maşası, kukla terör örgütleri bulunmaktadır. İstiyorlar ki bu kutlu coğrafyada küresel bir güç dengesi Türkiye olmasın. İstiyorlar ki mazlumların hamisi bir ülke bu topraklarda güçlenmesin. Bu sinsi planlarla zaman zaman milletçe canımızı yakan, öfkemizi kabartan kalleşçe saldırılarla milletimizin huzurunu bozmaya bin yıllık kardeşlik hukukunu akamete uğratmaya çalışıyorlar.
30 yıla yakın zamanda olduğu gibi geçtiğimiz hafta PKK bölücü terör örgütü, 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 kişinin de yaralandığı Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki saldırıda, kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi. İstanbul'un ardından Kilis ve Karkamış'ta masum vatandaşlarımıza sınır ötesinden yapılan son saldırılarla terörün saplandığı alçaklığın en dip halini dünyaya göstermiş oldu.
Millet ve devlet bekası için üzerine düşen sorumluluğun her zaman idrakinde olmuş Kahraman Türk ordusu, ortaya koyduğu mücadele azmiyle, birlik ve beraberlik ruhuna sahip çıkarak gerekli cevabı yıllardır olduğu gibi dün de bugün de vermiştir vermeye de devam edecektir. Pençe-Kılıç operasyonu çerçevesinde hem Irak hem de Suriye'nin kuzeyindeki 89 terör hedefi hava kuvvetlerimiz tarafından imha edilerek bir anlamda Taksim'de terör saldırısına karşı Türkiye'nin cevabını misliyle vermiş oldu. 2 bin yıllık devlet ve ordu geleneğine, bin yıllık coğrafi devamlılığa sahip olan milletimiz, emperyal heveslere ve işgal girişimlerine geçit vermeyeceğini dün olduğu gibi bugün de dosta ve düşmana kararlılıkla göstermektedir.
Binlerce yıllık devlet ve ordu geleneğine sahip milletimiz kendisini güçsüz bırakmaya çalışan, ayağına prangalar vurmaya çalışan ve kukla terör örgütleriyle yükselişinin önlenmeye çalışılanlara inat bilimde, ekonomide, kültürde, sanatta, edebiyatta, sporda kısacası her alanda 21. yüzyılın destanlarını yazmalıdır. Bu saldırılar bizi birbirimize daha da kenetlemelidir. Ayrışmaları bir kenara bırakarak teknolojik gelişimde, üretimde, istihdamda destanlar ortaya koyma zamanıdır. Yeni Aziz Sancar’lar, Selçuk Bayraktar’lar yetiştirme zamanıdır”
Geçmişten günümüze ülkemizin birliği ve dirliği uğruna operasyonlarda şehit olan kahraman askerlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Allah kahraman askerlerimizi güvenlik kuvvetlerimizi korusun ve ayaklarına taş değdirmesin… Selam ve dua ile…