Sivil Toplum mu ?

Gökhan Kırlangıç


Konya her platforma ne zaman ki bir araya gelse hep şu düşünce beliriverir.
Diyeceksiniz ki hangi düşünce ? Hemen söylüyorum ''buraların dolup taşması lazım '' işte bir vesile ile bir araya gelmesini bekledigimiz sivil toplum üyelerini bir araya getiremezsiniz ...örgütlü toplum demekti sivil toplum oysa daha açık ifadeyle; toplumun bütün kesimlerinin, çeşitli branşlarda bir araya gelerek, organize bir şekilde teşkilatlanması demekti...
Tanım ne güzel değil mi vizyonu ile misyonu ile gelecek vaad eden tanım ...Oysa  bir toplumun bütün unsurlarını yakından tanımak için sivil toplulukları incelemek yeterlidir. Farklı kültür ve etnik unsurlar, dernekler, vakıflar, meslek kuruluşları, cemaatler, partiler toplum yapısının gerçeğini gösteren unsurlardır.Tarihte bakarsınız sivil toplum düşmanları vardır . Mussolini, Lenin, Stalin gibi 
örnekleri artırabilirim.Bu totaliter şefler, sivil toplum düşmanı olmuşlardır. 
Bunun yanında bi de bakın  Mandela ve  Malcolm X gibi örnekler de bulunmaktadır. Böylesine önemli bir konu .Resulüllah (S.A.V.) sadece ilahi vahyi tebliğ etmekle kalmamış aynı zamanda kitlelerle beraber hareket etmemiş miydi ? Ashâbı ile doğrudan doğruya iletişim  kurarak istişareye önem vermiş olan en büyük toplum rehberi değil miydi ? 
Ama bunu anlamak istemiyor insan 
Binler kez hamd olsun demokrasinin çok geliştiği zamanımızda en büyük güç sivil topluluklardır. Ama malesef bunu anlamayan insanları görüyoruz.
Paramparça olan zihniyetleri..taassupçuluğun zirvesini görüyoruz.Ama böyle davrananlara şunu söylemek isterim Hala  dünün totaliter şefleri ve dayatmanın doruğuna ulaşan zihniyetler başka ad ve şekiller altında kolları sıvamış halde beklemektedir. 
Ama ümid varız elhamdülillah ..Bunu rağmen artık tepeden yönlendirmeler eskisi kadar etkili olamıyor, hızını kaybetmiş görünüyor, üniversitelerde, toplumun tüm katmanlarında, aydınlar arasında, ve siyasi partilerin bir bölümünde “sivil toplum”, “sivil katılım” gibi kavramların tartışılır olması bu hareketin giderek daha da güçlendiğini gösteriyor.
 
Yakın tarihimize bakın 1950 li yılları bu millet umutmadı
Ne kadar baskıcı ve dayatmacı bir yol izlenirse izlensin, sonunda kazanan “sivil toplum” olmuştur.
Ama Sivil toplum” olgusu tarihi geleneğimizle de örtüşen bir değerken. Halen bu işin farkında olmayanlara olamayanlara ne demeli bir araya gelemeyenleri. ... onlara şunu demek isterim.Tarihimiz kendi haşmetini halkının huzurunda arayan bir Osmanlı örneğine sahip kendi çağında bike sivil toplum şuurunun öncüsü olmuştur. Daha ilk kuruluşunda Osman Gazi’nin etrafında ahiler, gaziler, alperenlerin olduğu bu zihniyet niye bilemez Gündüz Alpleri ne çabuk unutuldu.Söğüt’te atılan ilk hamur ve maya bu duygu seli etrafında gelişmedi mi ...
Osmanlı bu oluşumlarla beraber hareket ederek, üç kıtada hükmeden cihanşümul bir devlet haline böyle gelmedi mi ? 
Kanuni Sultan Süleyman; sivil toplum gerçeğini ortaya koymadı mı? 
O halde şunu söyleyebiliriz.
Hedef belli, o halde İstikamet “sivil toplum” demeli. Üstten dayatmalar, yönlendirmeler artık çok gerilerde kaldı. 
Kalın efendim sağlıcakla ...